19
Mayıs
2024
Pazar
GÜNCEL

‘Şemdinli’ ayarı

AKP’nin Meclis’te gece yarısı verdiği önergelerle askeri yargıyı devre dışı bıraktığı düzenlemelerin, Şemdinli davası benzeri olayların askeri yargıda görülmesinin ve Ergenekon davasının Yargıtay’dan dönmesinin engellenmesi için yapıldığı belirtildi

AKP’nin gece yarısı TBMM’de kanunlaştırdığı düzenlemelerin, sivil ve askeri yargı arasındaki yetki paylaşımı konusunda radikal değişiklikler getirdiği ortaya çıktı. Düzenlemelerin Şemdinli davası ve buna benzer durumların askeri yargıda görülmesini ve Ergenekon davasının Yargıtay’dan dönmesini engelleyebileceği kaydedildi.

Türk Ceza Kanunu (TCK) ve Ceza Muhakemeleri Kanunu’nda (CMK)ağırlıklı olarak yolsuzlukla ilgili maddeler yönünden değişiklik öngören tasarı, TBMM Genel Kurulu’nda perşembe günü görüşüldü.

AKP milletvekilleri, gece 01.30 sıralarında verdikleri önergelerle, askeri mahkemelerin yetkilerini kaldıran düzenlemeleri tasarıya ekledi. Eklenen hükümle, CMK’nın 3. maddesi, sivillerin her koşulda sadece sivil mahkemede yargılanmalarını sağlayacak biçimde değiştirildi. CMK’nın, terör ve çete suçlarına bakmakla yetkili mahkemelerin görevlerini belirleyen 250. maddesine ise daha radikal bir düzenleme konuldu.

Buna göre, savaş ve sıkıyönetim hali dışında çete, terör suçları ile anayasal düzene karşı işlenen suçlara karışan askerlerin sivil yargıda yargılanmasının önü açıldı.

‘Şekil değişikliği’ sanıldı
Ergenekon ve benzeri soruşturmalarda asker kişiler, anayasal düzene karşı işledikleri suçlar yönünden sivil savcılıklarda soruşturuluyor. Geçmişteki davalarda da, çete ve terör suçu işleyen askerlerin soruşturmalarına sivil yargı, bu kişilerin askeri mühimmat ya da gizli belgeleri kışla dışına çıkarıp çıkarmadıklarına ilişkin davalara ise askeri yargı bakıyordu. Bu nedenle, kanuna eklenen düzenlemeler ilk bakışta “şekil değişiklikleri” gibi algılandı.

Askeri yargı devre dışı
Ancak düzenlemeyle sivil yargıya; cunta, darbe, çete, terör gibi anayasal düzene karşı işlenen suçlar yönünden, sivillerin hiçbir dahli olmaması ve bütünüyle askeri mahalde işlenmesi durumunda bile askerler hakkında soruşturma ve davalara bakma yetkisi tanındı. Askeri yargı bu noktada devre dışında bırakıldı.

Askeri mahal tartışması
İkinci Ergenekon iddianamesinin, eski Jandarma Genel Komutanı emekli Orgeneral Şener Eruygur ile emekli kuvvet komutanları Aytaç Yalman, İbrahim Fırtına ve Özden Örnek ile ilgili kısımlarında bu konu tartışılmıştı. İddianamede, askeri mahal ve suç kavramı için, “...Bu fiillerin azmettiricisi ve planlayıcı olan kişilerin general ya da muvazzaf asker olmaları, üniforma taşımaları salt askeri mahal gibi muğlak bir kavrama dayanak yapılarak askeri yargının görevli olduğu sonucunu doğurmayacağından, eylemlerin meydana geldiği yerin askeri mahal dışı olduğunda tereddüt bulunmamaktadır.
Asker ya da generaller bu emirleri askeri mahalde verseler dahi, suçun işlendiği yer askeri mahal dışıdır” denildi.

Yargıtay’a karşı önlem
Yargı kaynakları ise, bu görüşe karşılık, askeri mahalde işlendiği ve askeri yargının bakması gerektiği gerekçesiyle Yargıtay’ın Ergenekon davasında çıkacak bazı kararları bozabileceğini savunuyordu.

Ancak TBMM’de kabul edilen yasayla, Yargıtay’ın olası bozma kararlarının önüne geçilmesini sağlayacak hukuki zemin oluşturuldu. Kaynaklar, düzenlemenin, Yargıtay’ın “askeri mahal” kavramına dayanarak verebileceği olası bozma kararlarını engelleyeceğini savundu.

Şemdinli örneği
Ergenekon davasına da bakacak olan Yargıtay 9. Ceza Dairesi, Şemdinli’de Umut Kitabevi’ne bomba attıkları gerekçesiyle haklarında dava açılan iki astsubay hakkında “devletin birliğini bozmak ve adam öldürmek” suçlarından verilen 39’ar yıl hapis cezasının temyiz incelemesini yaparken, astsubayların davasına askeri mahkemenin bakması gerektiği kararına varmıştı.
Van 3. Ağır Ceza Mahkemesi de, “askeri suç - askeri mahal” kavramlarına dayanarak, dosyayı Van Kolordu Askeri Mahkemesi’ne göndermişti.
Meclis’te gece yarısı kabul edilen düzenlemenin, Şemdinli davası ve benzeri davaların sivil yargıda görülmesini, bu konudaki olası itirazların kaldırılmasını sağlayabileceği belirtildi. Düzenlemeye göre ayrıca, sivil savcılıklar muvazzaf askerleri, askeri yargıya bildirimde bulunmaksızın anayasal düzene karşı suçlardan, terör, cunta, darbe vb. eylemlerden dolayı soruşturabilecek.

Anayasa’ya aykırı iddiası
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün onaylaması halinde kanun yürürlüğe girecek. Ancak kanunun, anayasanın askeri yargının askeri mahalde yetkili olduğuna yönelik 145. maddesiyle kimsenin tabi olduğu mahkeme dışında başka bir merci önüne çıkarılamayacağına yönelik 37. maddesine aykırı olduğu iddia ediliyor. Kanunun, Askeri Mahkemelerin Kuruluş Kanunu’nun aynı yöndeki maddeleriyle de çeliştiği belirtiliyor. Muhalefetin ya da herhangi bir mahkemenin konuyu taşıması durumunda, bu konularda son sözü Anayasa Mahkemesi söyleyecek.

Albay için yargı yolu açılıyor
Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ, “İrtica İle Mücadele Eylem Planı” başlıklı belge ve belgeyi hazırladığı öne sürülen, ancak askeri savcılığın hakkında takipsizlik kararı verdiği Albay Dursun Çiçek için, “Belgenin doğru olduğuna ilişkin yeni deliller ortaya çıkarsa soruşturmayı yine askeri savcılık yapacak” demişti.
Askeri savcılık, Çiçek hakkındaki soruşturmada, belgenin doğru olup olmadığını, emir - komuta zincirinde hazırlanıp hazırlanmadığını araştırdı. Çiçek’in askeri bir cunta ya da darbe planı yapıp yapmadığını halen sivil savcılık soruşturuyor.
Bu nedenle, belgenin doğruluğu ortaya çıkarsa, askeri savcılık Çiçek hakkında “görev suçu” yönünden dava açabilecek. Sivil savcılık ise, darbe girişimi nedeniyle iddianame hazırlayabilecek.
 

Milliyet
Yayın Tarihi : 28 Haziran 2009 Pazar 15:43:18


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?