16
Mayıs
2024
Perşembe
GÜNCEL

'Yemin, Ata’nın yemini’

KUVAYI Milliye Derneği Mersin Şube Başkanı emekli polis memuru Kemal Canay, Kuvayı Milliye yemininin, Atatürk’ün 1919’da milli mücadeleye başladığı dönemde yaptırdığı yemin olduğunu, bunun olumsuz yanı bulunmadığını iddia etti. Görüntüler nedeniyle polisin ifadesini alıp serbest bıraktığı Canay, yemin törenlerinin derneğin genelde tüm toplantılarında yapıldığını, ‘bu uğurda ölmek var, öldürmek var’ sözlerinin ise Atatürk’ün milli mücadeleden önce sarf ettiği sözler olduğunu savundu. 

Kuvayı Milliye Dernekleri’nde masaya silah, Kuran- ı Kerim, karanfil konularak yapılan yemin görüntülerinin ortaya çıkması üzerine, yemin törenine katılanlardan biri olan Mersin Şube Başkanı Kemal Canay, Mersin Cumhuriyet Başsavcılığı talimatıyla, Emniyet Müdürlüğü Güvenlik Şubesi’nde ifadesi alındıktan sonra serbest bırakıldı. Yayınlanan görüntülerin geçen yıl ekim ayında derneğin kuruluşu nedeniyle Mersin’de Kervan Düğün Salonu’ndaki iftar yemeğinde çekildiğini doğrulayan Canay, şunları söyledi: 

“Bu iftar yemeğine sayın Genel Başkanımız Fikri Karadağ’ı da davet ettik. Bu yemek, halka açık bir iftar yemeğiydi. Yaklaşık 500 kişi katıldı. İftar yemeği devam ederken yemin merasimi ile ilgili konu gündeme geldi. 1919’da Atatürk’ün Samsun’a çıktığı zaman arkadaşlarına yaptırmış olduğu Kuvayı Milliye yemin metni bu yemekte de okundu.'' İftar yemeğinde silah, Kuran- ı Kerim ve bayrak üzerine yemin edildiğini belirten Canay, şöyle devam etti: 

“Tabii oradaki silah, sembolik bir tabancaydı. Bayrak bizim bayrağımızdır, Kuran- ı Kerim, bizim Kuran- ı Kerimimizdir. Atatürk de arkadaşlarına yemin ettirirken, aynı değerleri masaya koyarak yemin ettirmiştir. Öldürme, ölme konusu ise Atatürk’ün Erzurum’da arkadaşlarına hitaben yaptığı konuşmada, Milli Mücadele, Kuvayı Milliye uğrunda, Kuvayı Milliye yemininin arkasında, Kurtuluş Savaşı’nda tehlikenin olduğunu, yaralanmanın, ölmenin olduğunu, ölme durumunda da kalınabileceğini, gerektiğinde öldürülebileceğini, vatanın savunmasında canların ortaya konulacağından söz ettiği konuşmalardır. Yemin töreninden önce Genel Başkanımız da bu konuşmadan alıntılar yapmıştır.''

‘VATAN İÇİN CANIMIZI VERİRİZ’
Canay, iftar yemeğinin üzerinden 5 ay geçtiğini, orada çekilen yemin töreni görüntülerinin CD olarak çoğaltılarak dağıtıldığını da dile getirerek şöyle konuştu: “5 ay sonra bu konunun gündeme gelmesi, son günlerde cereyan eden olaylarla bizi bağlantılı göstermeleri, bizi çete gibi adice bir suçlama ile karşı karşıya bırakmalarıdır. Bizim bu şekilde suçlanmamızı, biz esefle, teessüfle, lanetle karşılıyoruz. Tabii ki, bu vatan tehlikeye düştüğünde, işgal edildiğinde elbetteki hem ölürüz, hem de öldürürüz vatan için canımızı seve seve veririz. Bundan hiçkimsenin şüphesi olmasın. Bunun 5 ay sonra gündeme gelmesini biz şöyle değerlendiriyoruz. Bugün Türkiye siyasi, ekonomik ve kültürel açıdan adım, adım işgal edilmektedir. Kimler tarafından, emperyalist güçler tarafından, siyonistler tarafından, bölücüler, irticacılar tarafından. Bu da son günlerde yaşanan olayların bir yeni senaryosudur. Türk milleti aş, ekmek iş derdi ile uğraşırken milletimizi uyutmanın, başka yönlere çekmenin bir parçasıdır. Ülkeyi bölmek isteyen emperyalist güçler ve onların yerli işbirlikçileri tarafından ve irticacı satılmış basın tarafından ortaya konulan bir senaryodur. Önümüzdeki günlerde avukatlarımız vasıtasıyla hakkımızda suçlamalar da bulunan satılmış bu alçaklara gerekli ders verilecektir. Bizim kanunsuz hiçbir hareketimiz yoktur. Biz her zaman kanunların polisimizin ordumuzun yanında yer alan ve bu uğurda gerektiğinde her şeyimizi feda edebilecek Kuvayı Milliye erleriyiz.''

