"Şeyh Sait ve arkadaşları Kürtlerin önderleridir. Kürt davası için öldüler. Herkes çekiniyor. Bugün olmazsa yarın, yarın olmazsa öbür gün, bir gün mutlaka oradaki şehitler üzerinde büyük bir abide yapılacaktır. "

1925 yılında bölgede irticai Kürt isyanı çıkarmaktan 46 kişiyle birlikte Diyarbakır’da asılarak idam edilen Şeyh Sait ve yandaşlarının gömüldüğü söylenen kent merkezindeki arazi üzerinde, merkezi İstanbul’da bulunan 10 katlı Alman Hastanesi’nin bir şubesi ve iş merkezi yapılıyor. Şeyh Sait’in torunu olan Hak-Par Genel Başkanı Abdülmelik Fırat, bu konuda Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) başvuracaklarını belirtti, şöyle dedi:

‘Dedem ve dava arkadaşlarının yattığı araziyi satın alanlara başvurduk ve orayı satın almak istedik. Ancak, kimse olumlu yanıt vermedi. SHP’li, Refah’lı ve şimdiki DEHAP’lı belediye başkanları önce orayı yeşil alan olarak ayırdılar ama sonra ne hikmetse yine inşaata açtılar. Şeyh Sait ve arkadaşları Kürtlerin önderleridir. Kürt davası için öldüler. Herkes çekiniyor. Bugün olmazsa yarın, yarın olmazsa öbür gün, bir gün mutlaka oradaki şehitler üzerinde büyük bir abide yapılacaktır.’

DEDESİNİ KULLANIYOR

İnşaatın şantiye şefi Şeyhülislam Ensarioğlu ise şunları söyledi: ‘Şeyh Sait ve arkadaşlarının mezarı burada değil. Edindiğimiz bilgiye göre, Şeyh Sait ve 46 arkadaşının cesetleri Medikal Center’ın hemen yanında bulunan subay gazinosunun arazisindedir. Çünkü önceki yıllarda burada kanalizasyon çalışması yapılırken insan kemiklerine rastlanmış. Şimdi bizim inşaat yaptığımız arazi üzerinde daha önce bulunan sinemada kötü (seks) filmler oynatılıyordu. İnsanlar o filmleri izleyip içki içiyorlardı. Biz kazı yaptığımız zaman iki kamyon şarap şişesi çıkardık. O zaman Abdülmelik Bey neden ses çıkarmıyordu? Dedesini siyasi malzeme haline getiriyor. Abdülmelik Bey daha önceki seçimlerinde hep bunu kullandı.’