Su, medeniyetleri yakınlaştırdı

129 farklı ülkeden 23 bin konuğun katıldığı forumun dünkü bölümünde su ile ilgili birçok konu Türk ve yabancı uzmanlar tarafından masaya yatırıldı. Düzenlenen konferanslar, Japonya Veliaht Prensi Naruhito Kotaishi, Kore Başbakanı Han Seung Soo ve Dünya Su Konseyi Başkanı Loic Fauchon'u bir araya getirdi. Su ile ilgili sorunlara çözüm üretmek amacıyla buluşan temsilciler, ortak siyasi bakış açısı oluşturmak için çalıştıklarını ifade etti.

Suyun medeniyetler için önemine vurgu yapan Japonya Veliaht Prensi, felaketlerle karşılaşmamak için bu hayat kaynağının kontrollü kullanılması gerektiğini belirtti. Su paylaşım noktalarında istenmeyen olayların yaşanabileceğine işaret eden Naruhito Kotaishi, "Geleceğe güvenle bakmak için geçmişten ders almak gerekir. Felaketlerden payımıza dersler çıkarmalıyız. Yoksa tam unuttuğumuz zaman felaket gelir, kapınızı çalar." dedi.

Kore Başbakanı Han Seung Soo da yanlış su yönetimlerinin gelecek yıllarda medeniyetleri etkileyeceği uyarısında bulundu. "Su olmadan medeniyet olmaz." diyen Başbakan Soo, "Su her şeyin temelidir. Ateş bile sudan korkar. Taşkınlardan dolayı 1,3 milyon insan hayatını kaybetmiş durumda. Su eksikliği gıda rekabetine de sebep olacaktır." diye konuştu. Bu konuda küresel eyleme ihtiyaç olduğunu bildiren Soo, insanlığın ortak bir dayanışma göstermesi gerektiğine vurgu yaptı.

Dünya Su Konseyi Başkanı Loic Fauchon ise doğal felaketlerden en fazla zarar gören kesimin insanlar olduğu üzerinde durdu. Bu olayların dünyanın birçok noktasında demografik (nüfusla ilgili) hareketlere sebebiyet verdiğini hatırlatan Fauchon, felaketten kaçmak için insanların büyük şehirlere akın ettiğini, bunun sonucunda da şehirlerde kaynak sıkıntısı yaşandığının altını çizdi.

Bakan Eroğlu: Barajlara ihtiyacımız var

Günün en dikkat çeken konuşması ise Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu'ndan geldi. Büyük baraj yapımının doğal dengeyi bozduğu yönündeki eleştirilere karşı çıkan Eroğlu, "Baraj ve göletlerin yapılması Türkiye için zarurettir. Başka ülkelerin ihtiyacı olmayabilir ama bizim var." dedi. Basında çıkan 'suyu ticarileştirecekler' şeklindeki haberlerin gerçeği yansıtmadığını söyleyen Çevre ve Orman Bakanı, "Suyun ticarileşmesi diye bir şey yok. Suyu sağlamak bizim görevimizdir. Bu tip şeyleri nereden çıkartıyorlar?" diye konuştu.

23 konuda 100 oturumla sorunlara ortak çözüm aranacak

Su sorunları hakkında bilinci artırmak amacıyla düzenlenen 5. Dünya Su Forumu'na Türk ve yabancı yaklaşık 23 bin 273 kişi katıldı. Dünyanın 129 farklı ülkesinden temsilciler bir araya geldi. Forum, 3 cumhurbaşkanı, 3 kraliyet ailesi mensubu, 5 başbakan, 90 bakan, 63 belediye başkanı ve 148 parlamenteri buluşturdu. Bu kapsamda 23 konuda en az 100 oturum yapılması planlandı. Öte yandan 'İstanbul Suları ve Su Kültürü' adlı bir sergi de katılımcıların ilgisine sunuldu. Konukların herhangi bir sorunla karşılaşmaması için Emniyet güvenlik önlemlerini artırdı. Panelden sıkılan katılımcılar ise vapurlarla İstanbul'u görme imkânı buldu. Forumda ayrıca dünyanın dört bir yanından katılan yerel yöneticiler tarafından 'İstanbul Su Mutabakatı' imzalanacak. Bu mutabakatın ana amacı, politik taahhütler oluşturulması ve uygulamaya konulması olacak. İlki 1997'de Fas'ın Marakeş şehrinde düzenlenen forum, üçer yıl arayla Lahey, Kyoto, Mexico ve son olarak İstanbul'da toplandı.

Protestocu gençler sınır dışı edildi

Dünya Su Forumu'na karşı önceki gün gerçekleştirilen 'barajlara hayır' eyleminde gözaltına alınan 'Uluslararası Nehirler' aktivisti Ann Katherine Schnedier ve Payal Parikh sınır dışı edildi. Dün Taksim Hill Otel'de 'Alternatif Su Forumu' konulu bir basın açıklaması planlayan eylemciler, ülkelerine gönderildiği için açıklama da yapamadı. Prtestocular, eylemlerinde risk oluşturan baraj inşaatlarına verilen teşvikleri kınamıştı.