16
Mayıs
2024
Perşembe
GÜNCEL

Wilson: 'Önceliğimiz PKK değil'

ABD'nin Ankara Büyükelçisi Ross Wilson önceki gün İstanbul'da görüştüğü bir grup gazeteciyle yaptığı söyleşide, ülkesinin Türkiye tarafından Kuzey Irak'ta üslenen PKK'ya karşı bir operasyon düzenlenmesinden yana olmadığını, bunun yerine Türkiye'nin "makul ve duyarlı" bir yaklaşım benimsemesini istediklerini söyledi.
 
Wilson, Irak'taki Amerikan ordusunun gücünü, dikkatini ve zamanını Bağdat'taki güvenlik sorunu üzerinde yoğunlaştırdığını belirterek, Türkiye sınırı yakınlarında üslenen PKK'lı teröristlerinin ülkesinin öncelikleri arasında olmadığı mesajını verdi. 

Büyükelçi Wilson'ın, olası Türk operasyonu, Irak'taki PKK varlığı, Habur Sınır Kapısı'nın kapatılması ihtimali, Amerikan F-16'larının Türk hava sahasını ihlal etmeleri ve Türkiye'de bir askeri darbe olasılığı gibi Türk-Amerikan ilişkilerini ilgilendiren konular hakkındaki açıklamaları şöyle:


'Akıllı yaklaşım' önerdi
"Türk ordusu Güneydoğu'da PKK'yla mücadele konusunda hayli aktif bir çaba içinde görünüyor. Onların size saldırmasını beklemek yerine sizin onların peşine düşmeniz duyarlı bir strateji. Onlar (PKK) dağlardan inerek eyleme geçmeden önce bertaraf edilmeli. Bu, desteklediğimiz bir strateji. Sınır ötesi konusunda ise pozisyonumuz iyi biliniyor ve değişmiş değil. Tabii ki, Türk hükümeti ve güvenlik güçleri, ülkelerinin vatandaşlarını korumak mecburiyetindedir. Bunu yapmak için duyarlı ve makul bir yaklaşım bulacaklarına güvenim tam." 

"Türk siyaset ve güvenlik yetkililerinin yarar ve zarar hesabını yaparak insanlarını korumak için gerekli makul ve duyarlı kararı alacak yetkinliğe sahip olduklarına dair büyük güvenim var. Ne yapacaklarını öngörmek veya şunu ya da bunu yapacakları hususunda spekülasyon yapmak istemiyorum."


'Bağdat'a odaklandık'
"Uzun bir süredir Irak'ta öncelikle büyük resme odaklanmış durumdayız. Sıklet merkezi Bağdat'tır. (...) Ordumuz dikkatinin, zamanının ve gücünün çok büyük bölümünü bu soruna odaklamak istiyor. Biliyorum, buradaki (Türkiye'yi kastediyor) insanlar için öfkelendirici bir durum. Bunu anlıyorum, buna sempati duyuyorum ve samimi olarak bu öfkeyi paylaşıyorum."
"Biz çalışıyoruz. Ve General Ralston benim burada açıklama pozisyonunda olmadığım bazı girişimlerde kilit konumdaydı. Bu girişimlerin başarılı olup olmadığını bilmiyorum, veya hangi dereceye kadar başarılı olduklarını bilmiyorum. Bu, terörizme karşı mücadelenin doğasının bir parçası"


'Habur Sınır Kapısı çok önemli'
Irak'a operasyon yerine Irak Kürtlerini PKK'yı desteklemekten vazgeçirmek için Habur'un kapatılmasının etkili olup olmayacağı sorusuna Wilson şu cevabı verdi:
"Koalisyon güçleri için Habur çok önemlidir. Sadece kuzeydekiler değil, tüm Irak halkının desteklenmesi, doyurulması ve ikmal edilmesi için yapılan insani yardımlar bakımından da çok önemlidir. Türkiye için de sadece kuzeye değil, Irak'ın geri kalanına yönelik ihracat için de Habur önemli bir gelir kaynağıdır. Bu sınır geçişinin açık kaldığını görmek istiyoruz."


'Siyasete müdahale olmamalı'
Büyükelçi Wilson "Türkiye'de bir darbe olmayacağından yüzde 100 emin misiniz?" şeklindeki soruya şu cevabı verdi:
"Türkiye'deki siyasi sürece dışardan müdahale edildiğini görmek istemiyoruz ve buna karşıyız. Türkiye güçlü kurumlara, pragmatik ve zeki politik liderlere sahiptir. Demokrasiyi 2007'de de ayakta tutacak bir çözüm bulacaklardır. Demokrasi zor iştir."


