Şemdinli manifestosu

Bir grup aydın ve demokrat kitle örgütü temsilcileri, Şemdinli'ye yaptıkları ziyaretin ardından bir basın toplantısı düzenledi. Aydınlar adına söz alan Prof. Dr. Gençay Gürsoy, "Bölgedeki işsizliğin giderilmesi için hükümetin yerel idareler ve meslek kuruluşlarıyla diyalog içinde olmasını, sosyal ve ekonomik önlemlerin hayata geçirilmesini talep ediyoruz" dedi.

Taksim Green Park Otel'de bir araya gelen İstanbul Tabipler Odası (İTO) Başkanı Prof. Dr. Gençay Gürsoy, Hak-İş Başkanı Salim Uslu, Ercan Karakaş, DİSK Genel Sekreteri Musa Çam ile birlikte toplam 30 kişiden oluşan heyet, Şemdinli'de yaptıkları incelemeleri düzenledikleri basın toplantısıyla kamuoyuyla paylaştı.

Grup adına konuşan Prof. Dr. Gençay Gürsoy, "Amacımız; Şemdinli'de patlayan bombalardan ve 9 Kasım'daki son bombalama olayında, halkın zanlıları suç kanıtlarıyla birlikte adli mercilere teslim etmesinden sonra, bölgede zor koşullarda yaşayan yurttaşlarla kaynaşmak, onlara yalnız olmadıklarını hissettirmek ve seslerini duyurmaktı. Gerçek suçluların ucu nereye kadar giderse gitsin, ortaya çıkartılmasının takipçisi olmak, bölgedeki yurttaşların değişleriyle; kuyruğundan yakaladıkları canavarın gövdesinin de ortaya çıkartılmasına destek vermek ve kamuoyunun duyarlılığını artırmak istiyorduk. Bu davanın takipçisi olacağımıza söz verdik" dedi.

Şemdinli'de görgü tanıklarını dinlediklerini ifade eden Gürsoy, "Adaletin Şemdinli'deki görgü tanıklarına başvurmasını bekliyoruz. Türk sorununun hepimizin sorunu olduğunu, konunun bir asayiş ve güvenlik sorunu olarak ele alınmasının yetersizliğini bir kez daha gördük. Bölge insanlarının Kürt kimliklerinin tanınmasını, dünyayı kendi dillerinde izleyebilecekleri radyo, TV gibi yayın organlarının yayın yapabilmesinin sağlanmasını istedik. Seçim yasasındaki yüksek barajların kaldırılmasını istedik. Barış, adalet ve özgürlükten yana yurttaşlar olarak, bölgeye hukuk düzeninin egemen kılınması, bölgedeki insanların taleplerinin gerçekleşmesi barış sürecinin gelişmesi için PKK'nın silahlı eylemlerine ön koşulsuz son vermesi talebimizi yineliyoruz" diye konuştu. Gürsoy sözlerine şöyle devam etti:

"Bölgedeki işsizliğin giderilmesi için hükümetin yerel idareler ve meslek kuruluşlarıyla diyalog içinde olmasını, sosyal ve ekonomik önlemlerin hayata geçirilmesini talep ediyoruz. Bu sürecin yargılama aşaması şüphesiz önemlidir. Ancak daha önemli olan tanık olarak yargılanan bu kişilerin içinde bulundukları örgütlenmenin tam olarak ortaya çıkarılması ve toplumsal denetimin etkin kılınmasıdır. Bu nedenle kararlı siyasi bir irade toplumla paylaşılmalı gerekleri de görev ve yetkileri belirli olan askeri ve idari teftiş kurallarıyla yerine getirilmelidir. Bu sürecin takipçisi olacağımızı, tüm yurttaşların adalet, barış ve özgürlüğe kavuşabilmesi için elimizden geleni yapacağımızı duyurmak istiyoruz. Bu olay 3 kamu görevlisinin kendi başlarına yaptıkları bir olay olarak görülmemelidir. Sayın başbakanın bu konuyla ilgili yaptığı açıklama, beni gerçekten kaygıya düşürmüştür."

Yapılan basın toplantısının ardından, Şemdinli halkının aydınlar grubuna verdikleri dilekçeler okundu.