22
Mayıs
2024
Çarşamba
GÜNCEL

Teröristlerle çatışma çıktı

Bingöl'de PKK'lı teröristler ile güvenlik güçleri arasında çıkan çatışmada, 3 askerin yaralandığı bildirildi. 

Edinilen bilgiye göre, bölgede arazi arama ve tarama çalışmaları sürdüren güvenlik güçleri ile teröristler arasında Bingöl'ün Topalan köyü çevresinde sıcak temas sağlanarak çatışma çıktı. Çatışmada, ilk belirlemelere göre 3 asker yaralandı. Yaralı askerler Elazığ Askeri Hastanesi'ne kaldırılırken, bölgede hava destekli operasyonların ve çatışmanın sürdüğü öğrenildi.

ŞIRNAK'TA 1 TERÖRİST ÖLDÜRÜLDÜ

Öte yandan Şırnak'ta güvenlik güçleri ile teröristler arasında çıkan çatışmada 1 terörist ölü olarak ele geçirildi. 

Şırnak Valiliği'nden yapılan açıklamaya göre, Şırnak'ın Küpeli Dağı bölgesinde arazide bulunan güvenlik güçlerinin mevzilerine saldıran bir grup terör örgütü mensubu ile çıkan çatışmada 1 terörist öldürüldü. Ayrıca 2 adet el bombası ve 1 adet kaleşnikof piyade tüfeği ele geçirildi. Bölgede operasyonların sürdürüldüğü belirtildi. 


İHA
Yayın Tarihi : 19 Mayıs 2007 Cumartesi 18:20:07
Güncelleme :19 Mayıs 2007 Cumartesi 18:30:46


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
yahya KOÇ IP: 85.98.37.xxx Tarih : 19.05.2007 18:38:41
ASKERLİK YAN GELİP YATMA YERİ DEĞİLDİR demiş bir makam sahibi.Ne kadar doğru söylemiş!! değilmi.Onlar meclisi tıkasınlar,bir seçimi 6 ay öne çekme gayreti,siyasi bunalım gayreti.Danışıklı dövüş buna derler işte.Ama sayın Genel Kurbay Başkanımızın;terörün kökünü kazımaya hazırız,ancak siyasi karar gerekir.sözlerini duymamışlar ne yazık ki.Bizim evlatlarımız,böyle gazi olacak ve de gerekirse ŞEHİT OLACAKLAR,bu pisliği temizleyecekler.O siyasi karar verme iradesine sahip birileri gelecek inşallah.Gazi evlatlarıma Yüce Rabbimden sağlık ve acil şifalar dilerim.

onur egemen IP: 81.214.244.xxx Tarih : 20.05.2007 08:09:50
BU VATANA HER GÜN GÖZÜMÜZÜ KIRPMADAN ŞEHİTLER VERİRKEN, BAKIN BAŞIMIZA GELENLERE 25.000 Muvazzaf Uzman Jandarma Çavuş adına şahsınızı ve adalete inanan bütün insanları en içten sevgi ve saygılarımızla selamlıyoruz. Uzman Jandarma Çavuşların özlük hakları ve yaşanan sorunları ile ilgili hazırlanan metin Ek'te sunulmuştur. Üniversite ve yüksekokul bitiren uzman jandarmalara ne derece ne kademe hiç birşey verilmemektedir. Bu çifte standart hiçbir devlet memuruna uygulanmamaktadır. Biz hangi ülkenin askeriyiz ve vatandaşıyız. İki yıl süreli bir yüksekokulu biten polis memuru 4 kademe yani 1 derece 1 kademe almaktadır. Üniversite bitirenlere 8 kademe yani 2 derece 2 kademe verilmektedir. Uzman Jandarmalar bu ülkenin vatandaşı değil mi? Bu adalet mi? Sesimizi ne Meclis'e duyuramıyoruz. Askeri Yüksek İdare Mahkemesi 3466 Sayılı Uzman Jandarma Kanununda bu hususla ilgili bir hüküm bulunmadığı gerekçesiyle açılan bütün davaları red ediyo. Hakkımızı kimden isteyeceğiz. Sesimizin duyulması için mutlaka bu vatana hainlik mi etmemiz gerekiyo? Bu vatan için gözümüzü kırpmadan can verirken kimselerin sesi çıkmıyo, hakkımızı da veren yok. Anayasaya aykırılık teşkil eden bu haksızlığın dile getirilmesi ve sesimizin duyulmasını, haksızlığın bir an önce giderilmesini istiyoruz. Çalışmalarımızı ve iç huzurumuzu bozan 3466 sayılı kanunun bir an önce yeniden düzenlenmesini istiyoruz. Mağduriyetimizin giderilmesinde siz büyüklerimizin yardımlarını talep ediyoruz. Lütfen ekteki konuları köşenizde yayınlayınız. Sessiz kahramanların kahramanı olunuz. Çalışmalarınızda başarılar diliyoruz. SAYGILARIMIZLA!!! 