1915 olaylarından sonra cereyan eden ve Ermenistan'ın kurulmasıyla da iyice belirginleşen Türk-Ermeni ilişkilerindeki soğukluk, Türkiye ve Ermenistan'ın ortak girişimleriyle eritilmeye çalışılıyor.

Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Namık Tan, Türkiye ile Ermenistan arasında ikili ilişkilerin ilerlemesi bakımından ortak bir zemin bulunup bulunmadığını araştırmak üzere dışişleri bakanlıkları arasında bir görüşme sürecinin başladığını söyledi.

Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Namık Tan, 2005 yılında Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve CHP Genel Başkanı Deniz Baykal tarafından gündeme getirilen ve TBMM tarafından da benimsenen bir açılımla, Ermenistan'a 1915 dönemindemi olayları hakkında Türk ve Ermeni tarihçiler ile diğer uzmanlardan oluşacak bir ortak bir komisyonun kurulması çağrısında bulunduğunu hatırlattı.

Bu komisyonun 1915 dönemide ait gelişme ve olayları Türk Ermeni ve ilgili üçüncü ülkelerde yer alan arşivleri araştırarak bulgularını uluslararası kamuoyuna açıklamaları çağrısında bulunduğunu belirten Tan, "Bu öneri Başbakan Erdoğan tarafından Ermenistan Devlet Başkanı Koçaryan'a Nisan 2005'te gönderilen bir mektupla Ermeni tarafına resmen iletilmiştir" dedi.

ZEMİN ETÜDÜ BAŞLADI

Koçaryan'ın Erdoğan'a gönderdiği cevabi mektup üzerine ikili ilişkiler bakımından üzerinde ilerlenilebilecek ortak bir zemin bulunup bulunmadığını araştırmak üzere dışişleri bakanlıkları arasına müsteşar yardımcıları düzeyinde bir görüşme süreci başlatıldığını belirten Tan, "Bu çerçevede şimdiye kadar 3 tur görüşme gerçekleşktirildi. Bir sonraki tur için de hazırlıklar sürüyor" diye konuştu.

Türkiye'nin geleneksek dış politika esasları doğrultusunda, etrafında barış, huzur ve istikrar kuşağının tesis edilmesi için kararlı olduğunu söyleyen Tan, "Bu çerçevede Ermenistan ile de komşu iki ülke arasında olması gereken şekilde ilişki kurma arzusunu korumaktadır. Bu nedenle Ermenistanla ilişkileri normalleştirle yönündeki çabalarımızı sürdürmeye niyetliyiz" dedi.

Ancak Tan, "Bu çabalardan sonuç almamız, Ermenistan'ın mevcut ikili ve bölgesel sorunların aşılmasında daha esnek ve yapıcı bir yaklaşım benimsemesine ve uluslararası hukuka uygun şekilde hareket etmesine bağlı olacaktır" diye konuştu.