Başer'le ABD'nin ilgisi yok'
"Birlikte yakın ve etkin biçimde çalıştığımız General Başer'le ilgili konunun daha çok Türk iç politikasıyla ilgili olduğunu sanıyorum. (...) Konu biz ya da General Başer'in bizimle ya da PKK'yla ilgili olarak yaptıkları değildi. Konu General Başer ve hükümet arasındaydı."



ANALİZ

Kadri Gürsel
ABD, 'Ben pozisyon değiştirmem' diyor

Türkiye'nin Irak'tan topraklarına yönelen PKK terörüne karşı kendisini aktif biçimde savunmasının ABD tarafından engellenmesi, Türk-Amerikan ilişkilerindeki bir numaralı gerilim faktörü. PKK terörünün bir biçimde azaltılması gerilimi de düşürür elbette ama olmuyor. Şiddet azalmıyor, artıyor. İkili ilişkileri bir yaya benzetirsek, bu yay bu gerilimi nereye kadar taşır? Yaydaki gerilimi hafifletmek için taraflardan en az birinin tavrını değiştirmesi şart. 

ABD'nin Ankara Büyükelçisi Ross Wilson'ın sözlerinden, ülkesinin pozisyon değiştirmeye niyeti olmadığını anlıyoruz. Üstelik, Büyükelçi Wilson şu an Amerikan ordusunun önceliğinin Bağdat olduğunu belirterek, askerlerinin tüm imkan ve enerjilerini bu soruna odakladıklarını söylerken, aslında kuzeydeki PKK sorununun Amerikan generalleri için "tali bir mesele" olduğunu ima ediyor.
Birisinin ana güvenlik sorunu, diğeri için taliyse burada sağlıklı bir ittifak ilişkisinden bahsedilebilir mi?


Yüksek gerilim
Büyükelçi Wilson, Türkiye'nin vatandaşlarını teröre karşı savunma konusundaki meşru yükümlülüğünü yerine getirmek için Kuzey Irak'ta PKK'ya karşı operasyon yapmak yerine, "duyarlı ve akıllı bir yaklaşım" (a sensible and wise approach) geliştirmesini salık veriyor.
Biz, bu "makul ve duyarlı yaklaşım"ın neyi işaret ettiğini bilmiyoruz. Ancak, bu sözlerdeki mesaj açık:
"Biz pozisyonumuzu değiştirmiyoruz, o halde siz kendi pozisyonunuzu bizimkini dikkate alarak gözden geçirin."
PKK'nın 2004'te K. Irak'tan Türkiye'ye saldırılarını yeniden başlatmasından bu yana ABD'nin tavrında değişiklik olmadı. Türkiye'nin PKK'ya operasyon yapmasına karşı çıkıyor, kendi ordusunun da PKK'yla uğraşmaya ayıracak "zamanı ve gücü" yok! Sonuç; tıkanma, ilişkilerde sürekli artan ateş, yüksek gerilim ve kriz durumu.
"Public diplomacy", Türkçesiyle "halk diplomasisi", son yıllarda Amerikalıların çok önem verdikleri bir alan haline geldi. Halk diplomasisi, bir ülkenin halkıyla dış politika hedefleri doğrultusunda ilişki kurulması ve böylece pozitif bir kamuoyu oluşturulması anlamına geliyor.


Vücut dili ve gerçek
Türk-Amerikan ilişkilerinde, PKK terörünün Amerikalılar tarafından öylece seyredilmesinin neden olduğu iltihaplanma, ABD'nin Türkiye'de halk diplomasisi yürütme yeteneğini de sınırladı. Son örnek Amerikan F-16'larının sınır ihlali... Türk hava sahasının ihlali, Irak'a girmemesi için Türkiye'ye yapılmış bir uyarı olarak algılandı ve zihinlere böyle yerleşti.
Oysa üslubu, ses tonu ve vücut diliyle Büyükelçi Wilson, bu ihlalin bir pilot hatası olduğunu üstüne basa basa söylerken gerçeği ifade eden birine benziyordu.
Ülkesi, Türk kamuoyunda inandırıcılığını büyük ölçüde yitirmiş olan Büyükelçi'nin çabasını izlerken, Türkiye'de işinin ne kadar zor olduğunu düşündüm.
Milliyet
Yayın Tarihi : 2 Haziran 2007 Cumartesi 07:00:33
Güncelleme :2 Haziran 2007 Cumartesi 07:02:32


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
ismail aslan IP: 88.229.110.xxx Tarih : 1.06.2007 21:36:12
Küstah adam siziz dünyanın bir uçundan geldiniz bir milleti yok ettiniz. Amacınız gerçekleşti K.Irakta kürdistanı kurmaktı kurdunuz. pkk ile sürekli iş birliğindesinin. AKp hükümetide size destek verdi. Yine amacınız Türk milletini uyutmak ve kandırmaktır.