27
Mayıs
2024
Pazertesi
GÜNCEL

Türkiye çocuk tacizine sessiz...

''Çocuğa Karşı Cinsel İstismarın Ortaya Çıkarılması Projesi'' kapsamında oluşturulan Çocuk Destek Hattı'nı tüm Türkiye'de bir yılda sadece 2 bin 350 kişi aradı. Uzmanlar bu rakamı yetersiz buluyor.

Sokak Çocukları Rehabilitasyon Derneği'nin, AB tarafından finanse edilen ve Sağlık Bakanlığı Türkiye Üreme Sağlığı Programı kapsamında hibe programı ile başlattığı projenin sonuçları, Tarık Zafer Tunaya Kültür Merkezi'nde düzenlenen basın toplantısında açıklandı.

Toplantıda konuşan Sokak Çocukları Rehabilitasyon Derneği 2’nci Başkanı Tanzer Gezer, 0216 450 54 54 numaralı destek hattında 16 uzmanın her gün 24 saat görev yaptığını ifade ederek, bir yıl içinde 2 bin 350 çağrı aldıklarını bildirdi.

Destek hattına gelen çağrıların illere göre dağılımında İstanbul'un yüzde 44.5 ile birinci sırada yer aldığını kaydeden Gezer, bunu sırasıyla 6.9 ile Ankara, yüzde 3.3 ile Diyarbakır, yüzde 2.9 ile Adana, yüzde 2.6 ile Bursa, İzmir ve Antalya'nın takip ettiğini, diğer illerin oranının da toplam yüzde 34.7 olduğunu söyledi. 

Mağdurların yüzde 41'i kız 

Çağrılar konularına göre sıralandığında, sokak çocukları bildirimi yüzde 27, cinsel istismar yüzde 22, fiziksel istismar yüzde 20, ensest yüzde 6, ihmal yüzde 4 ve duygusal istismar yüzde 1 oranında sıralanıyor.

Tanzer Gezer, yaş gruplarına göre dağılıma bakıldığında 0-5 yaş grubunun yüzde 11, 6-11 yaş grubunun yüzde 15, 12-17 yaş grubunun yüzde 13, 18-23 yaş grubunun yüzde 1, 24-29 yaş grubunun yüzde 1 olduğunu, mağdurların cinsiyete göre dağılımında ise yüzde 41'inin kız, yüzde 16'sının erkek, yüzde 43'ünün ise bilinmediğini vurguladı.

Tanzer Gezer, ihbar sayısının yetersiz olmasını,


İstismar hakkında bilgisizlik,

Hangi konuda nereye ve nasıl ihbarda bulunulacağının bilinmemesi,

Kurum ve kuruluşlara güvensizlik,

Kurum ve kuruluşlardan çekinme ve korkma,

İstismarcıdan korkma,

Toplum tarafından kınanma,

Yüz yüze konuşmaktan utanma, çekinme,

Neticenin ne olacağını bilmemekten korkma,

Üşenme ve duyarsızlıktan kaynaklandığını bildirdi.

"İhbarda bulunanlar vazgeçiyor"

Gezer, ihbar çağrıları hakkında yapılan işlemlerin dağılımına bakıldığında da yüzde 47'sine işlem yapılmadığını, yüzde 5'inin barolara, yüzde 18'inin çocuk polisine, yüzde 12'sinin polise, yüzde 1'inin sağlık kuruluşuna, yüzde 12'sinin sosyal hizmetlere bildirildiğini, yüzde 4'ünün faaliyet alanı dışında kaldığını söyledi.

Gezer, işlem yapılmama oranının yüksek olmasının ise ihbarda bulunanların sonradan vazgeçmesinden kaynaklandığını anlattı.

Proje çerçevesinde 10 ilde 321 uzman ile bilgilendirme çalışması yapıldığını, eğitim çalışmaları kapsamında 10 çizgi film, bin 500 kaynak kitap, 10 bin poster ve 100 bin broşür hazırlandığını belirten Gezer, bu çalışmalar sonucunda cinsel istismar olgularında sağlık hizmetlerine ulaşmada yüzde 5 artış sağlandığını ifade ederek, projenin 2 yıl daha sürdürüleceğini bildirdi.

