Brüksel'deki Avrupa Birliği büyükelçileri toplantısında, Rumların Kıbrıs ısrarı yine kriz yarattı. Müzakere Çerçeve Belgesi'nde anlaşma sağlanamadı.

Rum diplomatlar, Müzakere Pozisyon Belgesi'nde Kıbrıs sorununa atıfta bulunulmasını istedi. Ancak Türkiye, Kıbrıs sorunu ile müzakereler arasında bir ilişki bulunmadığını savunarak, böyle bir atıfı kabul etmiyor.

Avrupa Birliği büyükelçileri, Türkiye - Avrupa Birliği müzakerelerinin bilim ve araştırma başlığını, aynı günde, yani 12 hazirandaki ortaklık konseyi toplantısında açıp kapamayı karara bağladı. Ancak Kıbrıs Rum kesimi bu konuda da sorun çıkardı.

Rum diplomatlar, Müzakere Pozisyon Belgesi’nin giriş kısmına bir Kıbrıs atıfı yapılmasını, ilişkilerin normalleştirilmesinin vurgulanmasını istedi.

Rumlar geri adım atmayınca, bu konuda uzlaşma sağlanamadı. Konu, pazartesi günü bir araya gelecek olan dışişleri bakanlarının kararına bırakıldı.

Son dakikaya dek belirsizlik

Bu durumda 12 haziranda yapılması planlanan Türkiye-AB Ortaklık Konseyi toplantısının ardından bilim ve araştırma başlığında fiili müzakerelerin başlayıp başlamayacağı son dakikaya kadar belirsizliğini koruyacak.

12 haziranda, eğitim ve kültür faslında da müzakerelerin başlamasına ise ihtimal verilmiyor. Söz konusu fasılda Türkiye'nin tutum belgesini sadece iki hafta önce AB'ye ulaştırdığına dikkat çekilirken, AB Komisyonu'nun ve üye devletlerin gerekli çalışmayı tamamlamadığı ifade ediliyor.

İşte Ortam Tutum Belgesi

Avrupa Birliği (AB) Ortak Tutum Belgesi’nde Türkiye’nin, belirli alanlarda gelişme kaydetmesine rağmen hala atması gereken adımlar olduğu kaydediliyor. Belgede, askerin sadece askeri konularda açıklama yapması, Heybeliada Ruhban Okulunun açılması gibi talepler yer alıyor. AB, belgede Güneydoğu’da artan tansiyondan PKK’yı sorumlu tutarken Şemdinli olayları davasında da hukukun üstünlüğü çerçevesinde bir sonuç bekliyor.

Brüksel'den yayın yapan "ABHaber.com" sitesi, ele geçirdiği AB'nin belgesini açıkladı. Belgede öne çıkan konular şöyle:

ORDU, SADECE ASKERİ KONULARDA AÇIKLAMA YAPMALI

Geçen yıl bazı değişiklikler olmasına karşın askerin üzerinde tam sivil kontrolün sağlanması için yeni adımlara ihtiyaç duyuluyor. Askerin kamuya yaptığı açıklamalar sadece askeri konular ile ilgili olmalı ve sadece hükümetin yetkisi altında yapılmalı. Sivillerin askeri mahkemelerde yargılanması konusunda kalan uygulamalar da sonlandırılmalı.

YARGI VE REFORMLAR

Yargı sistemi yapıcı reformlarla güçlendirildi. 1 Haziran’da yapılan yasal değişikliklerle önemli bir süreç devreye girdi. Hakimler ve savcılar reformların uygulanması konusunda önemli bir rol oynuyor. Türkiye Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’nun (HSYK) bağımsızlığı ve fonksiyonu gibi konularda gelişme kaydetmeli.

ŞEMDİNLİ

AB, Şemdinli’de yaşanan olaylara ilişkin hukuki sürecin, hukukun üstünlüğü ve yargı bağımsızlığı ilkeleri paralelinde devam edeceğine güveniyor.

İŞKENCE VE KÖTÜ MUAMELE

İşkence ve kötü muameleye ilişkin belirli adımlar kaydedildi. Geçen yıllar süresince Türkiye’de işkence ve kötü muamele ile ilgili reformlar yapıldı. Ancak aynı zamanda AB, işkence ve kötü muamele ile ilgili gelmeye devam eden bilgilerden ve bazı bazı vakalarda işkence ve kötü muamelenin cezasız kalmasından kaygı duyuyor. Türkiye işkence ve kötü muameleye karşın sıfır tolerans hedefini sürdürmeli.

İFADE ÖZGÜRLÜĞÜ

İfade özgürlüğü ile ilgili ciddi kaygılar devam ediyor. Kaydedilen gelişmelere rağmen düşüncenin şiddet içermeyen biçimde ifade edilmesi halinde TCK 301’inci madde ve diğer maddeler nedeniyle açılan bazı davalar bulunuyor. Bazı durumlarda kişiler ceza alıyor. Bunun yanı sıra yasal sürece maruz bırakılma ihtimali ifade özgürlüğünün kullanımı konusunda kişilerin cesaretlerini kırabilir.

TERÖRLE MÜCADELE YASASI

Taslak halindeki anti terör yasasının, temel özgürlüklerin gözaltı süreci, ifade özgürlüğünün ve savunma hakkının kullanımı gibi konularda kaygı uyandırıyor.

DİN ÖZGÜRLÜĞÜ

Geçen yıl, gayri müslim dini azınlıkların karşı karşıya kaldığı zorluklar konusunda herhangi bir gelişme kaydedilmedi. Gayri müslim azınlık vakıflarının mallarının satışı konusu ile ilgili ciddi kaygılar bulunuyor.

HEYBELİADA VE ALEVİLER

AB, Türkiye’nin Heybeliada Ruhban Okulu’nu yeniden açmaya ve Alevilerin hakları konusunda adım atmaya çağırıyor.

AZINLIK HAKLARI

AB Kürtçe TV ve radyo yayınlarını olumlu karşılıyor ancak bu yayınlarda hala kısıtlamalar bulunuyor. AB Türkiye’yi bu kısıtlamaları kaldırmaya çağırıyor. Türkiye ayrıca Türkçe dışındaki dillerde eğitim ile ilgili adımlar atmasını bekliyor.

NAMUS CİNAYETLERİ

Yeni TCK’da ağırlaştırılan cezalara rağman namus cinayetleri kaygı verici biçimde devam ediyor.

PKK

AB Güneydoğu’da yükselen tansiyondan kaygı duyuyor. Bu çerçevede Diyarbakır’da en son şiddet içeren olaylarda sivil eylemcilerin ve çocukların öldürülmesine karşı çıkıyor. Güneydoğu’daki olaylar AB’nin terör örgütleri listesinde olan PKK’nın şiddete geri dönüşü ile arttı. AB, PKK’yı kınayarak örgütün bütün şiddet ve provokasyon olaylarına derhal son vermesini istiyor.

KIBRIS

AB, Kıbrıs konusunda Türkiye’yi kalıcı bir çözüm için sarfettiği çabaları sürdürmeye çağırıyor.