25.000 Uzman Jandarma Çavuş adına şahsınızı ve adalete inanan bütün insanları en içten sevgi ve saygılarımızla selamlıyoruz. Biz, Türk Silahlı Kuvvetlerinin bünyesinde, Jandarma Genel Komutanlığı emrinde görevli, %75’i yüksekokul ve üniversite mezunu, sayıları 25.000’i bulan, özlük hakları ortaokul mezunu olarak düzenlenmiş muvazzaf Uzman Jandarma Çavuşlarız. Şerefli Türk Silahlı Kuvvetlerinin bir mensubu olarak Jandarma Teşkilatında, her karış toprağı şehit kanlarıyla sulanmış, kutsal vatanımıza hizmet ediyoruz. Bu mesleğin ve askerliğin kutsallığına inanıyor ve bunu askerlik yeminiyle “Askerliğin namusunu, Türk Sancağı’nın şanını canımdan aziz bilip, icabında vatan, cumhuriyet ve vazife uğranda seve seve hayatımı feda edeceğime namusum üzerine and içerim.” sözleriyle teminat altına almış bulunuyoruz. Bu uğurda hayatını seve seve feda eden bütün kahraman şehitlerimizi ve şehit meslektaşlarımızı da şükranla anıyor ve onlara, Allah’tan rahmet ve mağfiret diliyoruz. Vatan için en değerli varlıklarını, bedenlerinden birer parça feda eden silah arkadaşlarımıza da buradan şükranlarımızı sunuyor ve Allah’tan acil şifalar diliyoruz. Gerektiğinde bu vatan, bu bayrak için hiç düşünmeden canımızı ve bedenimi feda etmeye her daim hazır olduğumuzu da belirtmek istiyoruz. Allah katında şehitlik peygamberlikten sonra en kutsal makamdır. Buna can-ı gönülden inanmaktayız. Her şeyin bir bedeli var ama canın ve bedenin hiçbir zaman bir bedeli olmadığını düşünüyoruz. Can, kan ve bedenin bedeli yalnız vatan ve bayrağa ödenir. Hiç kimsenin ikinci bir bedeni, ikinci bir canı yoktur. Bunu para için göze almaksa ahmaklıktır. Aklı selim bir insan, sırf para için ahmaklık yapmayacağına göre, bunun tek anlamı vardır. O da Türk Silahlı Kuvvetlerinde görev yapmak, vatana kurban olmayı kabullenmek, vatan için ölmeyi teminat altına almak demektir. Bir kulübün üyesi olmak, bir toplumun üyesi olmak, birlikte mücadele etmek, bir arada yaşamak, bu vatan için iyi şeyler için bir arada bulunmak ve güç birliği etmek, bilinçli ve sağlıklı her insanın en doğal olgusudur. Herkesin bir ailesi, geleceğini emanet edeceği çocukları vardır. Hem kendi, hem de onların geleceğini teminat altına almak ise ailedeki herkesin ortak yükümlülüğüdür. Bu yükümlülüğün yerine getirilmesi için devlet, sosyal devlet ilkesiyle çalışanlarına bir takım haklar vermiştir. Çalışmanın karşılığı maaş, bir takım sosyal güvenceler, sağlık imkanları ve emeklilik vb. Çalışan bir aracın hep kaportasına bakım yaptırırsan bir müddet sonra tekerler işlemez duruma gelir ve aracı yürütemezsin. Bu yüzden olaylara ve koşullara ve resme bir bütünlük içerisinde bakabilmek çok önemlidir. Resmin sadece bir karesine bakarsanız, yalnızca o küçük bir karesini görebilirsiniz. Yani resmi görmüş olmazsınız. Hiçbir filmde başrol oyuncusu perde arkasında değildir. Üyesi bulunduğumuz kurumda görevin icrasında hep önde olup, sosyal hak ve özlük haklarının düzenlenmesinde göz ardı edilmek , perde arkasında kalmak, ilgisizlik ve unutulmuşluk, insanın çalışma azmini, şevkini ve heyecanını kırıyor. Aynı şartlar altında, gece-gündüz