Araştırma sonuçlarına göre; gençler yaşlılardan daha sık radyo dinliyor. Yaş yükseldikçe radyo dinleme sıklığı da düşüyor. Radyo dinleyicilerin yüzde 67'si evde, yüzde 31'i iş yerinde, yüzde 25'i arabada ve yolculukta dinliyor.

Bekarlar, evlilerden, eğitim düzeyi düşük olanlar, yüksek eğitimlilerden daha sık radyo dinliyor. En sık radyo dinleyenler ise esnaf , öğrenci ve emekliler.

Araştırmaya katılanların yüzde 95'i “radyo beni eğlendiriyor” derken, yüzde 84.9'u “radyo bilgimizi artırıyor” görüşünde. Araştırma, Türkiye'de günde ortalama 4.5 saat radyo dinlendiğini ve halkın radyoların yayın kalitesinden memnun olduğunu gösteriyor.

Araştırmaya katılanların radyoya ilişkin görüşleri olumlu bir tabloyu ortaya koydu:

Radyo dinlemek bilgimizi artırıyor: Yüzde 84.9
Radyo beni eğlendiriyor: Yüzde 95.3
Radyo çocukları olumsuz etkilemiyor: Yüzde 89.4
Radyo çevremle iletişimi kesmiyor: Yüzde 93.6
Radyo bağımlı hale getirmiyor: Yüzde 78.2

Araştırma, halkın radyo yayınlarının içeriklerinin şikayetçi olmadığını, televizyon konusunda dile getirilen birçok endişeyi taşımadığını da gösteriyor. Araştırma sırasında radyonun dini ve ahlaki değerlere etkisi de soruldu. Buna göre:

Radyonun dini ve ahlaki zararları olmuyor: Yüzde 90.3
Radyo, örf ve adetlerimizi bozmuyor: Yüzde 9.,2
Radyo yayınları dilimizi bozmuyor: Yüzde 71.4


"Reklam geliri yetersiz"

RTÜK Başkanı Zahid Akman radyoların etkinliklerine rağmen yeterince reklam geliri elde edemediğini belirtti.

Akman, Türkiye'de 35 ulusal, 100 bölgesel ve 949 yerel radyonun bulunduğunu
belirterek, radyo frekans ihalesi yapılması halinde bu sayının üçte iki oranında azalacağını söyledi