28
Mayıs
2024
Salı
GÜNCEL

Schüssel: Müzakereler çok zor geçecek

Türkiye ile Yunanistan arasında kurulması kararlaştırılan "kırmız hat" gibi önlemlerin etkinliğinin kuşkulu olduğu savunuldu. Washington Times gazetesi, Türk hükümeti ile laik güçler arasındaki çatışmanın büyük bir istikrarsızlık faktörü olduğunu, durumunu sakinleştirmeyeceği iddiasında bulundu. Gazete, bir analistin "Türk siyasi sistemi krize girdiğinde şok dalgaları, Yunanistan ve Kıbrıs'ta hissediliyor" değerlendirmesine yer verdi.

Washington Times gazetesi, Türkiye ile Yunanistan arasındaki Ege sorunlarını "Bölünme Ege Cenneti'ni Bozuyor" başlıklı haber yorumunda Yunan perspektifi ve Yunan tezlerini öne sürerek değerlendirdi.

Yunan basını ve Atina'da görev yapan diplomatların Türkiye ile Yunanistan arasında son dönemde yaşanan gerginliklerin ardından Eskişehir ile Larissa arasında kurulması kararlaştırılan "kırmızı hat" gibi önlemlerin etkinliği konusunda teredütleri olduğunu kaydeden gazete, Yunanlıların yüzde 68'inin iki ülke arasındaki en ciddi sorun olarak Ege sorununu gördüğünü gösteren son kamuoyu yoklamalarına dikkat çekti.

ABD'li gazete, Yunan generallerinin "Türkiye'nin havadaki üstünlüğü" konusunda kaygılı olduklarını keydederken NATO üyeliğinin, iki ülke arasındaki düşmanlık açısından pek bir etkisi olmadığını belirtti. "Sovyetler Birliği'nin dağılmasından beri 'Tek bir tehdit var ve bu, Türkiye'den gelen tehdittir’ Yunan Savunma Bakanlığı'nın parolası haline geldi" diye yazan gazete şöyle devam etti.

"Yunanistan'da Türkiye ile ilgili siyasi algılama şudur: Ankara bir krizden başka bir krize sendeliyor ve işler evde zor haline geldiğinde hükümet krizleri 'ihraç' etme eğilimini gösteriyor. Bir Yunan analistine göre, 'Türkiye, daha istikrarsız hale gelecek ve Türkiye'nin siyasi sistemi krize girerse şok dalgaları Yunanistan ve Kıbrıs'da da hissediliyor."

AKP/LAİKLER MÜCADELESİ

Gazete, Türkiye'de halen AKP ile laikler arasında bir mücadele yaşandığını belirterek, "Halen Türkiye'de var olan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın İslam eğilimli hükümeti ile laik güçler arasındaki mücadele ve Kürt ayrılıkçıları ile çatışmaların yeniden başlaması, Yunanistan'da, Ege'deki durumu sakınleştirmesi pek beklenmeyen büyük bir istikrarsızlık faktörü olarak görülüyor" yorumunu yaptı.

Yunanistan eski Dışişleri Bakanı Yorgo Papandreu'nun Yunan hükümetinin bekleyebileceği en iyisinin "Gelecekte daha somut gelişmelere yol açabilecek kalıcı bir diyalog" olduğu yolundaki değerlendirmesine de yer veren gazete, iki ülke arasındaki kara suları sorununa dikkat çekerken de Türk Parlamentosu'nun 1995 yılında Yunanistan'ın karasularını 12 mile çıkartmasının bir "savaş nedeni" olacağı kararını verdiğini belirterek "Şimdiye kadar Yunanistan, Türkiye'yi, bazılarının siyasi dinamit gibi gördüğü bu tehditten vazgeçmeye ikna edemedi" diye yazdı.

AB DÖNEM BAŞKANI AVUSTURYA: MÜZAKERELER ZOR GEÇECEK

Öte yandan, AB dönem başkanı Avusturya'nın Başbakanı Wolfgang Schüssel, “Türkiye ile müzakerelerin çok zor olduğunu” söyledi. Brüksel'de yapılan AB zirvesinden dönüşünde günlük Kurier gazetesine demeç veren Schüssel, Türkiye'ye tam üyelik yerine ”imtiyazlı ortaklık” statüsü verilmesi yönündeki görüşü yineledi.

Schüssel, Türkiye'nin üyeliğine ilişkin bir soruyu yanıtlarken şunları söyledi:

“Türkiye ile müzakereler çok zor olacak. Her başlığın müzakeresinde iki kez uzlaşı sağlanmasına büyük önem veriyoruz. Türkiye'nin 2006 yılı sonuna kadar havaalanlarını ve limanlarını Kıbrıs'a (Rum kesimi) açması gerekiyor. Türkiye yükümlülüklerini yerine getirmek zorundadır.”

Bu koşullarda Türkiye'nin “kendiliğinden havlu atıp atmayacağına” ilişkin bir spekülasyonda bulunmak istemediğini ifade eden Schüssel, “Ben Türkiye ile diyalog sağlanmasından yana olduğumu her zaman söyledim. Türkiye ile tam üyeliğin dışında da seçenekler var. Türkiye'ye tam üyelik yerine imtiyazlı ortaklık statüsü verilmesinin bir seçenek olacağına inanıyorum” dedi.

Birliğin hazmetme kapasitesinin bugüne kadar “somut olarak tanımlanmadığını” belirten Schüssel, “yeni katılımlarla Birliğe güvensizlik ithal etmemek ve yurttaşların da fikrini alabilmek için hazmetme kapasitesinin gelecekte somut olarak tanımlanması gerektiğini” söyledi.

Schüssel, bir soru üzerine, “Hazmetme kapasitesi kriterinin Hırvatistan için de geçerli olduğunu” kaydetti AB Anayasasına ilişkin çalışmaların, Almanya'nın 2007 yılı ilk yarısında üstleneceği dönem başkanlığı sırasında tamamlanacağına inandığını ifade eden Schüssel, “en geç 2009 yılındaki Avrupa seçimlerine kadar yeni bir anayasa metninin hazır olabileceğini” belirtti.
Hürriyet
Yayın Tarihi : 18 Haziran 2006 Pazar 15:51:46
Güncelleme :18 Haziran 2006 Pazar 17:16:17


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?