TRT'den tarikat reklamı

TRT’de Kadir Çöpdemir’in hazırlayıp sunduğu programda tarikat ve cemaat propagandası yapıldı.

Çöpdemir, sokak röpörtajı yaptığı konuklara “Dinsel içerikli bir cemaatin Kongo’da, Tanzanya’da, Hindistan’da, Çin’de açtığı bir okul aracılığıyla Türk kültürünü ya da Türk dilini anlatmasında ne gibi bir şey olabilir?”, “‘Bastığın yere bile iyi davran’ terbiyesinden gelen insanların toplumu değiştirme, daha dindarlaştırma, radikal toplum yaratma gibi bir eğilimi olabilir mi?” gibi yönlendirici sorular sorarken, tarikatların sıkı bir şekilde denetlenmesini öneren konuğa da “mantıklı olma” çağrısında bulundu.

Çöpdemir'in soruları

TRT Haber’de yayımlanan “Söz Millette” adlı programda CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun “Politize olmadıkları sürece tarikatlara karşı değilim” sözünden hareketle tarikatlar ve cemaatler ele alındı. Ancak program sunucusu Kadir Çöpdemir’in, sokak röportajı yaptığı insanlara yönelttiği sorular ve aldığı yanıtlara karşı gösterdiği tepkiler dikkat çekti.

Çöpdemir, bir konuğuna Nakşibendi tarikatının öncülerinden birine ait olduğunu ileri sürdüğü “Bizim yolumuz baştan aşağı edep yoludur” sözünü anımsatarak, “Şimdi mesela büyüklerinin bunu dediği bir yolda insanlar yanlış yapmazlar diye düşünüyorum ben, ondan bir zarar gelmez, bir yanlış olmaz gibi düşünürüm” derken, bir başka vatandaşa da Gülen cemaatini övdü.

Çöpdemir, yurttaşa, “Dinsel içerikli bir cemaatin Kongo’da, Tanzanya’da, Hindistan’da Çin’de açtığı bir okul aracılığıyla Türk kültürünü ya da Türk dilini anlatmasında ne gibi bir şey olabilir?” diye sordu. Çöpdemir’in soruları karşısında bir yurttaş, kendisinin de bir tarikata bağlı olduğunu ancak isim veremeyeceğini ifade etti. Çöpdemir bu konuğa da “Siz kapalı bir grupsunuz, şu hanımlar ne kadar açık giyiniyor, giyinmesin, şu insanlar içki içiyor, bunları engelleyelim, orayı basalım, burayı dağıtalım gibi şeyler konuşulmuyor mu?” sorusunu yöneltti.

Çöpdemir’in, bir konuğuna sorduğu “Tassavuf terbiyesi diye bir durum var o tasavvuf terbiyesinde diyorki, ‘yolda yürürken bile ayağını yere sert basmayacaksın, çünkü insanları yere rahatsız edersin, bastığın yere de iyi davran.’ Şimdi bastığın yer dediğin nedir? Taştır, tahtadır. Oraya bile iyi davranma terbilyesinden gelen insanların bizim toplumu değiştirme, daha dindarlaştırma, radikal toplum yaratma gibi bir eğilimi olabilir mi?” sorusu da dikkat çekti.

Eleştiren yurttaşa: Biraz mantıklı olalım

Çöpdemir, sorusu karşısında Türkiye’de bir tarikat gerçeği bulunduğunu, bunların denetim altına alınmaları durumunda bir sıkıntı olmayacağını belirten yurttaşa da, “Ama abi biraz mantıklı olalım, şimdi nasıl bir denetim olacak ki? İçeriye sivil polisler, gizli ajanlar mı sokulacak? Bir gurup insan bir araya geliyor, ibadet ediyor, zikir ediyor, konuşuyor. Buna nasıl bir müdahale edilecek?” dedi. Vatandaşın “Denetimi çok zor” diye ısrar etmesine üzerine de Çöpdemir, “Ama abi İstanbul’u Güzelleştirme, Kağızmanı Güzelleştirme derneklerinin de denetimi zor. Hani öyle dernekler var ya” yanıtını verdi.

Hz. Ali örneği

Başka bir yurttaşa Hz. Ali örneğini gösteren Çöpdemir, “Hz. Ali de demiş ki, ‘dünya vahşi bir köpek gibidir, dünya ile uğraşacağına Allah’a yaklaş’. O uğurda da tarikatlar kurulmaya başlanmış. Bunlar toplanıyor, zikir yapıyorlar, ibadet yapıyorlar. Aslında altta ‘maliyeye sızalım, eğitimi ele geçirelim, orduda yer tutalım’ gibi bir planları olabilir mi?” diye sordu.

Çöpdemir, programın sonunda kendi görüşlerini “Biz istesek de istemesek de bunlar olacaktır, tarikatlar yasaklansa da tekke ve zaviyeler kapansa da kapanmasa da bunlar olacaktır. Çünkü bunlar direk insanın gönlüyle, kalbiyle imanıyla inanç anlayışıyla ilgili şeyler. İnsan kendi huzurunu mutluluğunu nerede bulursa orada olur” diye ifade etti.