30
Mayıs
2024
Perşembe
KÜLTÜR/SANAT

TEKFEN'DEN SIRADIŞI BİR CUMHURİYET BAYRAMI KONSERİ

Cuma akşamı Lütfi Kırdar’da Tekfen Filarmoni’nin çok ilginç bir konseri var. Aslında tam konser de denemez; Arsen Gürzap, Çetin Tekindor ve Hüseyin Sermet’li, konser ötesi bir kurgu.

Tekfen Holding Cumhuriyet’in 85. yıldönümünü, tarihin tozlu raflarından çıkarttığı İstiklal Marşı’nın güftesi için bestelenmiş 12 eserle kutluyor. 1000 davetlinin yanı sıra Biletix’ten bilet satışı da var.

Tekfen Holding’in ortaklarından Nihat Gökyiğit’ten ayrıntıları dinleyince, cuma akşamını iple çekmeye başladım.

Kazım Karabekir kızınca

Maarif Vekâleti, 1920’de güfte yarışması açar, buraya 724 şiir gönderilir. Ama Mehmet Akif, “Ben, para ödüllü bir yarışmaya katılmam” diyerek yazmaz. Para ödülünden vazgeçilince Akif, İstiklal Marşı’nın güftesini yazar ve 1921’de TBMM’de okunup kabul edilir.

Hemen ertesinde açılan beste yarışması, 3 ay içinde sonuçlandırılacaktır. 100’e yakın beste gelir, bunlardan 55’i değerlendirmeye alınır. Ancak savaş sürdüğü için seçici komisyon bir türlü toplanamaz.

Hatta TBMM’de “Paris Konservatuvarı’na, Viyana Konservatuvarı’na gönderelim, onlar seçsinler” diyenler bile olunca, Kazım Karabekir Paşa çok kızar; güftesiyle ve bestesiyle Türk Yılmaz adını verdiği bir milli marş yazar. Ama benimsenmez tabii.
Cumhuriyet kurulduktan sonra Avrupa’daki dış temsilciliklerden “Bize derhal bir milli marş gönderin. Türk delegasyonu geldiğinde çalacak marşımız yok” diye talepler artınca, konu aciliyet kazanır. Ancak aradan 3 yıl geçmiştir ve 55 beste ortalarda yoktur! O zamanlar Maarif Vekâleti küçücük 2 odadan ibaret; bir sürü de evrak var. Yer darlığı nedeniyle besteleri çuvala koyup bir yere yollamışlar, ama nereye?

Çuval nihayet bulundu

Tekfen için bu çalışmayı yapan araştırmacı-yazar Mehmet Altun, 1924’te Hilal-i Ahmer’in (Kızılay) defterlerinde “Çuval nihayet bulundu” diye bir kayda rastlıyor.
Besteler, Hilal-i Ahmer’in deposunda bulununca, Seçici Kurul derhal toplanır ve Şark Musikisi Cemiyeti Başkanı Ali Rıfat Çağatay’ın bestesinde karar kılınır. 1930’a kadar da genelde bu beste çalınır.

Zeki Üngör, 1930’da Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası’nın şefliğine getirildikten sonra ise onun bestesi, yani bugünkü İstiklal Marşı çalınmaya başlanır. Ancak bu bestenin resmen kabul edildiğine dair bir kanun, karar ya da yazı yoktur.
Altun, İstanbul ve Ankara’da çok sayıda kütüphane, arşiv, Başbakanlık Osmanlı ve Cumhuriyet arşivleri, TBMM kütüphanesi, kişisel koleksiyonlar ve Milli Eğitim Bakanlığı arşivini taradıktan sonra, 55 bestenin ancak 11’ine ulaşabilmiş. Bu 11 bestenin kimisi Doğu musikisi ve saz heyetine göre, kimisi Batı müziği ve orkestraya göre, kimisi de ikisi birleştirilerek yazılmış.

Gökyiğit, “Bu proje bizim orkestraya çok yakıştı. Çünkü hem Doğu’daki o tek sesli ezgiler ve enstrümanlar, hem de çok sesli Batı müziğinin enstrümanları bizim orkestrada mevcut” diyor ki haklı.

Gerçekten de 23 ülkeden sanatçı ve yerel enstrümanların yer aldığı Tekfen Filarmoni Orkestrası’nda Suriye’nin udundan Ukrayna’nın bandurasına, Rusya’nın domrasından Kazakistan’ın kılkobuzuna değişik otantik enstrümanlar var.

Meral Tamer - Milliyet
Yayın Tarihi : 21 Ekim 2008 Salı 17:57:13


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?