1
Mayıs
2025
Perşembe
GÜNCEL

Savcı aynı, olay aynı, yorum farklı

'Dur' ihtarına uymadığı için Aytekin Arnavutoğlu'nu öldüren polis memuru Bayram Engin'i ilk iddianamede kasıtlı bulan savcı, 18 gün sonra hazırladığı iddianamede sadece "kusur"a yer verdi.

Fatih'te, 11 Mayıs'ta "dur" ihtarına uymadığı iddiasıyla öldürülen Aytekin Arnavutoğlu (23) davası, "polisin yargıda dokunulmazlığı" tartışmasını bir kez daha gündeme getirdi. Savcı, olay sonrası serbest bırakılmasına itiraz ettiği polisin hatalı olduğunu ve öldürülen gencin polise yönelik bir eyleminin bulunmadığını belirtirken, 18 gün sonra hazırladığı iddianamede, bu hususlara yer vermedi. Savcı, 6 yıla kadar hapsini istediği polis memurunun cezasında kasıt olmadığı gerekçesiyle üçte bir oranında da indirim talep etti.
İstanbul Emniyet Müdürlüğü Bomba İmha ve İnceleme Şube Müdürlüğü'nde görevli polis memuru Bayram Engin, trafikte tehlike yaratacak şekilde araç kullandığı gerekçesiyle takibe aldığı Arnavutoğlu (23) ve iki arkadaşını, Fındıkzade Ahmet Vefikpaşa Caddesi üzerinde sıkıştırdı. "Dur" ihtarına uymadığı gerekçesiyle, havaya ikaz ateşi açtıktan sonra arabayı hedef alan Ergin'in silahından çıkan kurşun Arnavutoğlu'nun kalbine isabet etti.

Önce tutuklansın dedi
Soruşturmayı yürüten Fatih Cumhuriyet Savcısı Fevzi Gümüşhan, olaydan sonra serbest bırakılan polis memuru Ergin'in "tutuklanmasını" istedi. Savcı Gümüşhan, 15 Mayıs'ta Fatih Nöbetçi Asliye Ceza Mahkemesi'ne sunduğu dilekçede, olayın Fatih sınırları içinde olmasına rağmen, ekibin "ilçe emniyet güçlerini haberdar etmediğine" dikkat çekti. 

Savcı, Arnavutoğlu'nun havaya açılan ikaz ateşlerine rağmen kaçmak istemesi üzerine Ergin'in, "otomobilin ön takımlarını hedef alarak ateş ettiği", kaporta üzerinden iki, sol far ve radyatör kısmından birer kurşun isabet alması sonucu aracın yön değiştirdiği, bu sırada Ergin'in "şoför mahalline yönelerek" aynı şekilde "ikaz" ateşinde bulunduğu ifadesine yer verdi. 

Bu ateş sonucu "camdan içeri giren" kurşunun maktulün göğsüne isabet ederek ölümüne sebebiyet verdiğini belirtti. 

Dilekçede son olarak, Arnavutoğlu'nun ve yanında bulunan arkadaşlarının polise karşı "tehlike oluşturacak herhangi bir hareket ve eylemlerinin bulunmadığı" vurgulandı. 

Tüm bu hususlar dikkate alındığında Ergin'in serbest bırakılmasının usul ve yasaya aykırı olduğunun kaydedildiği dilekçede, şüphelinin tutuklanmasına karar verilmesi talep edildi. Ancak nöbetçi mahkeme savcının talebini reddetti.

Sonra ceza indirimi istedi
Savcı Gümüşhan, 2 Haziran'da kaleme aldığı iddianamede ise Ergin'in "ceza sorumluluğunun sınırının aşılması suretiyle adam öldürmek" suçundan 1 yıldan 6 yıla kadar hapis cezası istemiyle yargılanmasını talep etti. Savcı, eylemde kasıt olmadığı gerekçesiyle cezanın üçte biri oranında indirilmesini de istedi. 

Gümüşhan, 18 gün önce yazdığı dilekçedeki hususlara yer vermediği iddianamade, Arnavutoğlu'nun 'sahte kimlik kullandığını', 'polisçe arandığını' ve defalarca uyarılmasına rağmen durmadığını bildirdi. 

Ergin'in önce 'arabaya doğru birden fazla ateş ettiği', sonra da 'arabasının sol tarafına yönelerek ateşe devam ettiği' belirtildi. Yanındaki arkadaşları Serkan ve Aykut'un da Arnavutoğlu'nun trafik kurallarına uymadığını, hatta kendilerinin onu ikaz ettiklerini söyledikleri, aracın isabet alması sonucu el frenini çekerek bizzat durdurduklarını beyan ettikleri kaydedildi.

AİLENİN AVUKATI EREN KESKİN:
İddianame objektif değil 

Arnavutoğlu ailesinin avukatı Eren Keskin, iddianamenin reddini talep ettiği dilekçesinde, savcının tutumunun anlaşılmaz olduğunu öne sürdü. Dilekçede şöyle denildi: 

"Polisler, bomba imha ekibinde görevli olmalarına rağmen, maktulün aracından şüphelendikleri anda ilçe emniyetine haber vermemişlerdir. Maktul ve arkadaşlarında silah bulunmamasına, polis ekibine yönelik hiçbir girişimleri olmamasına rağmen, sanık tarafından hedef gözeterek ateş edilmiş ve özellikle hedef alınan şoför koltuğundaki maktul göğsüne isabet eden kurşunla yaşamını yitirmiştir. Bu tür gerekçelerle tutuksuz yargılamaya itiraz eden sayın savcının daha sonra TCK'nın 'kusurla adam öldürme' maddelerini kullanarak dava açması ve 'kasıtla' işlenmiş bir suçun varlığına rağmen 'kusuru' gündeme getirmesi anlaşılır değildir. İddianame eksik ve objektif olmayan bir incelemeye dayalıdır. Sanığın tutuklanması gerektiği kanısındayız."
Milliyet
Yayın Tarihi : 3 Eylül 2006 Pazar 03:09:35
Güncelleme :3 Eylül 2006 Pazar 05:14:00


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?