omuz omuza mücadele verirken, gecenin eksi 15-20 derece soğuklarında karakolun veya birliğin, vatanın emniyeti için dağ başında pusuda beklerken, geçmeyen soğuk saatlerde vatanın selameti için elinde namus bildiğin silahla beklerken, sen Muvazzaf Uzman Jandarma Çavuşsun, sen gideceksin, sen yapacaksın, sen bekleyeceksin denilirken, her daim hizmetin en ön saflarında yer alırken, özlük haklarına gelince perdenin arkasında eşitsizliklere maruz bırakılmak insanda burukluk yaratıyor. Bunu hazmedemiyoruz. Acaba biz farklı bir amaç, ya da başka şartlar altında, başka bir ülke ve millet menfaati için mi mücadele ediyoruz diye düşünüyoruz. Cevabı bizler bu vatanın hizmetkarıyız. O zaman tek soru kalıyor “ O halde? ” Bu eşitsizlik neden? Biz bu rütbeyi başka bir ülkenin askeri okulunda okuyarak almadık. Bizler Türk Silahlı Kuvvetlerinin bünyesinde bulunan Jandarma Okullar Komutanlığında okuyarak, 6 Ay süresince kıt’alarda staj yaptıktan sonra bu rütbeyi hak ettik. Kanunumuzu da Yüce Türkiye Büyük Millet Meclisi çıkardı. Yani bizde subay, astsubay gibi muvazzaf Türk Silahlı Kuvvetler mensubuyuz. İşte bu haksızlıkların ve ayrımcılığın ortaya konulması ve mağduriyetimizin giderilmesi için durumu arz etmeye karar verdik. Jandarma teşkilatında 4624 subay, 20.636 astsubay, Muvazzaf 25.000’e yakın Uzman Jandarma Çavuş mevcuttur. Uzman Jandarma Çavuş’lar, Jandarma Teşkilatının halka ulaştığı noktadır. Emniyet, asayiş, istihbarat, kaçakçılık, eğitim hizmetlerinde, terörle mücadelede ve teşkilatın bütün birimlerinde subay,astsubay, erbaş ve erlerle omuz omuza mücadele etmektedir. Her türlü mücadele şartları aynıdır. Uzman Jandarma Okulu 1989 yılında kurulmuş, o tarihten beri her yıl 2000 mezun vermektedir. Uzman Jandarma Çavuşlar lise’den sonra Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezince yapılan sınavdan sonra Jandarma Okullar Komutanlığı, Uzman Jandarma Okulu’nda 1 yıllık eğitim ve öğretimi müteakip mezun olmakta, 6 aylık stajyerliklerini müteakip asaletleri tasdik edilerek Muvazzaf Uzman Jandarma Çavuş rütbesiyle göreve başlatılmaktadır. 2004 yılına kadar Jandarma Astsubaylar liseden mezun olduktan sonra Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezince yapılan sınavdan sonra Jandarma Okullar Komutanlığı, Jandarma Astsubay Okulu’ndaki eğitim ve öğretimi müteakip mezun olmakta, Jandarma Astsubay Çavuş rütbesiyle göreve başlatılmaktaydı. 2003 yılına kadar gerek Jandarma Astsubay Okulun’da gerekse Uzman Jandarma Okulu’nda verilen eğitim ve öğretim aynı idi. Ancak astsubay olarak mezun personel 926 Sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanunu 137/c maddesine göre kaynak (lise mezunu) sebep gösterilerek 10 ncu derecenin birinci kademesinden göreve başlatılırken, Uzman Jandarma Çavuşlar kaynak (en az ortaokul mezunu) 11 nci derecenin birinci kademesinden göreve başlatılmıştır. Ancak kaynak olarak gösterilen ortaokul ibaresi kaldırılarak en az lise mezunu ibaresi getirilmiştir. Yani kaynak değiştirilmiş ancak, astsubaylarda kaynak olarak gösterilen sebepler her ne hikmetse Uzman Jandarma Çavuşlara uygulanmamıştır. Yani kaynak lise olarak değişmesine rağmen kanunun ilgili maddelerine bu husus eklenmemiş, derece ve kademede, bununla birlikte katsayılarda herhangi bir değişiklik yapılmamıştır. Bu