Çocuğa şiddette organize suç örgütlerinin rolü

Sokak Çocukları Rehabilitasyon Derneği Başkanı ve Proje Koordinatörü Prof. Dr. Oğuz Polat da, Türkiye'de çocuğa yönelik şiddet olgularında profilin değiştiğini vurguladı.

Polat, ''Bugüne kadar hep bireylerle uğraştık. Ama artık karşımızda organize suç örgütleri yer almaktadır. Çocuklar çete kültürü içinde yaşıyor. Sokaklarda organize suç örgütleri tarafından alınan çocuklar önce uyuşturucuya alıştırılıyor, sonra suç örgütüne dönüştürülüyor. Buna karşı acil mücadele başlatılmalı" dedi.

"183 hattının iyi düzenlenmesi gerek"

"Bu konuda öncelikli görev de Emniyet Genel Müdürlüğü'ne düşüyor" diyen Polat "Ancak asayiş tek başına yeterli değil. Yapılması gereken, Türkiye'nin şu anda yaşadığı çocuğun cinsel sömürüsüne karşı Meclis Araştırma Komisyonu kurulması. Çünkü oluşturulacak komisyon derinlemesine bir araştırma yaparak verileri ortaya koyacak. Sonra da tüm taraflarla çözüm yollarını belirleyecek'' diye konuştu.

Polat, Türkiye'nin Çocuk Hakları Sözleşmesi'ni imzalamasına rağmen çocukların korunması konusundaki taahhütlerini yerine getirmediğini, Türkiye genelinde hala fiziksel istismara maruz kalan çocuk sayısının bilinmediğini, Türkiye'nin çocuk politikasının bir an önce oluşturulması gerektiğini ifade etti.

Oğuz Polat, ''Olguları yok sayarak sorunu çözemeyiz. Akranlar arası şiddet, giderek toplumda yaygınlaşıyor. 183 hattının çok iyi düzenlenmesi, arandığında uzman kişiler tarafından hemen cevap verilmesi gerekiyor'' dedi. 


"Çocuk pornosu Türkiye'ye yayılıyor"

AK Parti Balıkesir Milletvekili Turan Çömez, Meclis Başkanlığına bir önerge vererek ‘çocuk pornosu’ konusunda bir araştırma komisyonu kurulmasını talep etti. Çömez dünyada 80-90 milyar dolarlar ile ifade edilen sektörün son dönemde Türkiye'den de beslendiğini söyleyerek kamuoyunu uyardı.

Uzman bilgisayar operatörlerinden oluşturduğu ekiple Türkiye'de çocuk pornosu ticareti yapan şebekeleri izleyen Turan Çömez çarpıcı sonuçlara ulaştı.

Araştırmada önce intternetteki porno sitelerinin kullandığı hatlar ve IP adresleri tespit edildi. Ardından bu sitelerin yasadışı görüntüleri nasıl pazarladıkları gözlendi ve bu şebekelerin çalışma yöntemleri belirlendi.

Çeteler nasıl çalışıyor?

Çömez'in yaptığı araştırmaya göre şebekeler ortaokul ya da liselerde okuyan genç kızların peşine düşüyor. Çete için çalışan genç erkekler bu kızlarla ilişki kuruyor.

İki liseli gencin normal başlayan ilişkisi, gizli kameralar aracığılıyla çocuk pornosu sektörünün malzemesi haline getiriliyor. Gizli çekimler büyük paralar karşılığında dünya pazarlarına gönderiliyor. Çeteler ayrıca görüntülerini elde ettikleri genç kıza ve ailesine şantaj da yapıyor.

Dünya çocuk pornosu sektörünün büyük bir hızla Türkiye’ye kaydığını belirten Çömez, bir araştırma komisyonu kurulması için Meclis Başkanlığına başvurdu. Başbakan Erdoğan'a da bir rapor sunan Çömez, ele geçirdiği görüntüleri ve adresleri de İçişleri Bakanı Aksu'ya gönderdi.










Cnn Türk
Yayın Tarihi : 20 Kasım 2006 Pazartesi 21:47:09
Güncelleme :21 Kasım 2006 Salı 00:28:33


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?