‘YASA DIŞI İŞİMİZ YOK’
2005’de Fikri Karadağ’ın Genel Merkezi kurmasıyla, teşkilatlanmaya başladıklarını ve 2006’nın ekim ayında Mersin teşkilatını açtıklarını, daha sonra ise Antalya teşkilatının açıldığını dile getiren Canay, “Bu şekilde Kuvayı Milliye teşkilatları kuruluyor. Şubeler bazında, temsilcilikler bazında, köy temsilcilikleri bazında teşkilatlanmamız devam ediyor. Bizim yasa dışı herhangi bir işimizi yok. Yasalar çerçevesinde kurulmuş bir derneğiz. Türk milletini milli şuur ve milli direnişle ayağa kaldırıp, Türkiye Cumhuriyeti’nin tepelerine Türk çocuklarını getirip, Türkiye’yi Türklerin yönetmesi için kanunların bize vermiş olduğu yetki ve selahiyet dahilinde çalışmalarımızı sürdürüyoruz'' diye konuştu.

‘VATAN İÇİN BAYRAĞIMIZ İÇİN’
Gerek genel başkanları ve gerekse kendisinin mesleğe girerken, silah ve bayrak üzerine yemin ettiklerini de vurgulayan Canay sözlerini şöyle tamamladı: “Bu yemin, bizim ikinci yeminimiz oluyor. Bazı kişiler, güçler İncil, Tevrat üzerine yemin ediyorlar. Bizim de kutsal kitabımız Kuran- ı Kerim olduğu için, biz buraya Kuran- ı Kerim'i de ilave ederek ikinci bir yemini yapmış olduk. Mesleğe girerken ettiğimiz yeminin hemen, hemen aynısıdır. Atatürk ilke ve devrimlerine, Türkiye Cumhuriyeti’nin bekasına Türk milletinin bölünmez bütünlüğüne karşı yapılacak her hareketin karşısındayız. Bu uğurda canımızı vermeye hazırız. Bizim gibi milyonlarca Türk genci, evladı olduğuna inanıyorum. Bu uğurda hiçbir şekilde gözümüzü budaktan çekinmeyiz. Vatanımız için, bayrağımız için Kuranımız için her şeyi yapmaya hazır benim gibi milyonlarca insan var.'' Canay, konuyla ilgili polise verdiği ifade de yemin törenlerine açıklık getirdiklerini ardından da serbest bırakıldığını sözlerine ekledi.

İşte o yemin
KUVAYI Milliye Derneği Mersin Şube Başkanı Kemal Canay, gazetelerde yer alan yemini, DHA’ya Mersin Cumhuriyet Meydanı’ndaki Atatürk Anıtı önünde de okudu. Derneğin yemini şöyle: “Türk anadan, Türk babadan doğmuş, soyunda dönme olmayan, Türk oğlu Türk’üm ben. Kuvayı Milliye’nin bir üyesi olmaktan, sonsuz bir gurur duyuyorum. Aynı zamanda, üzerime aldığım tarihi sorumluluğun da bilincindeyim. Türk milletini dünyanın efendisi yapmak uğrunda, her türlü ahval ve şerait içerisinde dahi, milletimin huzur ve refahı, devletimin edebiyen bekası ve yücelmesi yolunda, yılmadan çalışacağıma, Türk vatanının ve Türklük camiasının, şan ve şerefini korumayı, canımdan aziz bilip, icabında vatan, cumhuriyet ve bayrak uğrunda, seve seve canımı feda edeceğimi, değişmez ve ebedi, onursal genel başkanımız Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve aziz şehitlerimizin manevi huzurlarında, namusum ve şerefim üzerine and içerim. Ne mutlu Türküm diyene.''
Milliyet internet
Yayın Tarihi : 11 Şubat 2007 Pazar 10:50:19
Güncelleme :11 Şubat 2007 Pazar 13:26:08


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?