24
Mayıs
2024
Cuma
GÜNCEL

Sendika üyeleri de sahte çıktı

Sahte sporculardan sonra şimdi de sahte sendika üyesi.

Çay-Kur'daki sendikal kavga mahkemede bitti. Bilirkişi: Öz-Gıda-İş'in üye gösterdiği 7 bin 500 işçiden 3 bini Çay-Kur'da çalışmıyor ya da emekli

 

 

Ordu’dan Artvin’e kadar, iki yıl boyunca Doğu Karadeniz’deki bütün çay üreticilerini ve işçilerini birbirine düşüren Çay-Kur’daki sendikal kavgada; Hak-İş’e bağlı Öz-Gıda-İş’e verilen sözleşme yetkisi, ‘usulsüzlük’ gerekçesiyle yargıdan döndü. Karara dayanak olan bilirkişi raporuna göre; AKP yanlısı Öz-Gıda-İş’in üye diye gösterdiği 7 bin 554 işçiden 3 bini ya ÇAY-KUR’da çalışmıyor ya da emekli olmuş. Aralarında hiç işçi ve sigortalı olmayanlar bile var. Öz-Gıda-İş Genel Sekreteri Mehmet Şahin, “O bilirkişi taraflı” diyor.

Çay-Kur’u, dolayısıyla bütün Doğu Karadeniz’i bölen kavga, kurumda 56 yıldır örgütlü olan Tek-Gıda-İş ile Öz-Gıda-İş arasında 2007 yılında patlak vermişti. Eski AKP Rize il yöneticisi İsmail Serdar’ın öncülüğünde açılan Öz-Gıda-İş, Tek-Gıda-İş’le karşı karşı karşıya gelmişti. Fabrikalardaki işçiler topluca sendika değiştiriyor; bir gün Tek-Gıda-İş’e imza atıyor, ertesi gün Öz-Gıda-İş’e geçiyordu...

AKP’li yöneticiden tehdit
İş öyle bir hal aldı ki, AKP’li Serdar’ın, 31 Mayıs 2008’de Kendirli Çay Fabrikası’nda çalışan işçi Sait Albayrak ve İsa Arslan’a sendika değiştirmeleri için gönderdiği iki cep telefonu mesajı davalık oldu. Serdar, Albayrak’a “Erzurum bölgeye nakil olacağının bilinmesini isterim. En kısa zamanda” diye yazarken; Arslan’a da “Fabrikadan alınacağını bilmeni isterim” demişti. Serdar, “Mesajları samimiyetten çektim” dese de ‘sendikal haklarını kullanmasını engellemekten’ altı aya, ‘tehdit’ten de iki yıla kadar hapis istemiyle iki ayrı dava açıldı.

Öz-Gıda-İş, kaosun ardından 3 Eylül 2008’de bakanlığa başvurdu. 7 bin 574 üye kaydettiğini belirtip toplu iş sözleşmesi (TİS) yetkisinin kendine verilmesini istedi. Bakanlık da onayladı. Ancak 9 bin 642 üyesinin olduğunu savunan Tek-Gıda-İş’in itirazıyla Ankara 6. İş Mahkemesi’ne dava açıldı. Mahkeme, kesin çalışan ve sendikalı sayısını belirlemesi için Gazi Üniversitesi İş ve Sosyal Güvenlik Hukuku Anabilim Dalı’ndan Doç. Dr. Aydın Başbuğ’u bilirkişi olarak atadı. Başbuğ Öz-Gıda-İş’in usulsüzlük yaptığını saptadı. Raporda, o usulsüzlükler şöyle anlatılıyor:

Çay-kur’u görmemiş üye
* Öz-Gıda-İş’in başvuruda bulunduğu 3 Eylül 2008’de kurumda 13 bin 848 işçi çalışıyordu. Bu yüzden iki sendikadan birinin 6 bin 925 kişi üye yapması gerekiyordu.

* Çay-Kur’un beyan ettiği işçisi sayısı ile Sosyal Güvenlik Kurumu’nun (SGK) sigorta kayıtları arasında bin 392 işçi fark vardı. Bu ‘görünmez’ işçiler Öz-Gıda-İş üyesi gösterilmişti. Bu işçilerin yıllar önce emekli olduğu anlaşıldı.

* 2004’ten önce çalışmış 451 kişi de Öz-Gıda-İş’e üye yapılmış.

* Bu sendikanın üyesi gösterilen 138 kişi daha önce ne kurumda ne de sigortalı başka bir işte çalışmış.

* 918 kişi de Öz-Gıda-İş’e mükerrer (birden çok kez) kaydedilmiş.

* 246 işçi Öz-Gıda-İş’ten istifa edip Tek-Gıda-İş’e geçtiği halde ilk sendikada gösterilmiş.

* Tek-Gıda-İş’in 9 bin 104, Öz-Gıda-İş’in de 4 bin 780 üyesi var.

31 Aralık’ta görülen son duruşmada, bakanlıkça Öz-Gıda-İş’e verilen yetki iptal edildi ve Tek-Gıda-İş’in yetki sahibi olduğu karara bağlandı. Karar temyiz edildi.
Tek-Gıda-İş Teşkilatlanma Sekreteri Recep Ali Çelik, ‘evrakta sahtecilik’ suçunun işlendiğini, bu yüzden tazminat davası açacaklarını söyledi. Çelik, şöyle konuştu:
“Ölenler hatta hiç işçi ve sigortalı olmayanlar, hatta Rize’ye hiç yolu düşmemişler üye yapılmış. İşçilere sendika değiştirmeleri için çok baskı yapıldı. AKP’li il ve ilçe belediye başkanları, Rize milletvekilleri, Çay-Kur Genel Müdürlüğü, imamlar, Kuar’an kursu hocaları, zabıtalar; hepsi baskı uyguladı. Belediye binaları Öz-Gıda-İş’e hizmet etti. Üyelerimiz görevden alındı.”

‘O bilirkişi taraflı’
Öz-Gıda-İş Genel Sekreteri Mehmet Şahin de bilirkişi Başbuğ’un geçmişte Türk-İş’le proje yaptığını, bu yüzden taraflı davrandığını iddia etti. Tek-Gıda-İş’e üye gösterilen 4 bin 264 işçinin imzasının sahte olduğu yönünde ellerinde rapor bulunduğunu ancak dikkate alınmadığını kaydetti. Şahin, bilirkişi raporundaki usulsüzlük tespitlerine ilişkin, “Bunlar doğru mu?” sorusuna “Hayır” dedi. Her bir saptamanın tek tek sorulması üzerine, “Bilmiyorum” diye konuştu.

Radikal
Yayın Tarihi : 6 Ocak 2010 Çarşamba 15:07:47


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?