22
Mayıs
2024
Çarşamba
GÜNCEL

Samast'a kırmızı halı ve alkış

Samast Bayrampaşa'da da 'resmi tören'le karşılanmış ... Polis ve jandarmanın birlikte fotoğraf çektirdiği Samast'a hapishanede de kahraman muamelesi yapıldı: Kalacağı yer tahtakurularına karşı ilaçlandı, yeni yatak verildi, nevresimleri de ipektendi


Müşahede hücrelerinden sorumlu gardiyan, elindeki ağır desteden seçtiği anahtarı kilide sokup çevirince kapı ardına kadar açıldı. "Hazırlanın" dedi, yatağından doğrulan tutuklulara: "Birkaç günlüğüne B-4 koğuşuna gideceksiniz." Üç beş parça eşyasını poşetlere tıkıştıran, kapı önündeki yerini aldı. Ev taşımaktan kolaydı, koğuş taşımak. İkili kol tutan tutuklular, ana kapının açılmasıyla sırayla maltaya çıkıp B-4 koğuşunun yolunu tuttu. Ne olup bittiği konusunda da en ufak bir fikirleri yoktu. Gardiyan B-4 koğuşunun kapısını açtı, içeri doluştular. "Allah kurtarsın" sesleriyle karşılandıkları 20 kişi kapasiteli koğuşta, artık 100 kişiydiler ve birkaç günlüğüne yerlerde yatacaklardı. Hapishanede kimse kimsenin voltasını kesemezdi ama, o kadar kalabalıktılar ki, her adımda çarpışıyorlardı. Gece olup karanlık çöktüğünde koğuşun tümü derin düşüncelere daldı; bu yaşananların makul bir nedeni var mıydı?

Temizlik seferberliği

Boşalan müşahede bölümünde ise hummalı bir çalışma başlatıldı. Tahtakurularından vücudu delik deşik olan tutukluların aylardır yaptıkları şikâyetlere aldırmayan idare, her yeri temizletiyor, ilaçlatıyordu. Duvarlar boyanmış, hücre tabanına da kırmızı halı serilmişti. Depodan yeni bir pamuk yatak getirtilmiş, üzerine de ipek nevresim takımları geçirilmişti. 102 ekran televizyonla birlikte müşahede bölümü, bilmem kaç yıldızlı bir otel görünümündeydi artık. Tek eksik kalmıştı, o da, yapılan hazırlıklardan çok hatırlı olduğu anlaşılan 'misafir'di.
24 Ocak günü ana malta girişinde kopan alkış tufanı merakları giderdi. Ogün Samast gelmişti. Bayrampaşa Cezaevi'nde üç gündür idarenin yaptığı hazırlıklar, Hrant Dink'in katilini rahat ettirmek, onu krallar gibi ağırlamak içindi. Gardiyanlar ve askerler alkışlarla karşıladıkları katili, hazırlanan özel bölüme yerleştirdi. Sürekli başında bekleşen iki gardiyan ise, katil konuk kuş sütünden eksik kalmasın diyeydi.