bizleri düşünmeye sevk ediyor. Bir derece, üç kademeye yani 3 yıla eşit. Bir astsubay aynı eğitimi ve öğretimi gören bir Uzman Jandarma Çavuşa 3 yıl fark atmaktadır. Meslek hayatı boyunca dereceye bağlı katsayı değişikliğinden dolayı maaş olarak fazla maaş, emekliliğinde de maaşına bağlı olarak emeklilik haklarında artı farklara sahip olmaktadır. birinci eşitsizlik. Her ikisi de lise mezunu, her ikisi de birer yıl süreli askeri okuldan mezun olduktan sonra göreve başlatılan bu iki sınıf personelin iki yıl sonra meslek yüksek okulundan mezun olduğunu düşünelim. Meslek Yüksek Okulundan mezun olan astsubaya bir kademe ilave ediliyor. Uzman Jandarma Çavuş’a ise 3466 sayılı Uzman Jandarma Kanunu ve 926 sayılı kanunda Uzman Jandarmalarla ilgili bir düzenleme bulunmadığı için kademe verilmiyor. Bu ikinci eşitsizlik. Yine iki sınıf personelden her ikisinin de dört yıllık fakülteden mezun olduklarını farz edelim. Yine aynı eşitsizlik burada da mevcut. Astsubaya bir derece ilave ediliyor, yine Uzman Jandarma Çavuş’a, derece kademe ilavesi yapılmıyor. Yine aynı sorun 926 ve 3466 sayılı kanunda Uzman Jandarma Çavuşlarla ilgili bir düzenleme yok. Bu üçüncü eşitsizlik. Aynı dönem mezun bu iki sınıf personel kendilerini geliştirtirdiler. Görevini en iyi yapan vatanını en çok sevendir felsefesi ile çalıştılar ve sicil notları ortalaması ikisin de mümtaz terfi için yeterli. İşte yine üvey evlatlık rolü yine Uzman Jandarma Çavuşlara verilmiş. Astsubayımız çalışmalarının ve azminin yine meyvesini aldı, mümtaz terfi etti ve yine bir kademe aldı. Uzman Jandarma Çavuş, 926 ve 3466 sayılı kanunda hiçbir düzenleme bulunmadığı için yine bakakaldı. Bu dördüncü eşitsizlik. Uzman Jandarma Çavuşlar okuldan mezun olduktan sonra 6 aylık staja tabi tutulur ve bu sürenin bitiminde yapılan sınavda başarılı olursa asaleti tasdik edilir. Astsubaydan farklı olarak 6 ay stajyer olarak görev yaptı. Emeklilik hesabı yapılıyor yine suratına bir tokat daha iniyor, stajyerlikte geçen süre meslek hizmetinden sayılmıyor. Meslek hizmeti olarak sayılmıyorsa o halde öğrenime ilave edilsin. Ya o stajyer olarak hizmet eden, en ücra karakollarda aynı zor şartlarda görev yapan ve hizmet esnasında şehit olan yüzlerce Uzman Jandarma Çavuş var. Onların durumu ne olacak?. Bu nasıl bir mantık? Stajyerlikte geçen 6 aylık süre de başka bir ülkeye mi hizmet ediliyor? Farklı şartlarda mı bu ülkeye hizmet ediliyor? Elbette hayır ama, burada da yine verilen üvey evlatlık rolü başrolde. Bu beşinci eşitsizlik. Astsubayımız birinci derecenin üçüncü kademesine kadar ilerleyebiliyor. Uzman Jandarma Çavuşun hizmet süresi ne olursa olsun 3 ncü derecenin 8 nci kademesinden yukarı çıkamıyor. Bunun adı nedir? Yukarıda bahse konu iki sınıf rütbeli personel lise mezunuydu. Şimdide Meslek Yüksek Okulu mezunu ve fakülte mezunu olarak bu mesleğe gönül vermiş personellerin durumuna bir göz atalım. 