22
Mayıs
2024
Çarşamba
GÜNCEL

Sora sora Kâbe mi, Bağdat mı?

Dilbilimci Ali Püsküllüoğlu yeni TDK sözlüğünde "Sora sora Bağdat bulunur" atasözünün "Kâbe bulunur" olarak yer almasını "Osmanlıca özlemi" ve "irtica" olarak değerlendirdi. Bu yorum polemiğe yol açtı.

Türkiye Türkçesinin En Büyük Sözlüğü" kitabı yayınlanan şair ve dil uzmanı Ali Püsküllüoğlu'nun TDK'yı, yeni baskısı yapılan 62 yıllık TDK Türkçe Sözlüğü'ne "kullanımdan düşmüş" Arapça ve Farsça sözcükleri alarak "irtica" ve "Osmanlıca özlemi" içinde olmakla suçladı. Kurumda 23 yıl çalışan ve 1983'te askeri müdahale sonrası yapısı değiştirilince istifa eden şair Ali Püsküllüoğlu, Sözcükler adlı derginin OcakŞubat 2007 sayısında yayımlanan "Mızraklı İlmihal ya da Mızrak Çuvala Sığmaz" başlıklı yazısında TDK'nın dil politikasını şöyle eleştirdi:

BAĞDAT MI, KÂBE Mİ?
"İrtica eskiyi geri getirme eylemidir. Bunu dil konusuna indirgersek Osmanlıca özlemi olarak görebiliriz. Örneğin sözlüğe, kullanımdan düşmüş Arapça, Farsça sözcükleri yeniden almak da böyle bir eylem sayılmalıdır. Bir sözlük düşünün ki, daha önceki baskılarda bulunmayan Osmanlıca sözcükleri almakla yetinmemiş, buna dinsel alanda kullanılan sözcükleri de yoğun bir biçimde eklemişse,bu eyleme bir başka tanım verebilir misiniz?" TDK Başkan Danışmanı Prof. Recep Toparlı, Püsküllüoğlu'nu karalama kampanyası başlatmakla suçladı. Toparlı, Püsküllüoğlu'nun "Sora Sora Bağdat Bulunur" olarak bilinen atasözünün TDK sözlüğünde "Kâbe Bulunur" biçiminde verilerek dinsel kılığa büründürüldüğü suçlamasına karşı, Ömer Asım Aksoy'un TDK Atasözleri ve Deyimler Sözlüğü'nü örnek verdi. Aksoy'un sözlüğünde atasözü "Sora sora Bağdat (veya Kâbe) bulunur" biçiminde açıklanıyor.

'KENDİ SÖZLÜĞÜ ESKİ'
Toparlı şöyle dedi: "TDK'yı 'Osmanlıca özlemi' içinde olmakla suçlayan Sayın Püsküllüoğlu, kullanımdan düştüğü için sözlüğümüzün 10. baskısında yer almayan birçok Arapça ve Farsça kökenli kelimeyi kendi sözlüğüne almıştır. Püsküllüoğlu'nun sözlüğünde fesuphanallah, hasbıhal, hulasa vb. özgün söyleniş biçimleriyle yer alan sözler artık fesüphanallah, hasbihal, hülasa, biçiminde söylenip yazılırken, Sayın Püsküllüoğlu'nun bu sözleri Arapça özgün biçimleriyle vermesinin anlaşılır bir yanı yoktur."
Sabah
Yayın Tarihi : 17 Mart 2007 Cumartesi 09:09:03
Güncelleme :17 Mart 2007 Cumartesi 09:22:44


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?