Film içinde film

Mal bildiriminde bulunmadığı için hakkında kesilen 10 günlük hapis cezasını Bayrampaşa Cezaevi'nde çekmek zorunda kalan Hasan Ersoylu, Dink'in katili Ogün Samast'ın tutuklandıktan sonra asker ve gardiyanlar tarafından nasıl kahraman gibi karşılanıp krallar gibi ağırlandığnı anlattı. Hasan Ersoylu, hafızasını biraz zorlayan Radikal okuru için tanıdık bir isim. Yanlış bir yargı kararı yüzünden yıllarca hapis yattıktan sonra devletin 'pardon' diyerek serbest bıraktığı kader mahkûmlarından biri o. Ersoylu'nun hayat hikâyesi, Ferhan Şensoy'un çektiği 'Pardon' filminin de senaryosuna ilham vermişti. Ersoylu'nun film gibi hayatı hiç mutlu bir son vaat etmeyecekti. Nitekim; Bayrampaşa Cezaevi'ne ocak ayı ortalarında yeniden düşmesi de, haksız yere onca yıl hapis yattıktan sonra bir türlü iki yakasını bir araya getirememesinin sonucuydu. Ersoylu, kredi kartı borcunu ödeyemediği için açılan davada "mal bildiriminde bulunmadığı" için 10 gün hapse çarptırılmış, Bayrampaşa Cezaevi'nin müşahede bölümüne konulmuştu. Sayılı gün tez geçiyordu. Ta ki, bir sabah gardiyanlar kapısına gelip "Hazırlan, B-4 koğuşuna gideceksin" diyene kadar. Ersoylu, huzuru kaçan diğer arkadaşlarıyla birlikte koğuşu boşaltıp maltaya doğru yürüdüğünde gözleri önünde çevrilecek olan bir başka 'derin film'in de seyircisi olacaktı.
Hasan Ersoylu, Bayrampaşa Cezaevi'nde yataklarından kaldırılıp B-4 koğuşuna gittikten sonra tanık olduklarını şöyle anlatıyor:
"Bizi 100 kişi aynı koğuşa tıktılar. Bizden boşalan tektekleri (müşahede) yıkayıp temizlediler. Biz orada kalırken pislik içindeydik, vücudumuz tahtakurusu ısırıklarıyla dolmuştu. Kaç defa ilaçlayın desek de bizi dinleyen bile olmamıştı. Şimdi hücreler ilaçlanmış, hatta duvarlar da boyanmıştı. Bir hücrenin tabanına kırmızı halı döşemişler. Yeni yataklar, ipek nevresimler... Bir de 102 ekran televizyon getirtildi. Burayı kimin için hazırladıklarını başlangıçta hiçbirimiz anlayamamıştık. Ama bu kral dairesine ya ünlü bir mafya lideri ya da tanınmış bir politikacının geleceği konuşuluyordu.

Alkışlarla karşılandı

Bir gün sonra maltadan büyük bir alkış yükseldi. Duvarlardan yankılanan sesler, bütün koğuşlardan duyuldu. Meğer gardiyan ve askerler dizilmiş, ana kapıdan içeri giren Ogün Samast'ı karşılıyorlarmış. Sonra onu temizleyip ilaçladıkları, duvarlarını boyayıp tabanına kırmızı halı serdikleri bölüme yerleştirdiler. Başına da iki gardiyan dikmişler, bütün istekleri karşılansın diye.

Kebap servisi

Samast'ın Bayrampaşa Cezaevi'nde kaldığı dört gün boyunca bütün istekleri yerine getirildi. Biz tıkıştırıldığımız koğuşta üst-üste ve yerlerde yatarken, o ipek çarşafların içinde 102 ekran televizyonunu seyretti. Asla bizim gibi karavana yemedi. Biz kumlu yeşil mercimekleri, happak gibi yapışmış bulgur pilavını kaşıklarken, ona dışarıdan kebaplar taşındı. Sonra onu Kandıra F tipi cezaevine götürdüklerini duyduk. O gidince bizi tekteklere geri getirdiler. Günümü, Samast için temizlenmiş hücrede tamamladım."
Adil Küçük/Radikal
Yayın Tarihi : 3 Şubat 2007 Cumartesi 11:04:26
Güncelleme :3 Şubat 2007 Cumartesi 11:23:47