2004 yılında J.Astsubay okulu meslek yüksek okulu statüsü kazandı. İki yıl süreli öğrenimlerini müteakip ilk mezunlarını vermeye başladı. Uzman Jandarma Okulu henüz bir yıllık öğretimine devam ediyor. İki yıl süreli J.Astsubay Okulun’dan mezun olan astsubayımız; 9 ncu derecenin birinci kademesinden göreve başlatılıyor. Bir yıl süreli okul ve hizmet süresinden sayılmayan 6 aylık stajyerlik te dahil olmak üzere Uzman Jandarma Çavuş olarak görev başlatılan personele ise yine, 11 nci derecenin birinci kademesinden göreve başlatılıyor. Astsubayımız iki yıl süreli meslek yüksek okulunu bitirdiğinde yine iki kademesini alıyor, göreve başlamadan önce veya sonra iki yıl süreli meslek yüksek okulunu bitiren uzman jandarma çavuş ise yine ne derece ne de kademe alabiliyor. Neden yine 926 ve 3466 sayılı kanunda düzenleme yok. Astsubayımız dört yıllık bir fakülte mezunu ise 9 ncu derecenin 3 ncü kademesinden başlatılıyor. 4 yıllık fakülte mezunu olarak okula alınan ve bir yıl süreli öğrenimini ve hizmetten sayılmayan 6 aylık süreyi tamamlayan uzman jandarma çavuş yine 11 nci derecenin birinci kademesinden göreve başlıyor. Trajik bir durum. Kısacası eğer siz uzman jandarma çavuş rütbesine haiz iseniz, 11 nci derecenin birinci kademesinden göreve başlatılmak, altı aylık stajyerlik hizmetinin mesleki hizmetten sayılmaması, kendi nam ve hesabınıza iki yıllık meslek yüksek okulundan veya dört yıllık fakülteden mezun olmak hiçbir şeyi değiştirmiyor. Yine 11 nci derecenin birinci kademesinden görev başlatılır, 3 derecenin 8 inci kademesinden yukarı çıkamaz. Çünkü 3466 ve 926 Sayılı Kanunda düzenleme yapılmamış. Ama yine aynı şartlar altında hizmet veriyoruz. Bunda kesinlikle taviz yok, asla da olamaz zaten. Sözleşmeli olarak Türk Silahlı Kuvvetlerine katılan Uzman Erbaşların durumuna bakalım. Uzman Erbaşlar (Uzman Çavuş- Uzman Onbaşı) statüleri itibariyle Uzman Jandarma Çavuşların astı durumunda. Askerlik hizmetlerini müteakip gördükleri 3-4 aylık kısa süreli mesleki kurstan sonra sözleşme imzalayarak Türk Silahlı Kuvvetlerinde göreve başlatılıyorlar. 926 sayılı kanunda rütbe sıralaması şöyle: Subay, Astsubay, Uzman Jandarma Çavuş, Uzman Erbaş (uzman çavuş-uzman onbaşı) Çavuş, onbaşı,er. Uzman Erbaşlarla bile durumumuz karşılaştırıldığında hakikaten göz ardı edilmişliğimiz aşikar. Uzman erbaşlar (uzman Çavuş) mesleğe başlatılırken lise mezunu astsubaylar gibi 10 ncu derecenin birinci kademesinden göreve başlatılıyor. Devlet memurluğu statüsünde bulunan hemşire,öğretmen,polis, memur vs. kalkınmada öncelikli illerde görev yaptıklarında her iki yıla bir kademe ilavesi yapılıyor. Yani bir polis memuru kalkınmada öncelikli bir ilde iki yıl görev yaptığında bir kademe ilave veriliyor. Bu düzenleme Türk Silahlı Kuvvetleri Personelini kapsamıyor. 657 Sayılı Devlet Memurları Kanununda memurlar sayılırken Türk Silahlı Kuvvetlerinde görev yapan subay, astsubay, uzman jandarma çavuş’ta devlet memuru olarak gösterilmektedir. Çalışma şartlarına bakıldığında polisin görev alanı belediye hudutları dahilinde. Jandarmaya bakıldığında ise belediye hudutları dışında kalan bölge, Türkiye yüzölçümünün %92’si. Bir polis memurunun en mahrum görev alanı ilçe merkezi. Yani en mahrum yer ilçe. Ama bir Jandarma personeli için en iyi görev yaptığı yerlerden biri ilçelerdir. Diğer memurlarını kıyaslamaya bile gerek yok. Kıyaslanamaz bile. Hakkari’de, Şırnak’ta, dağlarda, sınırlarda, vatanın selameti için görev yapan bir subay, astsubay veya uzman jandarma çavuş’a iki yılda bir kademe ilavesi yapılmazken, Zonguldak’ta, Burdur’da, Afyonda vs. kalkınmada öncelikli illerde görev yapan görev yapan bir polis memuruna veya diğer devlet memurlarına çalıştığı her iki yıl