1949'dan beri sahnede olan; 250'den fazla oyunda ve 100'e yakın filmde rol alan Suna Pekuysal kalp yetmezliği sonucu hayatını kaybetti..
Türk tiyatrosunun çınarı Suna Pekuysal, kalp yetmezliği sonucu hayatını kaybetti. Beş gün önce evinde düşme sonucu kalça kemiği kırılan ve hastaneye kaldırılan Suna Pekuysal, dün saat 10.30 sıralarında kalp yetmezliği sonucu yaşamını yitirdi.
İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi Hastanesi Anesteziyoloji ve Yoğun Bakım Sorumlusu Prof. Dr. Lütfi Telci yaptığı açıklamada, "Ameliyattan sonra yoğun bakımda yapay solunum cihazına bağlıydı. Cihazı bugün çıkaracaktık ama gece kalp durması oldu. Müdahaleler sonuç vermedi" dedi. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Ortapedi Cerrahı Prof. Dr. Işık Akgün ise Pekuysal'ın romatizmal bir hastalık olan "Ankilozan Spondilit" yüzünden omurgasının öne eğildiğini hatırlatarak "Öne doğru eğilmeden dolayı akciğerlerde solunum yetersizliği olur.
Kalça çıkığı gibi bir ameliyattan sonra, bu yaş ve bu tipteki hastalarımızı maalesef üç ay içerisinde kaybedebiliyoruz" dedi. 75 yıllık ömrünün yarım asrında şehir tiyatrolarında görev yapan; 250'den fazla oyunda, 100'e yakın filmde rol alan Suna Pekuysal için yarın Fatih Reşat Nuri Sahnesi'nde bir tören düzenlenecek. Ataköy 5'inci Kısım Camisi'nde kılınacak öğle namazının ardından Mevlanakapı Mezarlığı'na defnedilecek.
Omurgası yüzünden mi?
Romatizmal bir hastalık olan "Ankilozan Spondilit" yüzünden Suna Pekuysal'ın omurgası öne doğru eğilmişti. Uzmanlar, bu durumun solunum yetersizliğine neden olduğunu belirtti.
Halk sanatçısıydı
O küçücük kadın nasıl boyundan büyük işler yaptı... Koskoca Türk halkı onu nasıl sevip bağrına bastı... Şaşmamak elde değil. 1933 doğumlu Suna Pekuysal, gençliğinde balerin olmaya heveslenmiş, konservatuvarın bale bölümüne girmişti. Ama asıl alanının tiyatro olduğunu anlamakta gecikmedi ve Şehir Tiyatroları'na girdi, emekli oluncaya dek çalıştı.
Tiyatro, sonra sinema, daha sonra TV ekranı. Büyük yeteneğini, inanılmaz sempatisini ve karakter yaratma sanatını hangi alanda olursa olsun, hep kanıtlamayı başardı. 1953'de başladığı sinemada sayısız önemli filmde oynadı: "Kanun Namına" dan "Yaprak Dökümü"ne, "Samanyolu"ndan "Otobüs Yolcuları" na, "Kızgın Delikanlı"dan "Çalıkuşu" na. Ya da "Berduş"tan "Altın Kafes"e Zeki Müren filmlerinin de değişmez karakter oyuncularındandı.
SAHNEYİ BIRAKMADI
Ama illa da "Küçük Hanımefendi" serisi... Üçü de merhum olan Belgin Doruk, Ayhan Işık ve Sadri Alışık'ın yanı sıra, bu çok sevilen serideki "komik jön dam" kimliği, bu filmlere diğer oyuncular kadar damgasını vurdu ve onu halkın gözdesi yaptı. Pekuysal, daha 80'lerde "Tatlı Çarşamba" adlı TV dizisindeki Suna Abla rolüyle popülerliğini küçük ekrana taşıdı. O artık seyircisinin Suna Ablası idi, hep öyle kalacaktı.
