TBMM'ye İmam Hatip'li başkan

TBMM'de bu yıl 3'üncüsü toplanan Türkiye Öğrenci Meclisi, imam hatip liseleriyle (İHL) ilgili politik mesajlar ve "seçim" tartışmaların gölgesinde gerçekleşti.

81 ilden gelen temsilciler arasında İstanbul, Ankara, Trabzon, Erzurum ve Çorum temsilcilerinin, İHL'li olması dikkat çekti. 21 yaşındaki İHL'li İbrahim Seyhan, Öğrenci Meclisleri İçtüzüğü hükümlerine göre "en yaşlı üye" unvanıyla Geçici Başkanlık görevini üstlendi.
      
Önce hafız, sonra öğrenci

20 yaşındaki İstanbul temsilcisi Fatih Çalışkan'ın özgeçmişinde "5. sınıfı bitirdikten sonra Kuran kursuna girdi. Hafızlığını tamamlayarak tekrar ilköğretime geri döndü" açıklaması yer aldı.

21 yaşındaki Trabzon Temsilcisi Adem Yılmaz'ın özgeçmişindeki "5. sınıftan sonra 3 yıl süren hafızlık eğitimini tamamladı" ifadesi dikkat çekti.
      
Usulsüzlük iddiası

Öğrenci temsilcilerinin Başkanlık Divanı seçiminde ise tartışma yaşandı. Yarışan 5 adaydan 3'ü İHL'lilerden oluştu. Topladığı 30 imzayla en güçlü adaylardan olan Konya Temsilcisi Şeyma Sunar'ın listesi kabul edilmedi. Usulsüzlük iddiasında bulunan Sunar, diğer listelere sahte imza atıldığını öne sürdü.
      
Demokrasi buysa öğrendik!

Başkan Vekili adayı İsmail Konak da "Bizde 30 oy var. Kalan 50 civarında temsilciden, gece saat 02.00'den sabah 08.00'e kadar 4 listeye nasıl bu kadar oy toplandı? Sahte imza kullandıklarını düşünüyoruz. Demokrasi buysa öğrenmiş olduk" dedi. Oylama sonucu İHL'li Yıldız 17 oyla başkan seçildi.
      
İHL damgası

İHL öğrencisi Fatih Çalışkan'ın girişimiyle de 75 imza toplanarak "üniversiteye giriş sınavında meslek okullarına katsayı eşitliği tanınması" istendi. Bu talep, Milli Eğitim Bakanlığı'na (MEB) gönderilecek sonuç bildirgesinde yer aldı. Bildirgenin, MEB bürokratlarının katkısıyla hazırlandığı iddia edildi. Meslek liseli Mehbir Eryılmaz, "Eğer herkesle eşit şekilde askere gidiyorsak, sınavlara da eşit şekilde girmeliyiz" derken, Seyhan, "Önümüze hangi engeli koyarsanız koyun en zirveye çıkacağız. Dağları, taşları önümüze koysanız da en iyi üniversiteyi kazanıp, en iyi yere geleceğiz" sözleriyle dikkat çekti.
      
Öğrenciler nasıl seçildi?

TBMM ve Milli Eğitim Bakanlığı'nca hazırlanan "Demokrasi Eğitimi ve Okul Meclisleri Projesi"ne göre, öğrenci temsilcileri seçimle belirleniyor. TBMM Başkanlığı'nın yayınladığı Öğrenci Meclisleri İçtüzüğü'ne göre, öncelikle ilk ve orta dereceli okullarda "Okul Meclisi Başkanı" seçiliyor. Bu seçimde sandık kurulları öğretmenlerce oluşturuluyor. Okul başkanlarının katılımıyla "İl Öğrenci Meclisi" oluşturuluyor. İl Öğrenci Meclisi kendi arasında toplanarak "İl Öğrenci Meclis Başkanı"nı seçiyor. İl başkanları her yıl 22 Nisan'da Ankara'ya gelerek TBMM'de "Türkiye Öğrenci Meclisi"ni oluşturuyor.