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
selcuk tarakci IP: 85.97.26.xxx Tarih : 3.02.2007 15:19:52
kim nereden biliyor bunların olduğunu. kanıtı nedir ayrıca bir soru sormak istiyorum 30bin insanın katili apo cezaevinden canlı yayına bağlanıyor kimsenin sesi cıkmıyor. asıl ipekler içinde yaşayan imralıdadır. bunuda haber yaparsanız sevinirim

asal IP: 88.240.94.xxx Tarih : 4.02.2007 13:59:15
Cumhuriyet Başsavcısı Aykut Cengiz Engin, iddiaları yalanladı. Bizim medyanın işine akıl sır erdiremez olduk. Nereden buluyorlar böyle teori üretmeyi. Hiçmi Allahtan korkmaz bunlar. Devletimizi kötülemek için ellerinden geleni yapıyorlar. Bu tür yayınları yapanlar hakkında yine Başsavcılarımıza görevler düşmektedir... ''ÇIPLAK YATAKTA, TEK BAŞINA'' Bu tür suçların failleri olarak ceza evlerine gelenlere veya herhangi diğer kişilere ceza evinde özel işlem yapılmasının söz konusu olamayacağını dile getiren Engin, şunları söyledi: ''Tutuklu, çıplak bir yatakta, 2 kişilik koğuşun durumu neyse hiçbir özel işleme tabi kalmaksızın tutulmuştur. 2 kişilik hücrede tek başına kaldı. İntihara tevessül edebilir, diğer tutukluların saldırısına maruz kalabilir diye nakledilinceye kadar tek başına tutulmuştur. O bakımdan, fiziki olarak iddialarda yer aldığı şekilde işlem yapılmasına imkan ve ihtimal yoktur. Bu haberlerin ne maksatla yapıldığını araştırıyoruz. Ancak çok kötü niyetli olarak görüyor ve bundan da üzülüyoruz. Bu haberi yazan veya yazılmasına sebebiyet teşkil eden kişiler hakkında da yasal işlem yapılacaktır.'' Başsavcı Engin, habere kaynak gösterilen kişinin o dönemde ceza evinde olup olmadığının da araştırıldığını bildirdi. İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Aykut Cengiz Engin, gazeteci Hrant Dink'in öldürüldüğü sırada Ogün Samast'ın yanında Yasin Hayal veya başka kişiler bulunduğuna ilişkin iddialara ilişkin, ''Ben de o iddiaları gazetelerde gördüm'' dedi. AA

