19
Mayıs
2024
Pazar
GÜNCEL

Uyuşturucu, peynir ekmek gibi satılıyor

16 yaşındaki liseli Melis'in ölümü, gözleri yeniden uyuşturucu batağına çevirdi. SABAH, bu batağa saplanan gençlerle konuştu, tüyler ürperten bilgilere ulaştı. Eroin yüzünden hayatı kararan G.A.'ya göre, uyuşturucu bulmak çocuk oyuncağı.

Giriş
16 yaşındaki Melis Akpınar'ın aşırı dozda eroinden ölümünden sonra gözler gençlerin bağımlılığa itildiği mekânlara, özellikle de Beyoğlu'na çevrildi. Uyuşturucu bataklığına saplanan ve bu illetten kurtulmak isteyen gençlerle görüşüldü. Hepsinin fikri ise ortak: "İstanbul'un pek çok eğlence mekânında uyuşturucu peynir ekmek gibi satılıyor. Barların kapısında ve içerdeki torbacılardan uyuşturucu temin etmek çok kolay. Gençler buralarda tuzağa düşürülüyor." Yaygın deyimle 'ejderhayı yakalamak' için yola çıkanların ilk durağı genellikle barlar ve gece kulüpleri. Bunların içinde en bilinenleri ise Beyoğlu'nda. Uyuşturucunun son noktası ise aşırı dozdan ölüm ya da 'altın vuruş' denilen bilerek alınan aşırı dozla intihar. Aşırı dozdan ölüme giden hikâyelerin başlangıcında hep Beyoğlu, Beyoğlu'nun izbe mekânları var. İçeride 'torbacı' denilen satıcıların cirit attığı barlarda, gece kulüplerinde yıllardır gencecik hayatlar bir bir sönüyor.

Anne ve babası ayrı yaşayan zengin bir ailenin kızı 22 yaşındaki G.A. Uyuşturucu yüzünden Bilgi Üniversitesi'ni 2. sınıfta yarım bıraktı. İki dil biliyor. 8 aydır gördüğü tedavi sayesinde artık uyuşturucu kullanmıyor. Lise yıllarında bu batağa düşen G.A.'nın yaşadıkları pek çok genç için ibret verici bir hikâye. G.A. anne babasının boşanmasından sonra 15 yaşında düştüğü bunalımdan kurtulmak için arkadaşlarının önerisiyle Taksim'deki bir barda ilk kez esrarla tanıştı. Bu sayede anne ve babasına duyduğu öfkeyi bastırdığınısöyleyen G.A., liseyi bitirdikten sonra Bilgi Üniversitesi'ni kazandı.

YAKIŞIKLIYA KANDI
Ancak uyuşturucudan vazgeçemedi. 2. sınıfta okulu yarım bırakmak zorunda kaldı. Annesiyle kaldığı evi de terk etti. 15 yaşından beri uyuşturucu kullanmasına rağmen, annesi ilgisizlikten dolayı bu durumu fark etmiyordu bile. Hikâyenin gerisini G.A. anlatıyor: "Bir kafede çok yakışıklı bir adamla tanıştım. Son model bir arabası ve Beşiktaş'ta lüks bir evi vardı. Bana önce bir baba gibi davrandı çünkü baba eksikliğim vardı. 'Senin mutlu olmanı, iyi olmanı istiyorum' diyordu. Evine gittik. İlk kez orada eroinle tanıştım, orada cinsel ilişkide bulunmuşuz. Ama ben ayılınca fark ettim. Sonra bu adamdan aylarca kopamadım. Adam benimle sevişiyor, canı sıkılınca dövüyor ama yine de birkaç gram eroinle mutlu ediyordu." Ancak artık vücudu titremeye, kriz geçirmeye başlayan G.A. annesinin bu durumu fark etmesini istemediğinden izbe bir otele yerleşti Tarlabaşı'nda: "Orada yaklaşık 2.5 sene kaldım. Param olmadığı için uyuşturucu satıcılığı karşılığında uyuşturucu ihtiyacımı gideriyordum. Daha önce tanıdığım satıcılar beni bu işin başındakilerle tanıştırdılar. Onlardan mal alıp dağıtmaya başladım." G.A. yaşadığı hayattan iğreniyor ama bir türlü çıkış yolu bulamıyordu. Kaldığı izbe otelde bir gün intihara bile teşebbüs etti ancak otel müdürü tarafından son anda kurtarıldı.

