25
Mayıs
2024
Cumartesi
KÜLTÜR/SANAT

ŞİŞMANLARIN DİLİNDEN ANLAYAN RESSAM

Son yüzyılın en çok merak uyandıran sanatçılarından Fernando Botero, 64 yapıttan oluşan geniş kapsamlı bir sergiyle, Türk sanatseverlerle ilk kez Pera Müzesi’nde buluşacak. Günümüz estetik anlayışına yeni bir yorum getiren Botero’nun bu sergisi sirk, boğa güreşi, Latin Amerika halkı, Latin Amerika yaşamı, ölüdoğalar ve sanat tarihinin geçmiş ustalarından uyarlamaları kapsayan altı bölümden oluşuyor.

1932 doğumlu Fernando Botero Angulo’nun ilk çizimleri, 16 yaşındayken Kolombiya gazetesinde yayınlandı. Gençlik yıllarında boğa güreşçisi olmak isteyen Botero, doğduğu şehir Medellin’de bir matador kursuna gitti. Ama 300 kiloluk bir boğa kendisine çarpınca bu sevdadan vazgeçip, ressamlığa ve haykeltraşlığa yöneldi. Ve bir boğa güreşçisini resmederek, ilk yağlı boya çalışmasını yaptı. 1959’da ilk ödülü “Salón de Artistas Colombianos”ı aldıktan sonra çizimlerinin farklılığı anlaşıldı ve ünlenmeye başladı. Botero Fransa’ya sanat eğitimi almaya gitti. Ölüdoğa ve manzara resimleri içeren işler yaptı. Fakat Botero yeteneğinin durumsal portrelerden yana olduğunu düşünüyordu. Ebatları abartılı, şişman insan ve hayvan resimleri ve heykelleri yaparak sanat dünyasındaki ilk sınavını verdi.

Fernando Botero’nun en ünlü yapıtları, daha çok sanat tarihinin içinden seçtiği, ünlü sanatçıların başyapıtlarını tekrardan kendi üslubu ile ele aldığı resimlerdir. Bunlar arasında Leonardo da Vinci’nin “Mona Lisa”sı, Manet’nin “Kırda Öğle Yemeği”, Edgar Degas’nın “Balerinler”i, Jan Van Eyck’ın “Arnolfini’nin Düğünü”, Velazquez’in “Nedimeler”i sayılabilir.

Mermer ve bronz heykelleri de var

Sanatçının tabloları kadar heykelleri de dikkat çekiyor. Malzeme olarak mermerin yanı sıra bronzu da kullanıyor. Heykelleri, Champs Elysèes’te (Paris), Palazzo Pitti’nin önünde (Floransa), Park Avenue’da (New York) bulunuyor. Dünya sanatının yaşayan en büyük ustalarından biri olan Fernando Botero’nun eserleri 4 Mayıs’tan itibaren 5’inci yılını kutlayan Pera Müzesi’nde...

Resimlerinde Latin Amerika etkileri sıkça görülüyor

Animasyona yakın ele aldığı şişman figürler onun üslubunun merkezinde yer alıyor ve bu figürler için Botero, “Şişman güzeldir, çünkü şişman insanlar diğer insanların yüzünde hemen bir gülümseme yaratma kabiliyetine sahiptir, sempatiktirler bu yüzden resimlerimde şişman figürleri kullanıyorum” diyor.
Yapıtlarında figürlü kompozisyonları kullanmasının yanı sıra natürmortlar da yapıyor. Ayrıca siyasi ve politik konuları da resimlerinde ön plana çıkarıyor. Hatta Meksika’da yaptığı bir sergi “Botero Ebu Garip” ismini taşıyor. Özel çalışmasında Ebu Garip Hapishanesi’nde tutuklulara yapılan işkenceyi ve zulmü anlatıyor.

Botero’nun sanatında ayrıca Latin Amerika da önemli bir yer kaplıyor. Resimlerinde yerel unsurlar da mutlaka yerini buluyor. Sokaklar, evler, yaşantılar ve dans bu konular arasında öne çıkanlar arasında... Avrupa’da gördüğü sanat eğitiminden sonra resimleri Velazquez, Ingres, Delacroix, Courbet gibi isimlerden etkilenmiş.

.
Yayın Tarihi : 2 Mayıs 2010 Pazar 15:53:44


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?