18
Mayıs
2024
Cumartesi
GÜNCEL

Zirvede 'türban' atışması

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, AİHM'nin türban davasıyla ilgili kararının bir dosya ile ilgili olduğunu ve genelleştirilmemesi gerektiğini söyledi.

Erdoğan Katar'a gidişi öncesinde Ankara Esenboğa Havalimanı'nda yaptığı açıklamada, Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in 'karar bağlayıcıdır. Hiç kuşkusuz konu hukuken kapandı' şeklindeki yorumuna katılmadığını belirtti.

"Ben düşüncelerimi daha önce söyledim, Sayın Sezer ile atışma içine girmek istemem" diyen Başbakan, Cumhurbaşkanı'nın düşüncesine saygı duyduğunu söyledi.

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin (AİHM) kararının genel bir karar olmadığını vurgulayan Erdoğan, "bu karar bir dosya ile ilgili verilmiş karardır. Genelleştirmemek gerekir. Bundan sonraki süreci bu anlayış içinde değerlendirmek gerekir" diye konuştu.

AB sürecine saygı duyanlardan AB üyesi ülkelerdeki icraatlara da saygı duymasını isteyen Başbakan, "çünkü yüzde 99'u Müslüman olan Türkiye'deki bu uygulama, AB üyesi ülkelerden acaba hangisinde var. Bu soruya da cevap bulmalarını özellikle isterim. Eğer bu soruya da cevap bulabilirlerse o zaman bu düşüncelere çok daha farklı bir şeklide ben de saygı duyarım'' dedi.

Çelik: "Hak hukuk son nokta tanımaz"

Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik de bugün yaptığı açıklamada, AİHM'nin Leyla Şahin davasında verdiği kararı 'hukuki olmaktan ziyade siyasi bir karar' olarak
nitelendirdi.

AİHM'in Leyla Şahin ile ilgili bireysel bir karar verdiğini kaydeden Çelik, ''eğer bu kararı genelleştirirseniz, çok ciddi sıkıntılara yol açarsınız. Çünkü daha önce de Doğu ve Güneydoğu'da 'terör ortamında mağdur olduğunu' beyan ederek AİHM'e müracaat eden insanların durumunu da yine bu şekilde genelleştirirseniz, burada da büyük sıkıntılar çıkarırsınız'' diye konuştu.

Hukukçu olmadığını ve AİHM'in verdiği kararı hukukçuların tartışacağını vurgulayan Çelik, ''bu karar, hukuki olmaktan ziyade siyasi bir karar mahiyetindedir. Avrupa hukuk tarihinde bu ve benzeri kararlar vardır. Buna bakılırsa karar, bir çeşit Dreyfus davasıdır'' dedi.

Çelik, ''Leyla Şahin'in kocası kendisiyle aynı dünya görüşüne sahip olmasına rağmen, kocası üniversiteye gittiğinde herhangi bir engel çıkartılmayacak. Böyle değerlendirdiğiniz zaman karar, kadınlara karşı ayrımcılığı teşvik eden bir karardır. Erkek aynı düşüncesine sahip olmasına rağmen örtü problemi olmadığı için okula rahatlıkla gidiyor, ama siz sadece bayana engel koyuyorsunuz. Bu, kadınlara yönelik cinsel ayrımcılığın ifadesidir, diskiriminasyondur (ayrımcılık)" ifadelerini de kullandı.

Bakan Çelik, Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in sözleri ile ilgili olarak da "AİHM kararları iç hukuku bağlayan hükümler değildir. Türkiye'de böyle bir problemin, talebin ortadan kalktığı anlamına gelmez. Özgürlükçü olmak lazım. İnsanları ötekileştirmemek lazım'' yorumu yaptı.

Sezer'in yorumu

Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer dün yaptığı açıklamada, AİHM'nin başörtüsü davasıyla ilgili kararının bağlayıcı olduğunu belirterek, ''hiç kuşkusuz konu hukuken kapandı'' dedi.

Çankaya Köşkü'ndeki Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülü töreninin ardından verilen resepsiyonda gazetecilerin sorularını yanıtlayan Sezer, ''zaten Anayasa Mahkemesi kararıyla bitmişti. Şayet Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nden tersine karar çıksaydı, o zaman düşünmek lazımdı" dedi.

Anayasa Mahkemesi'nin verdiği karar ortada iken başka bir mahkemenin kararı ile ortaya çıkan durumun tartışmalı hale geleceğini ifade eden Sezer, "ancak Anayasa Mahkemesi kararı doğrultusunda karar verilmiştir, bağlayıcıdır" diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Sezer, başörtüsü ve kamusal alan tartışmaları ile ilgili bir soru üzerine de yargıya intikal eden konunun üniversitelerle ilgili olduğunu, ancak başka konularda da gitse kararın aynı doğrultuda olacağını söyledi.

AİHM, Şahin ile ilgili kararı

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), Leyla Şahin'in açtığı türban davası ile ilgili kararını 10 kasımda verdi. Mahkeme, Türkiye'yi haklı bulduğu yönündeki kararını şu şekilde ifade etti:



Avrupa İnsan Hakları Konvansiyonu'nun ifade ve din özgürlüğünü konu alan dokuzuncu maddesi - 1'e karşı 16 oy

Eğitim hakkını konu alan ikinci maddesinin birinci protokolü - 1'e karşı 16 oy

Özel yaşam ve aile hayatına saygı hakkını konu alan sekizinci madde - oybirliğiyle

İfade özgürlüğünü konu alan 10'uncu madde - oybirliğiyle

Ayrımcılığı konu alan 14'üncü madde - oybirliğiyle

İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi öğrencisi Leyla Şahin, 1998'de derslere türban takarak girdiği gerekçesiyle aldığı disiplin cezasının insan haklarına aykırı olduğunu savunarak, AİHM'ne başvurmuştu.

AİHM'nin 29 haziran 2004 tarihinde, Türkiye'nin insan hakları ihlalinde bulunmadığı kararını vermesi üzerine Şahin'in avukatları davanın temyiz niteliği taşıyan Büyük Daire'de görüşülmesini istemişti.

Temyizi görüşen Büyük Daire, yasağın onaylanmasını kararlaştırdı. Büyük Daire, Türkiye'nin insan hakları ihlalinde bulunmadığı görüşüne vardı.
AJANSLAR
Yayın Tarihi : 13 Kasım 2005 Pazar 00:42:10
Güncelleme :13 Kasım 2005 Pazar 00:50:05


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?