için bir kademe ilavesi yapılıyor. Ve bunun adı adalet ise ben adalete inanmıyorum. Orduevlerinden yararlanma şartları: İlk örnekte verdiğimiz astsubayımızı ve uzman jandarma çavuşun görev dolayısıyla veya izinde veya tatilde başka bir ile ailesiyle seyahat ettiğini düşünelim. Bizim örneğimiz görevdeki personelin durumu: Görev yaptığı ilden başka bir ile suçluların yakalanması veya takibi için görevlendirilen astsubayımız ve uzman jandarma çavuşumuz gün içinde birlikte mücadele ettiler, görevlerini tamamladılar. Akşam yemek yiyip gece istirahat edecekler. Her ilde uzman jandarma misafirhanesi bulunmamakta, parmakla sayılabilecek iller hariç. Diyelim ki o ilde de misafirhane yok yada vardı dolu. Astsubay orduevinde de boş yer çok. Muvazzaf bir personelde olsan, ailenle de gelsen de boş yer olması hiç önemli değil. Uzman Jandarma Çavuşlar orduevlerinden yararlandırılmazlar. Başka bir ülkeden de ithal edilmedik. Akşam yemek yiyecekler, nizamiye de görevli erbaş veya er kimlik kontrolü yapıyor. Sizin yemek yeme veya istirahat amaçlı girme teşebbüsünüze verilen cevap: “Komutanım siz uzman jandarma çavuşsunuz. Sizi orduevine alamayız. İyide kardeşim biz birlikte göreve geldik. En azından bir yemek yiyelim, tekrar çıkacağım. Komutanım kusura bakmayın, sizi alamayız. Astsubayımız içeri, uzman jandarma çavuşumuz yine dışarıda kaldı. Bu personel nerde ve nasıl kalacak? Tek çare, görev arkadaşından ayrılacak, dışarıda bir otelde kalacak. Personelin emniyeti, masrafını düşünmek eşitsizliği ortaya koyuyor zaten. Bu nasıl iş? İlla subay yada astsubay orduevlerinden yararlanmak istiyorum demiyorum. Uzman Jandarma Çavuşlar, Ordu Yardımlaşma Kurumu (OYAK)’nun zorunlu üyesi, muvazzaf bir Türk Silahlı Kuvvetler mensubu. Her il’e Uzman Jandarma Çavuşların yararlanabileceği bir Orduevi açılsın. Açılamaz neden? Kül kedisi rolünü kim oynayacak? Lojmanlardan yararlanma şartları : 100 adet lojmanın personel dağıtımı aynen şöyle : %45’i subaylara, %35’i astsubaylara, %15’i Uzman Jandarma Çavuş ve Uzman Erbaşlara (uzman çavuş-uzman onbaşı dahil), % 5’i sivil memurlara tahsis edilir. Mevcut durumuna bakıldığında Jandarma teşkilatında 4624 subay, 20.636 astsubay, 21.383 Uzman Jandarma Çavuş mevcuttur. Sadece Uzman Jandarma Çavuş’lar teşkilat mevcudunun yarısını oluşturuyor. Bu sayıya uzman erbaşlar dahil değil. Mevcut ve dağılım eşitsizliği ortada. Hiçbir subay mesleğe başladığı ilk gün de dahil olmak üzere lojman dışında kira ödemez. Ben 13 yıldır bu teşkilattayım ve henüz lojmanda ilk yılım. 13 yılda ilk defa puanlama da sıra geldi. Buna da şükrediyoruz. Doğu ve güneydoğunun terör ortamı malum. Ailesiyle dışarıda oturup ta nöbetlerinde akılları çocuğunda, eşinde, kızında, oğlunda olan bir binlerce meslektaşım var. İnsan bazen kendi canını hesaba bile katmıyor. Zaten personel durumuna göre lojmanlar mevcudun yaklaşık %20-25’ini karşılayabilmekte. Terör ortamından ve can güvenliği bulunmadığı için dışarıda ev tutamayan personelin psikolojik durumunu herkes az çok tahmin edebilir. Bu iki hususu tırnak içerisinde belirtmek istedim sadece. Derin yaralarımızdan iki tanesi çünkü. Üniversite mezunu uzman Jandarmaların durumu. Aynı şartlarda bulunan, liseden sonra bir yıl süreli astsubay okulundan 1994 yılında mezun olduktan sonra 4 yıl süreli