SeRCaN IP: 88.231.235.xxx Tarih : 3.02.2007 19:13:41
arkadaşlar bunu da baska bir haber sitesin den aldım hangısıne ınanacagımı sasırdım ya ... Cezaevi savcısı Samast iddialarını reddetti İSTANBUL (İHA) - İhlas Haber Ajansı (İHA), Hrant Dink'in katil zanlısı Ogün Samast'ın kaldığı koğuşa girdi. Basın mensuplarına, Ogün Samas'ın kaldığı koğuşu gösteren Bayrampaşa Cezaevi Savcısı Metin Şentürk, gazetelerde çıkan haberlerin asılsız olduğunu belirterek, "Bu olayın çok sansasyonel olduğundan dolayı biz bu şahsın güvenlik tedbirlerini aldık, bizim amacımız onun güvenliğini sağlamaktı" dedi. Samast'ın Bayrampaşa'da resmi törenle karşılandığı ve kalacağı yerin tahtakurularına karşı ilaçlandığı, yeni yatak verildiği ve nevresimlerinin de ipekten olduğu haberleri üzerine cezaevinin kapıları basın mensuplarına açıldı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Aykut Cengiz Engin yaptığı yazılı açıklamanın ardından, İHA, Samast'ın 4 gün boyunca kaldığı koğuşa girdi. Bayrampaşa Cezaevi Savcısı Metin Şentürk, "Mahkumların ilk girdiklerinde kaldığı koğuş burası. Dışardan gelen tutuklular ilk olarak buraya alınırlar. Bir kaç gün burada tutulurlar. Ogün Samast isimli tutuklu da buraya geldi. Yaklaşık 36 saat burada tutuldu. Daha sonra başka bir cezaevine nakledildi" dedi. Gazetecilere, Ogün Samast'ın kaldığı koğuşu gösteren Savcı Şentürk, "Burada, 12 bir tarafta, 13 bir tarafta toplam 25 tane ikişer kişilik koğuşlar var. Ogün Samast geldiğinde bu koğuşlar tamamen doluydu. Ancak bu şahsı içeri getireceğimiz zaman yaklaşık 15 kişilik gardiyan grubu onu içeri getirdi. Diğer koğuşların kapılarını kapattık. Mahkumların o şahsı görmelerini engelledik. Ogün Samast'ın kaldığı koğuş burası, kendisinin can güvenliği nedeniyle koğuşunu ayırdık. Ogün geldiği gün koğuşunu ayırdık. O ayrı bölmede kalan diğer üç kişiyi de başka koğuşlara yerleştirdik. Buradaki ayrı bölmeyi Ogün'e tahsis ettik. Can güvenliği nedeniyle 12 numaralı koğuşta kaldı. Kapısını kilitlemedik. Amacımız onu kontrol altında tutup kendisine ve bir başkasına zarar vermesini engellemekti" diye konuştu. Ogün Samast'a verilen eşyaları sıralayan Savcı Şentürk, "Ogün işte bu koğuşta tutuldu. Bu koğuşta tuttuğumuz mahkumlara nevresim takımı ve battaniye veriyoruz, ancak Ogün Samast'a nevresim takımı ve çarşaf verilmedi. Sadece battaniye verildi. Kendisinin intihar etme düşüncesi uyanmıştı bizde. Nöbetçi bulundurduk. Çarşafsız battaniyeli bir odada tek başına yatırdık. 24 saat burada nöbet tutuldu. Şimdi ben bu kapıyı size göstermek istiyorum. Bu kapının tamamen açılması mümkün değil. Buraya 102 ekran plazma televizyonun girmesi mümkün değil. Varsayalım ki parça parça söktüğümüzü ve soktuğumuzu düşünelim. İçerde plazma televizyonu çalıştıracak elektrik aksamı yok. Ogün gelmeden önce buranın ilaçlandığı söyleniyor. İşte görüntüler ortada böcekler var burada, böcekler geziyor. Kırmızı halıdan bahsediliyor. Halının serilecek yeri de yok. Bilemiyorum halı nereye serilecek. Ayrıca habere konu edilen, Hakan Ersoy isimli şahıs Ogün Samast'ın tutuklu bulunduğu süre içerisinde bu koridorda hiçbir zaman bulunmamış. B-4 nolu koğuşta bulunmuştur. Buraya yaklaşık 50 metre uzaklıkta kalan birisi buradaki bir şeyi veya bir sesi duyması mümkün değildir. Bu iddiaları akıl dışı buluyorum. Bu olayın çok sansasyonel olduğundan dolayı biz bu şahsın güvenlik tedbirlerini aldık. Bizim amacımız onun güvenliğini sağlamaktı. Biz de onun güvenliğini sağladık. Can güvenliği nedeniyle Ogün Samast koğuşa girene kadar bizzat ben refakat ettim" şeklinde konuştu.

aliekber buyruk IP: 88.233.29.xxx Tarih : 3.02.2007 13:24:11
hrant dink acaba biz güneydoğuda her gün bir kaç tane şehit verirken ben türküm diye pankartla yürüdü mü? bu kadar ermeni şakşakçılığı yapmayın

EREN PATNOSLU IP: 88.254.154.xxx Tarih : 3.02.2007 13:18:45
BURADAN TÜM BASINA SESLENİYORUM ÇOK OLMAYA BAŞLADINIZ BIRAKINDA BÜYÜK TÜRKİYENİN KANUNLARI YARGISI KENDİ İŞİN YAPSIN BOŞ ATIP TUTMAK İNSANLARIMIZ KARALAMAK YERİNE GERÇEKLERİ YAZIN ADALET TECELLİ EDECEKTİR .VE HAK YERİNİ BULACAKTIR BU ÜLKE SAHİPSİZ DEĞİLDİR YAŞASIN BÜYÜK TÜRKİYE