TORBACILARA DİKKAT!
G.A. artık İstanbul gece hayatında uyuşturucu satılmayan ve içilmeyen yer kalmadığını belirterek şunları söylüyor: "Peynir ekmek gibi satılıyor. Bu işlerde benim gibi güzel kızlar hep kullanıldı. Etiler, Ulus, Ortaköy, Bebek gibi yerlerde evlerde kokain partileri veriliyor. Beyoğlu, daha çok liseliler takıldığı için dikkat çekiyor." G.A. yaşadıklarını ve gördüklerini anlatırken özellikle torbacılara dikkat çekiyor. Ona göre bu torbacılarla, bar ve gece kulübü gibi mekânların işletmecileri ortaklaşa çalışıyor: "Bilinen barlarda 'torbacı' denilen satıcılar vardır. Mekân sahipleri bunları bilerek içeri sokuyor. Çünkü bara gelen müşteri torbacı olmazsa başka bir mekâna doğru yol alır. Bu da bar sahibinin daha az para kazanması demektir. Yani torbacıyla işletmeci bir anlamda ortak çalışıyor. Büyük konserlerin yapıldığı ormanlık bir alan, gençler arasında çok popüler olan ve her yıl yapılan büyük bir rock festivali ile Taksim'deki hemen her mekânda uyuşturucu var."

Satıcılar onu tanımasın diye her şeyini değiştirdi
G.A. özel bir klinikte 8 aylık tedaviden sonra uyuşturucuya veda etti. Şimdi tekrar annesiyle İstanbul'da aynı evde yaşıyor. Onu çok seven bir de sevgilisi var. Ama onlara eroinin kirli dünyasından ve başından geçenlerden hiç bahsetmiyor. Çünkü anlatırsa annesinin kendisinden uzaklaşmasından, sevgilisinin de terk etmesinden korkuyor. Uyuşturucuya veda eden genç kız, artık Taksim'e uğramıyor bile. Satıcı çevresi kendisini bulamasın diye bütün hayatını da değiştirdi. Önce sapsarı olan saçlarının rengini sonra da lens takarak göz rengini değiştirdi, sonra da telefon numaralarını iptal ettirdi. 

Ayrı anne-babaya örnek 

Yapılan araştırmalar, anne-babası ayrı olan ve gelişme çağındayken gerekli ilgiyi göremeyen çocukların madde bağımlılığı konusunda "açık hedefler" haline geldiğini gösteriyor. Uyuşturucu nedeniyle gencecik yaşta hayatını kaybeden Melis Akpınar'ın anne ve babası da, kızları henüz 4 yaşındayken boşanmıştı. Bu arada liseli Melis Akpınar'ın uyuşturucu komasından ölümünün ardından gözaltına alınan 4 kişiden Murat Hızır Akınay ve Mehmet Alp Agaltan tutuklanarak cezaevine gönderildi. Diğer iki zanlı Ömer Can Yıldırım ve 17 yaşındaki E.U. tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. 

En büyük etken ailenin ilgisizliği
Yeniden Sağlık ve Eğitim Derneği'nin lise çağlarındaki 5 bin öğrenci arasında yaptığı araştırma, sevgi görmeyen, anne babalarından en az biri alkol kullanan, özgür bırakılan, şiddet gören ve geleceğine dair karar vereceği ergenlik yaşında yalnız bırakılan çocuğun madde bağımlılığını tercih ettiğini gösteriyor. 5 bin lise 2. sınıf öğrencisinin katıldığı araştırmadan çıkan sonuçlardan en çarpıcıları şöyle:.

Aile içinde, bireylerin birbirlerine duygularını belli etmediğini söyleyenlerin yüzde 16.3'ü madde kullanıyor.

Ailesinde madde kullanımı olduğunu belirtenlerin ise yüzde 85.7'si madde bağımlısı.

Evin geçimini sağlayan üyelerin uzun süre işsiz kaldığını belirten ergenlerin yüzde 25'i madde kullanıyor.

Ailesinden hemen hemen hiç ilgi ve sevgi görmediğini yüzde 18.6'sı bir maddenin bağımlısı.