Arınç'tan 'Öğrenci Meclisi' yorumu: Bu öğrenci milletin öğrencisidir

TBMM Başkanı Bülent Arınç, Öğrenci Meclisleri Projesi’nin, alkışlanması gereken bir proje olduğunu belirterek, "Türkiye’de alkışlayan çıkmazsa BM’de çıkar. Ama gönlümüz isterdi ki Türkiye’nin projesini, Türkiye’dekiler alkışlasın. Anlı şanlı televizyon kanallarımız bunları ön plana çıkarsın" dedi.
TBMM Başkanlık Divanı toplantısından sonra bir gazeteci, Arınç’a Öğrenci Meclisi toplantısının yapıldığı TBMM Genel Kurulu’nda, imam-hatip lisesi öğrencisinin yaptığı konuşmada "bir öğrenciden beklenmeyen siyasi mesajlar vermesi" ve 21 yaşında birinin 23 Nisan törenlerinde görev almasına ilişkin haber ve eleştirileri nasıl değerlendirdiğini sordu.
Arınç, gazetecinin sorusunu cevaplarken, Türkiye Öğrenci Meclisleri Projesi’nin TBMM ve Milli Eğitim Bakanlığı tarafından 3 yıldır yürütülen başarılı bir proje olduğunu hatırlattı. Projenin, Türkiye’de hiçbir kurumun alamadığı bir başarıya imza attığını ifade ederek, şunları söyledi:
"BM Dünya 2. Parlamento Başkanları Konferansı’nda ’Dünya Demokrasilerine Örnek Proje’ olarak gösterildi ve raporda yer aldı.

Burada bütün amacımız, demokrasi bilincinin, milli iradenin seçme ve seçilme hakkının daha küçük yaşlarda öğrencilerimizin zihinlerine nakşedilmesidir. Bu o kadar faydalı bir proje oldu ki biz bütün okullarda yapılan seçimlere katılma imkanı bulduk. Adaylar ortaya çıktı, projelerini anlattı, propaganda yaptı, sandık kurulları oluştu, o verme işlemi tamamlandı, itirazlar sonuçlandırıldı. Aynen bir genel seçim gibi 13 milyon öğrencinin oy kullandığı bir demokrasi projesini hayata geçirdik.

Bu alkışlanması gereken bir projedir. Türkiye’de çıkmazsa BM’de çıkar. Ama gönlümüz isterdi ki Türkiye’nin projesini Türkiye’dekiler alkışlasın. Anlı şanlı televizyon kanallarımız bunları ön plana çıkarsın. Çocuklarımızın daha küçük yaşlarda demokrasiyi nasıl özümsediklerini keşke medyamızda biraz takip edebilseydi."

ÖĞRENCİLER SEÇİYOR
Bülent Arınç, 81 ilde bütün okulların kendi öğrenci meclisi başkanlarını seçtiklerini, o meclislerin bir araya gelerek o ilin öğrenci meclisi başkanını seçtiğini, 81 ilin öğrenci meclisi başkanın da Ankara’ya geldiklerini hatırlatarak, "23 Nisan’dan bir gün önce Genel Kurul toplantısı yapılıyor. Onlar gizli oylama ile kendi başkanlarını ve divanı seçiyorlar" dedi.
Projenin örnek bir demokrasi projesi olduğunu kaydeden Arınç, şöyle devam etti:
"(İmam-hatip lisesi öğrencisi bir çocuk nasıl kürsüye çıkar?)
İmam-hatip liseleri tevhidi-i tedrisat kanunu yürürlüğe girdiği günden buyana Türkiye’de eğitim veren okullarımızdır. Bu çocuğu seçerek biz getirmiyoruz. Bu çocuk kendi okulunda başkan oldu, kendi ilinde başkan oldu. Hakkari’deki bir seçime, Erzurum’daki bir seçime TBMM’nin herhalde müdahale ettiğini düşünmüyorsunuz?
Kendi ilinden öğrenci meclisi başkanı seçilerek bileğinin hakkıyla buraya gelen bir insana ’sen hangi okulda okuyorsun bakalım? Filan okulda... Hadi git’ dememizi bekliyorsunuz. TBMM bunu söyler mi?
Söylemesi gerekir mi? Bu ayıp bir şey mi? Bu iftihar edeceğimiz bir olaydır. Bu öğrenci bizim öğrencimizdir. milletin öğrencisidir.
Dolayısıyla gelir ve burada ilini temsil eder."

ÖĞRENCİNİN YAŞI
TBMM Başkanı Arınç, başkan seçilen çocuğun yaşının 21 olduğu yönündeki eleştirileri cevaplarken de şöyle konuştu:
"Ben onun yaşına bakmıyorum. Ben onun öğrenci olup olmadığına bakıyorum. Kendi okulunda hala öğrenci olan bir çocuğun yaşından dolayı sorgulanmasını ilk defa görüyorum. Yaşından dolayı öğrenciliğine bir engel olsaydı herhalde Milli Eğitim bu çocuğu buraya getirmezdi. Ne var bunda?
Kürsüye çıkmış ’biz haklarımızı sonuna kadar alacağız’ demiş. Siz o kürsünün hür olduğunu bilmiyor musunuz? Milletvekilleri o kürsüden ne söylerse söylesin Anayasa’nın 83. maddesi gereğince mutlak dokunulmazlık hakkına sahip olduğunu bilmiyor musunuz? Bilin o zaman.
O kürsüde kim konuşuyorsa fikirlerini demokratik ve özgür bir biçimde ifade edecektir. Sizin ona müdahale etme hakkınız yok."