22
Mayıs
2024
Çarşamba
GÜNCEL

Seçim arifesinde terör tırmanıyor

Şimdi provokasyon zamanıdır...

Dün de... Bingöl’de terör örgütü mensupları tarafından döşenen mayının patlaması sonucu 3 güvenlik görevlisinin yaralandığını öğrendim.

Olay, geçtiğimiz pazar günü meydana gelmiş.Geriye doğru bir tarama yaptım.

PKK’ya karşı yirmi bin askerle operasyon başlatıldığı da birkaç gün öncesinin haberiydi.

Hemen öncesinde iki şehit haberi geldi.

Şırnak’ın kırsal kesiminde iki erimiz şehit oldu.

Maalesef onun öncesi de var..

Diyarbakır Lice ilçesi kırsalında bir üsteğmenimiz şehit düştü... İki astsubay ve bir er de yaralandı.

Hemen onun öncesinde de Hakkari’nin Çukurca ilçesinde bir erimiz yitip gitti... Bir uzman çavuş da yaralandı.

Görüldüğü gibi son bir haftanın Güneydoğu raporu, can kayıplarıyla yüklü ağır bir kara bulut gibi...

***
Oraya buraya mayın koyarak...

Gencecik insanları hain pusularda öldürmenin kime ne yararı var?

Bu, Türkiye’de yürüyemez hale gelen demokrasinin dipten torpillenmesi arzu edenlerden başka kimin işine yarar?

Zaten söylentiler de bu noktada yoğunlaşmakta..

***
Son bir haftada ivmesi artan terörün, ‘ateş kes’in ayın on sekizinde bitiminden hemen sonra daha da hızlanması...

Bölgeden gelen şehit cenazelerin tahammül edilemez noktalara doğru tırmanması...

Tam seçim arifesinde Güneydoğu’yu...

Tam seçim arifesi Kuzey Irak’ı...

Tam seçim arifesi Irak’ı kaçınılmaz bir biçimde gündeme getirir mi?

Ya da kör terörün daha yığınsal noktalara hamle etmeye kalkması...

Toplumu dehşete düşürerek olağanüstü önlemleri zorlar mı?

Soruların bini bir para.

***
Türkiye laik-antilaik olarak gerilmekte.

Bundan amaçlanan hasat alınmadıysa, istenen sonuçlar sağlanmadıysa...

Bir de etnik huzursuzluğu denemek...

Başka bir gerginlik ateşi tutuşturmak...

Ülkeyi yönetilemez hale sokmak... İçerde ve dışarı da birilerinin hedefi olabilir mi?

***
Türkiye demokrasi yolundan savrulduğu için..

Provokatif bir süreç korkusu da büyüyor.

Seçim istenmiyorsa...

Sandık istenmiyorsa...

Ya da dışarıdan buraya ağır sinyaller vermek isteyenler var ise...

Veyahut... ‘Derinler’ dayanışması sayesinde varlığını sürdürmeyi hesaplayanlar mevcut ise...

Bu ihtimallerin demokrasiyi hedeflemesi söz konusu.

***
Biz İttihat ve Terakki geleneğinden gelen bir ülkeyiz... Bu coğrafyada sağduyu ve akıl hep koltuk kavgalarının gölgesinde kaldı.

İttihat ve Terakki, koltuk hırsı yüzünden İmparatorluğu batırdı.

Bu nedenle, ülke içi iktidar kavgaları söz konusu olduğunda, komplo senaryoları da hızlanıyor. Ama bunların çok da yersiz olduğunu söylemek kolay değil..

***
6-7 Eylül olaylarını başlatmak için Atatürk’ün evine bomba atmak ve bunun üzerinden kitleleri tahrik etmek...

Gazi Olaylarını tezgahlayıp, kargaşa fitili yakmak... Hep buraların kanlı ‘cinliği’...

***
Bugün on mayıs.

Yirmi iki temmuza seksen gün bile yok.

Seçim öncesindeyiz.

Seçim istemeyenlerin...

Terörden medet umanların...

Yönetime sinyal gönderenlerin...

Hepsinin farklı hesabları olabilir.

***
Ne yapmalı?

Yaşadığımız ve yaşayacağımız her olaya, bunun bir ‘provokasyon’ olabileceği ihtimaliyle bakmalı...

Toplumsal tepkilerimizi ona göre ayarlamalıyız.

Kavga ve kamplaşma çok hızlandı çünkü.

Ancak demokrasi dışı bir ortamda var olabilenler...

Ülkeyi, toplumu hatta kendilerini bile yakacak...

Bir yangını parlatacak bir çılgınlığa yaklaşmış görünüyorlar...

Bundan kurtulabilmenin tek yolu, bu çılgınlığı paylaşmamak olacak.

Varlığımız ve geleceğimiz...

Unutmayın ki soğukkanlılığımıza bağlı.

Mehmet Altan / Star
Yayın Tarihi : 10 Mayıs 2007 Perşembe 07:39:46
Güncelleme :10 Mayıs 2007 Perşembe 08:27:56


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
sehap akın IP: 88.241.241.xxx Tarih : 11.05.2007 13:51:34
Adil efendi,doğru söylüyon da ; Bu ırkçılık ve ayırımcılık savaşını bu millet başlatmadı ki..Biz niye habire dönüp, bu konuda suçsuz olan halkımızı suçluyor ya da onları sindirmeye çalışıyoruz? Neden fedakarlığı hep devletine bağlı insanlardan istiyorsunuz? Neden bu pisliği başlatan,hala ısrarlı olan ve emperyalist güçlerin taşörenliğini yapanlara bu mesajı vermiyoruz. "Barış" diyorlar öldürüyorlar,"kardeşlik" diyorlar ama redediyorlar..İyi de bu sahtekarlık değil de,nedir? Nasıl halkların kardeşliği bu ? Ayrı ülkelerde emperyalistlere hizmet veren,ülkenin kaynaklarını onların emirlerine arzeden kardeş halklar mı ? Yoksa,emperyalistlerle işbirliği yapıp,kendi kardeş halklarını katleden "Barzani" Kardeş gibiler mi?Ya sen ne dediğini bilmiyorsun ya da aynı teraneden çalıp göz boyamaya çalışan tatlı su kurnazlarındansın..Hadi koçum,yemezler..Geç bunları

adil hak IP: 88.226.247.xxx Tarih : 10.05.2007 08:02:24
evet bence tam yerinde bir yorum bu ülkenin şu anda her zamandan daha çok birliğe beraberliğe ihtiyacı var ve benbce yapılması gereken etnik ayırım meshep ayırım laik yada anti laiklik değil büyük türkiye yaratma hesabı olmalı ve bunun içinde halkların kardeşliğini sözde değil özde benimsemeli dili dini ırkı ne olursa olsun ve dışarıya laf atacağımıza kalemizi içten sağlam tutmamız lazım şöven kesimler cirit atsın diye çanakkalede savaş verilmedi bu ülke birliği için yapıldı ve bu savaş yapılırken din dil ırk ayrımı yoktu bişr bütünlük savaşı verildi ve şimdide çanakkale birliğine fedakarlığına ihtiyaç var ama dedğim gibi iş görülünceye kadar değil bu fedakarlık ömür boyu bir birini seven bir toplum geleceği için yaşasın halkların kardeşliği yaşasın büyük türkiye