Annesinin hemen her zaman alkol kullandığını söyleyenlerin yüzde 51.1'i, babasının hemen her

zaman madde kullandığını ifade edenlerin ise yüzde 24.2'si madde kullanıyor.

Geleceğe yönelik karar vermesi gereken yol ayrımlarında ailesinin yol gösterici olmadığını ifade edenlerin yüzde 21.3'ünde madde kullanımı olduğu görüldü.

Aile bireylerinden veya akrabalarından biri tarafından cinsel istismara maruz kaldığını belirtenlerin yüzde 32.1'inde madde kullanımı tespit edildi. 

2005'te en çok esrar ele geçirildi
Türkiye'de 2005 yılında polis, jandarma, gümrük ve sahil güvenlik ekipleri uyuşturucuyla mücadele kapsamında toplam 7 bin 581 olayda 15 bin 120 kişiyi şüpheli olarak gözaltına aldı. 2005 yılı içinde 8 bin 195 kilogram eroin ele geçirilirken, son dönemin en rağbet gösteren uyuşturucu maddesi ecstasy haplarından ise polis 1 milyon 748 bin 796 adet ele geçirdi. 

Mühendis uyuşturucu kurbanı 
Fatih'te uyuşturucu nedeniyle ölen lise öğrencisi Melis A.'nın ardından, bu kez de bir İstanbul Taksim'de bir otelde kalan 34 yaşındaki makine mühendisi Aykut Bayrak, salı sabahı odasında ölü bulundu. Cesedinin yanında içinde uyuşturucu dolu enjektör bulunan Bayrak'ın aşırı dozda uyuşturucudan öldüğü belirlendi. Almanya'da alıştığı uyuşturucudan bir türlü kurtulamayan Aykut Bayrak'ın son çare olarak özel bir televizyon kanalında yayınlanan bir kadın programına katılarak yardım istediği ortaya çıktı. 2005 Kasım ayında Flash TV'deki "Kadının Sesi"

programına katılan Bayrak'ın "Bu illetten kurtulmak istiyorum. Lütfen yardım edin" dediği kaydedildi.

Sabah
Yayın Tarihi : 13 Temmuz 2006 Perşembe 04:44:45
Güncelleme :13 Temmuz 2006 Perşembe 05:07:49


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
yasemin polat IP: 88.247.210.xxx Tarih : 13.12.2007 12:52:46

benim abim şuan 22 yaşında eroin bağımlısı tedavi olmak istiyorum diye yalvardı bize götürdük amateme görünce korktu birde orda kriz geçirdi kimse müdahele bile etmedi çıktı istemedi istemeyince yatış yapamyız dediler şimdi gözlerimizin önünde ölümünü bekliyoruz sürekli kriz geçiriyor kafasını yerlere vuruyor bana eroin getirin diye bizlere saldırıyor ve hiç bi polis müdahele edemiyor hapiste yatmasına bile razıyız ama polislerde karışmıyor ne yapıcaz bilmiyoruz bize ne olur yardım edin


ilknur dönmez IP: 212.175.112.xxx Tarih : 13.06.2007 11:07:21
Merhaba ben İlknur 16 yaşındayım.Benim tercihim bu olayın engellenmesi için öğrencileri konuşmasıyla etkileyebilecek öğretmenleri bubölgelere dağıtmak.Onların anladığı dilden yardım etmeye çalışmak.

çılgın sinem IP: 62.248.92.xxx Tarih : 29.04.2008 17:08:35

merhablar ben sinem.gerçekten bu olaylar gözümüzün önünde oluyor ve biz hiçbir şey yapamıyooruz yane o kadar güçsüzüs ki... bence ilk önce çocuklarımıza gerekn eğitimi .gerekn sevgiyi,gereken bakımı,verelim daha sora çocuklarımızı uyaralım..bence... burda en önemli görev aileye düşmektedir...anneler ,babalar çocuklarınıza şiddetle deil sevgiyle yaklaşın lütfen ,bi sorunları varsa mutlaka paylaşın....onlara sevginizi gösterinn ...ve uyuşturucunun ne kadar zararlı olduğunu onlara aşılayın ...yane onlara bi el miş gibi davranmayın...bisorunları ,problemi ,sıkıntısı varsa çözün...çünkü o sıkıntıyı uyuşturucuda arıyacaklardır......