Hakkari'nin Şemdinli ilçesi girişinde yaşları 9 ile 17 arasında değişen çocuklar, 'PKK-Apo-Kontrol' levhasında kimlik kontrolü yapıyor. Aslında ne PKK'lılar, ne de ellerinde silah var. Ama bir oyun tutturmuş, gidiyorlar.

Ayrıntıları SABAH gazetesinin Kadir ERCAN - Ergun AKSOY imzalı haberinden alıntılayarak aktarıyoruz:

Şemdinli'de herkes gibi çocukların da kafası karışık...

İlçe girişinde, geçen haftaya kadar "Dur Polis!" yazan tabela, artık "PKK-Apo-Kontrol" levhası".

Levhanın sağ tarafındaki polis kulübesi yerle bir edilmiş. Adeta Irak ya da Filistin'i anımsatan bir manzara. Yanmış lastik ve kırılmış cam parçacıklarının başında nöbet tutan silahlı adamlar değil, küçücük çocuklar.

EN KÜÇÜĞÜ 9 YAŞINDA

Yaşları 9 ile 17 arasında değişen çocuklar, "PKK-Apo-Kontrol" levhasının çevresinde kümelenmişler. Ellerinde silah yok. Ama yine de ilçeye giren araçları kontrol ediyor, gördükleri yabancılara kimlik soruyorlar.

Ayaklarında siyah lastik ayakkabı, soğuk havaya karşın üzerlerinde solmuş, yırtık giysiler. Bu onlar için bir oyun. Ama televizyon dışında hiçbir eğlencenin olmadığı Şemdinli'de belki de bu aralar bir erkek çocuğun oynayabileceği en heyecanlı oyun.

İçlerinde giyimi en düzgün olan 17 yaşındaki ıbrahim Çelik. Çocukların lideri gibi davranıyor.

Üzerinde bluejean, ayağında spor ayakkabılar, saçlar jöleli. Ancak jöle kullanmadığında ısrarlı: "Jöle değil, suyla ıslattım" diyor.

İbrahim lise öğrencisi. Yaşanan olaylara yorumu 'Berbat!' İbrahim'in Şemdinli'deki gürültü patırtı kadar bozulduğu bir diğer olay da Milli Takım'ınİsviçre mağlubiyeti. Futbolla yakında ilgili. Fenerbahçe taraftarlığı fanatikliğin ötesinde. Çocukların çoğu hayatlarında Şemdinli dışına çıkmamış.

İbrahim'in Silopi dışında gördüğü tek yer Diyarbakır.

"Hiç deniz gördün mü?" diye soruyoruz çouklara. "Evet gördüm" diye ısrarlı. Ama ne İstanbul ne İzmir. Meğerse deniz dediği Van Gölü'ymüş.

İbrahim'in yanında 'sağ kolu' gibi görünen Erkan Erdem 15 yaşında. O da lise öğrencisi. Öğretmen olmak istiyor. Erkan, 9 Kasım'da yaşanan olaylarla ilgili şu yorumu yapıyor: "Tek sorun insan hakları. Hak verilse bunlar yaşanmaz."

Erkan'a "Bölünmek istiyor musunuz?" diye soruyoruz. "Hayır" diyor. Yaşı 14, ancak daha küçük gösteriyor. Üzerinde eski bir kazak, ayağında kara lastikler.

"Beslenme yetersizliği" diye haykıran çelimsiz bir vücudu var.

Üşüyen ellerini pantolonunun cebine sokarak ısıtmaya çalışıyor. Türkçesi oldukça bozuk. Adının Codyar Temel olduğunu söylüyor.

"Niye insanları öldürüyorlar?" diye soruyor. Şemdinli çocukların tek eğlenceleri televizyon. İlçedeki iki internet cafeden biri son patlama sırasında tahrip olmuş.

Favori dizileri "Kurtlar Vadisi", sonra da "Emret Komutanım" ve Hayat Bilgisi. Ali Fuat Yılmaz (15) Kurtlar Vadisi hiçkaçırmadığını ama gülmek için de Emret Komutanım'ı izlediğini söylüyor.

Ali Şen (13) söze karışıyor. O da Kemal Sunal'ın "Şaban" dizilerine meraklı. Diğer çocuklardan farklı olarak o öğretmen değil avukat olmak istiyor. Her ikisi de, tekrarlıyor: "Biz barış istiyoruz. Silahların, bombaların patlamadığı bir Şemdinli istiyoruz."

FISILTI GAZETESİ

Çocukların bu ruh halile dolaştığı, terör oyunu oynadığı Şemdinli'de büyükler ise öfkesini hala atamamış. Fısıltı gazetesi ise gerilimin düşmesine izin vermiyor. Örneğin dün sabah "105 kişilik infaz listesi" iddiasını araştırırken, aslında olayı anlatanların çoğunun bunu görmediğini, ancak hikayenin kulaktan kulağa iyice "dallanıp budaklandığını" gördük.

Kimileri "Cemaat namaz kılarken camiyi bombalayıp PKK'nın üstüne atacaklarmış", kimileri "ınfaz listesinde her evden birinin adı varmış" diye iddia ediyor.

Bir de 5 Ağustos'da Şemdinli jandarma tabur komutanlığında yapılan mayınlı saldırıda 5 asker ölümünden sonra dağıtılan bildiriler var.

"Beş Şehidin Kanı Yerde Kalmayacak (BŞKYK)" yazan bildiriler, halk arasında korku saçıyor. 1 Eylül'de DEHAP'ın barış çadırına el bombası atılmasından sonra, herkesin ağzında "Kontrgerilla" lafları dolaşıyor.