üniversiteden mezun olan bir astsubayla bir Uzman Jandarmanın derece kademe ilerleme durumun aynen şu. Her ikiside aynı yılda mezun olmuş ve aynı eğitimi almış, birer yıl askeri okulde eğitimini ve öğretimini tamamlamış Astsubay 5 nci derecenin birinci kademesinden maaş alıyor, ben ise 7 nci derecenin birinci kademesinden maaş alıyorum. Buna mümtaz terfi olayı dahil değil. O eşitsizliği dahil etmedim. Toplam 6 yıllık bir hizmet süresi farkı ortaya çıkıyor. Emekliliğe kadar geçen hizmet süresi de göz önüne alındığında emeklilik keseneğinde kıdem artışı eşitsizliğinden kaynaklanan uçurumlar oluşuyor. Aramızdaki maaş farkı 300.000 YTL. Bu durum aleyhimize büyük bir adaletsizlik teşkil ediyor. Anayasamızın 10 ncu maddesi. “Kanun önünde eşitlik.” Bütün vatandaşların kanun önünde haklarını eşit saymış ve teminat altına almıştır. Eğer özlük hakları düzenlenirken esas alınan şey öğrenim durumu ise; ne bu perhiz, ne bu lahana turşusu. Yok eğer rütbe ise bütün vatandaşlara ve memurlara birer rütbe takılması gerekir. Artık üvey evlatlık rolü, kül kedisi rolünü oynamak istemiyoruz. Yüce meclisimizin bizleri fark etmesini, bu kanayan yaranın durdurulmasını, 926 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanunu, 3466 sayılı Uzman Jandarma Kanununda gerekli düzenlemelerin yapılarak: 1. Lise mezunu Uzman Jandarma Çavuşların 10 ncu derecenin birinci kademesinden göreve başlatılmasını, 2. Kendi nam ve hesaplarına veya Jandarma Meslek Yüksek Okulundan mezun olmaları durumunda astsubaylarda olduğu gibi derece ve kademe intibakının her rütbede yapılmasını, 3. Meslek Yüksek Okulundan mezun olarak Uzman Jandarma Okuluna alınanların astsubaylarda olduğu gibi 9 ncu derecenin birinci kademesinden başlatılmasını, 4. 4 yıllık fakülte mezunu olarak Uzman Jandarma Okuluna alınan personelin astsubaylarda olduğu gibi 9 ncu derecenin 3 ncü kademesinden göreve başlatılmasını, 5. Derece kademe intibakının astsubaylarda olduğu gibi her rütbede yapılmasını, 6. Astsubaylarda olduğu gibi mümtaz terfi düzenlemesinin uzman jandarma çavuşlara da uygulanmasını, 7. Kalkınmada öncelikli illerde görev yapan diğer devlet memurları gibi subay, astsubay, uzman jandarma çavuşlara da diğer devlet memurlarında olduğu gibi görev yaptıkları her iki yıl için bir kademe verilmesini, geçmişe dönük uygulanmasını, 8. Uzman Jandarma Çavuşlara birinci derecenin dördüncü kademesine kadar yükselme imkanının bütün devlet memurlarında olduğu gibi verilmesini, maaş katsayılarının yeniden düzenlenmesini, kısaca anayasamızın 10 ncu maddesinin uygulandığını görmeyi yüce meclisimizden arz ediyoruz. Uzman Jandarma Çavuşların özlük haklarının düzenlenmesi ile ilgili yasa tasarısı hala Meclis Komisyonunda beklemektedir. Ülkemiz seçim arifesindedir. 25.000 mevcudun ailesi ve çevresi bu haksızlığın giderilmesi durumuna bağlı olarak oyunu kullanacaktır. Bu husus Uzman Jandarmaların internet sitelerinde yoğun bir şekilde speküle edilmektedir. Bu eşitsizlik ortamının katkılarınız sayesinde bir an önce ortadan kalkacağına, adaletin ve eşitliğin sıcaklığını hissettiğimiz her an bu kutsal vatanımıza en güzel şekilde hizmet edeceğimize can-ı gönülden inanıyoruz Bu vesile ile derdimize ortak olduğunuz için minnettarız. En derin sevgi ve saygılarımızı kamuoyuna sunuyoruz. UZMAN JANDARMA ÇAVUŞLAR