Yıllar boyu birçok dizide oynadı. Müzikallerle sahneye döndü: "Nükhet Duru Show," "Sait Hopsait," "Geceye Selam" ve "Neşe-i Muhabbet." Yıllar sonra, 1981'de emekli olduğu Şehir Tiyatrosu'na döndü ve Haldun Dormen'in yeniden sahnelediği "Lüküs Hayat"ta rol aldı. Türkiye'deki sahnelenme rekorunu elinde tutan ve uzun yıllar da tutacağa benzeyen bu oyunun inanılmaz başarısında onun büyük katkısı vardır. Üstelik ağır bir hastalık sonucu belinin bükülmesinden ve ancak iki büklüm yürüyebilmesinden sonra bile sahneyi bırakmadı ve gerçek bir oyuncunun, en zor koşullarda bile sanatını sürdürme azmine dünya çapında bir örnek oldu.
VİZONTELE SUNAAA
Pekuysal sinemayı da sürdürdü: Aralıklı da olsa... 2003 yılı SİYADSinema Yazarları Derneği ödüllerinde, "İnşaat" filmiyle en iyi yardımcı kadın oyuncu seçildi: O unutulmaz "dedikoducu ev sahibi" rolüyle... Emek Sineması'ndaki geceye gayet şık geldi, ödülünü Yılmaz Erdoğan'ın elinden alırken, ona bir ricada bulundu: "Benim için de bir 'Vizontele Sunaaa yapar mısın" diyerek... O film hiç gerçekleşmedi, ama Suna Abla, "Vizontele"siz de olsa seyircimizin gönlündeki yerini hep koruyacak. Filmler var oldukça... Öte tarafta, yıllardır onu bekleyen, eşi değerli oyuncu Ergun Köknar'a herhalde kavuşmuştur.
Sahne arkadaşları anlattı:
ZİHNİ GÖKTAY
50 yılda bir çıkar
14 yıl Lüküs Hayat'ta birlikte oynadık. Kendi ablamdan daha sık görüştüğüm bir ablamdı. Ameliyattan 12 saat önce görüştüm. "Gelme, ameliyattan çıkıp ayılınca gelirsin" dedi. Çok iyi bir komedyendi. Kadından komedyen çok az çıkıyor Türkiye'de. 50 senede bir çıkıyor. Pekuysal bunlardan biriydi.
ORHAN ALKAYA
Seyirciler âşıktı
Sahneye çıktığı dönemde çok sevildi. Seyircinin âşık olduğu bir oyuncuydu. Sahneye çıkışında antre alkışı alan son oyuncuydu. Çok sevildi ve bunu çok yoğun yaşadı. Fiziksel sorunlarla çok boğuştu ama bu sevgiyi yaşamış olması müsterih kılıyor bizleri.
EROL GÜNAYDIN
Ben evlendirdim
Pekuysal'ın eşi Ergun Köknar ile aynı okuldan mezun olduk. Onları ben evlendirdim. Çok üzgünüm. Suna Pekuysal ve merhum eşi ile 47 yıllık dostluğumuz vardı. Türk tiyatrosunun büyük bir çınarını kaybettik. Onu tiyatro yaşatıyordu. Tiyatro bitince hayatı da bitti.
GAZANFER ÖZCAN
14 yaşında tanıdım
Tanışıklığımız onun 14 yaşında tiyatroya yeni başladığı yıllara dayanıyor. Türk tiyatrosunun çok önemli oyuncularından biriydi. Böyle değerler sık gelmiyor. Birer birer gidiyoruz. Hepimizin gideceği yer orası.
MÜJDAT GEZEN
Yeri doldurulamaz
50 yıllık dostluğumuz vardı. 1963'te "Yedi Kocalı Hürmüz"de Hürmüz'ü, yani ilk başrolünü oynadığı film, benim de ilk filmimdir. Türk tiyatro ve sinemasında gelmiş geçmiş en büyük kadın komedyenlerden biriydi. Yeri dolmaz.
ALİ POYRAZOĞLU
75'inde sahnedeydi
Büyük kadın komedyenler, oyuncular arasında ondan önce Halide Pişkin gelirdi. Ondan sonra da Suna Pekuysal ve Adile Naşit. Bu imzaların yerini kimse dolduramadı, dolduramıyor. 75 yaşında hâlâ sahnedeydi ki bu müthiş bir performans. Türk tiyatrosuna kattıkları da unutulmazdı. Eşi Ergun Köknar'la birlikte kurdukları tiyatro bir dönemin yıldız halk tiyatrolarından birisiydi.
Allah rahmet eylesin suna pek uysalı çok severdm mekanı cennet olsun başımız sağolsun...