18
Mayıs
2024
Cumartesi
KÜLTÜR/SANAT

University of Allah! Ece Temelkuran / Milliyet

Radikal İslamın yetiştirdiği çocuklarla diğerleri, aynı ülkede yabancılaşarak büyüyecekler. 'Nereden mezunsun?' dediklerinde ise şunu söyleyecekler: University of Allah!

Dün Milliyet'in manşet haberi, kaçak kuran kurslarının, kendilerine sağlanan yasal konfor sayesinde gazete ilanı verdiklerini anlatıyordu. Muhabir Ümran Avcı'nın telefonla aradığı kurs yetkilileri "kaçak" olduklarını saklamıyor, anne-babalardan "Kızımı kendi isteğimle gönderiyorum" yazılı kâğıtlar aldıklarını, baskın olursa da "Çocuk hasta olduğu için okula gitmedi" yalanını kullandıklarını söylüyordu. İlanlarla yatılı kız öğrencilerin arandığını anlatan haberden bir ayrıntı: "Kurs yetkilisi, kızların beşer kişilik odalarda kalacaklarını, başlarında bir 'teyzenin' kızlar uyuyana kadar tespih çekeceğini söylüyor."

Radikal İslam gettosu
Kolejlerde geçen Hollywood posası gençlik filmleri yapacaklarına bunun filmini yapmalılar. Uykularında bile rahat bırakılmayan, "yoldan çıkarlar" endişesiyle bir yerlere kapatılıp cehennemle, yanmakla korkutulan genç kadınlardan daha iyi korku filmi olabilir mi? Bu korku filmi önerisini "İslam'dan korkmayı öğrenmiş laik elitin bir hezeyanı" gibi yorumlayanlar olacaktır muhakkak.
Onlara, Anadolu'nun bir şehrinde karşılaştığım, bana dinci kız yurtlarında nasıl zorla namaz kıldırıldığını, zorla Kuran okutulduğunu anlattığı için tarikatçılar tarafından böbreğinden bıçaklanan 17 yaşındaki kızı anlatabilsem keşke. Anlatamam, kız bir daha bıçaklanmaktan korkuyor! Çünkü radikal İslam, Türkiye'de gettolaşıyor ve gettoların "ideolojisi" haline geliyor.
Onlar artık, tıpkı varoşların kendi içinde kendi hukukunu ve yaşam dengelerini kurması gibi kendi kendini üretiyor ve sürdürüyor. Eksikleri yok, fazlaları var. Şöyle ki...

Bedeli 100 dolar
İnternette bir şey buldum: "University of Allah!" İskender Ali Mihr adına kurulan Mihr Vakfı'na (International Mihr Foundation) ait olan üniversite, internet üzerinde çalışıyor. Sadece üniversitesi değil, lise ve ilköğretimi de bulunuyor.
Diplomaları Milli Eğitim Bakanlığı'na göre geçerli değil. Ama University Of Allah öğrencileri için bu önemli değil. Çünkü ilkokuldan mezun olanlar "otomatik" olarak liseye, lise mezunları "otomatik" olarak üniversiteye kaydediliyor ve muhtemelen kendi ekonomik ağları içinde iş bulup evleniyorlar. Başka hiçbir yaşama değmeden bütün hayatlarını geçirebilecek şekilde!
Üniversite'de ilkokuldan başlayarak verilen en önemli ders "Dinlerin Birleştirilmesi":
"Bu ders, dünya milletlerinin hepsini kâinatin tek dini olan Hz. İbrahim'in hanif dini, yani Arapça ismiyle İslam dini çatısı altında toplanması temasını içerir. Kuranıkerim'de Rabbimiz kainatta tek bir din yarattığını ve bunun da İslam olduğunu belirtmektedir. (...) Çağımızın, Efendi Hazretleri Dr. İskender Ali Mihr'in deyimiyle, Hidayet Çağı olması, dersin önemini ve içeriğindeki derin anlamı çok daha fazla ortaya koymaktadır."
Dini derslerin yanı sıra "Halkla İlişkiler" (!) çok önemli bir yer tutuyor. Çünkü University of Allah'ın önemli bir mesajı var:

Halkla İlişkisizlikler!
"Bu üniversite cehalete karşı Allah'ın ilmini ortaya koymak için ve kitle halinde insanların cehenneme girmesine mani olmak için, onlara doğruyu ispat etmek için kuruldu. Sevgili öğrenciler, insanlara onların dostu olduğumuzu nasıl anlatırız diye düşünürken Allahû Tealâ, bu üniversiteyi kurmamız emrini verdi."
"Allah'ın tek dininin açıklığa kavuşturulması için kurulan" üniversite, ilk mezunlarını yakında verecek.

Bir sistemin içinde...
Bu üniversite size tuhaf gelebilir. Ama artık kendileri dışındaki insanların ne düşündüğüyle ilgilenmeyecek kadar güçlenmiş olan Radikal İslam gettoları, kurdukları "sürdürülebilir" ve "geliştirilebilir" sistemleri içinde yaşayacaklar.
Kızlar başlarında tespih çeken teyzelerle uyutulup, uyanmalarına hiç izin verilmeyecek. Erkekler, kendileri dışında kalan dünyayı "darül harp" olarak tasavvur edecek. Kolejlerde geçen korku filmlerini izleyen çocuklarla onlar birbirlerine hiç değmeden yaşayıp gidecek. Yabancılığı ve korkuyu büyüterek...

Ece Temelkuran / Milliyet
Yayın Tarihi : 29 Ağustos 2005 Pazartesi 11:08:12


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?