28
Mayıs
2024
Salı
GÜNCEL

Türkiye'deki eğitim AB'yi kendi içinde böldü

Avrupa Birliği ile Türkiye arasında müzakerelerin ‘fiilen başlatılması’ konusunda kriz yaşanıyor. AB ‘eğitim ve kültür’ başlığında Ankara ile müzakerelere nasıl başlayacağı konusunda kendi içinde bölündü.

Başta Fransa olmak üzere bazı üye ülkelerin, tarama süreci tamamlanan ve AB Komisyonu tarafından da müzakerelerin başlatılması yönünde resmi görüşü olan eğitim ve kültür faslına, ‘siyasi kriter’ şartı getirmek istemesi, sürecin tıkanmasına yol açtı.

Fransa ve Kıbrıs Rum kesiminin önayak olduğu ve Türk eğitim sistemine ilişkin endişelerin dile getirildiği davet mektubu yüzünden AB büyükelçileri iki haftadır, eğitim ve kültür başlığında müzakerelere nasıl başlanacağını tartışıyor.

Türk ders kitaplarında demokrasi, hukukun üstünlüğü, azınlık hakları ve insan haklarına yer verilmesi gerektiğini belirten Paris yönetimi, aynı zamanda tarih, azınlık dilleri, toplumda kadının yeri gibi hassas konuların da okul kitaplarına girmesi gerektiği görüşünde.

Ancak AB üyesi ülkeler, Fransa ve Danimarka gibi ülkelerin azınlık dilinde eğitim verilmesine yönelik talebinde anlaşamadılar.

İspanya, İngiltere ve Finlandiya karşı çıktı

Türkiye ile birlik arasında orta bir yol bulmak için uğraşan AB Dönem Başkanı Avusturya ise, Ankara’ya ‘Türk kanunlarının AB kanunlarıyla uyumunun incelendiği ve Türklerin müzakere pozisyonlarını daha da ileri götürmesi için çağrı yapılması’ mesajını içeren bir mektup gönderilmesi önerisinde bulundu.

Avusturya ayrıca, Türkiye’ye gönderilecek ‘tutum pozisyonu’ belgesinde siyasi kriter şartına yer verilmemesini, iç yazışmada bu şartın konulmasını önerdi.

AB başkanlığı sözcüsü bu uzlaşma yöntemini birliğin 22 üye ülkesinin kabul ettiğini ancak İngiltere, İspanya ve Fransa’nın öneriye karşı çıktığını belirtti.

Böyle bir mektuba gerek olmadığını düşünen İngiltere, İspanya ve Finlandiya milli egemenlik alanına giren eğitimin siyasileştirilmesine karşı çıkıyor.

Bu üç ülke aynı zamanda, 35 müzakere başlığından biri olan eğitim ve kültüre siyasi kriterlerin sokulması halinde, müzakere sürecinin içinden çıkılmaz bir hale geleceğini savunuyor.

İspanya, Finlandiya ve İngiltere’nin müzakereler sırasında hiçbir ülkeden talep edilmeyen bu durumun, bir ‘içtihat’ oluşturacağını belirttikleri de ifade ediliyor.

AB Komisyonu da, ‘siyasi kriter’ talebine karşı çıkıyor. Konunun 20 nisandaki COREPER toplantısında yeniden ele alınması bekleniyor.

Tarama sürecinde AB ile müzakere krizi

AB ile müzakere sürecinde ilk kriz 16 martta patlak verdi. 33 başlıktan ikincisi, eğitim ve kültür başlığında yapılacak müzakerelere siyasi kriterlerin koşul olarak getirilmesi Ankara'nın tepkisine yol açtı.

Ankara'ya gönderilecek davet mektubuna, özellikle Almanya ve Fransa'nın talebi üzerine "bu başlıkta yapılan müzakerelerde siyasi kriterler dikkate alınır" yönünde bir ifade eklenmesine Türkiye itiraz etti.

Dışişleri Bakanı Abdullah Gül Türkiye'nin itirazını iletirken, üye ülke başkentlerindeki diplomatik misyonlara da konuyla ilgili girişim yapılması talimatı verildi.

Eğitim ve kültür alanında yapılacak müzakerelerde 'siyasi kriterlerin dikkate alınacağı' gibi muğlak bir ifadenin, kültürel haklar, Kürtçe yayın ve eğitim gibi konuların AB nezdinde daha geniş bir tartışma konusu haline gelmesinden endişe ediliyor.
CNN TÜRK
Yayın Tarihi : 7 Nisan 2006 Cuma 18:56:07


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?