27
Mayıs
2024
Pazertesi
KÜLTÜR/SANAT

BİR ÖMRE SIĞACAK SERÜVEN...

'Batı'ya Yolculuk' sergisi, Batı tarzı resim yapan ilk kuşağın tablolarından oluşuyor. Sergi, 15 ressamın eser ürettiği 70 yıllık serüveni kapsıyor...

Batı resmiyle hiçbir geçmişi olmayan bir ülkede, pek çoğu Saray'ın desteğine sahip birtakım sanatçı olmaya niyetli gençler, birdenbire geleneklerinden farklı bir yolu seçiyorlar: Batı tarzı resim yapacaklar. O dönemde sanatın Kâbesi olarak kabul edilen Paris'e gidiyorlar, ünlü ressamların atölyelerinde eğitim alıyorlar, dünyada olup bitenleri takip etmek istiyorlar, hiç bilmedikleri bir dili ve kültürü öğrenmeye çalışıyorlar...

1860-1930 yılları arasında eser vermiş bu ilk kuşak Türk ressamlarının o dönemde yaşadıkları, tam bir serüvendi... 'Batı'ya Yolculuk-Türk Resminin 70 Yıllık Serüveni' sergisinin adı da buradan geliyor zaten. Emirgan'daki Sakıp Sabancı Müzesi'nde 30 Haziran'a kadar devam edecek olan sergide, Osman Hamdi Bey'den Şeker Ahmed Paşa'ya, Hikmet Onat'tan İbrahim Çallı'ya kadar 15 ressama ait 150'ye yakın tablo yer alıyor. Sergiyi dolaştığımız Müze Müdürü Dr. Nazar Ölçer, o dönemin şartlarını anlatıyor: "Onlar, geleneklerinden farklı bir yola girdikleri için ellerinden gelenin en iyisini yapmaya çalışan bir avuç sanatçı. Yolu açmak her zaman cesaret ister. Ayrıca bu kadar yabancısı olduğu dünyaya giren bir grup sanatçının, sanki yüzyılların telafisini yapmaya çabalarcasına kat ettiği hızlı bir yol söz konusu. Serginin küratörü Ferit Edgü'nün de belirttiği gibi şimdiye kadar hiç, bu kadar Batı tarzı resim sanatına yabancı bir ülkede, bu kadar kısa zamanda aradaki mesafe kapatılamamış."

Oryantalizme tenezzül etmiyorlar, bir tek kişi dışında...

Sergide yer alan ressamların en önemli özelliği, kendi tarzlarını yaratmaya çalışmış olmaları. "Gittikleri dönemde Fransa'da Oryantalizm revaçta, Gerome gibi üstadların atölyeleri dolup taşıyor ve dönemin modası gereği pek çok kişi de o yöne gidiyor. Oryantalizm'de Doğu, müthiş romantik resmediliyor; saflık, erotizm, perişan doğa, yıkık harabeler, geçmiş döneme duyulan romantik bir hasret hissediliyor... Batılıların gitmeden resmettiği bu topraklar bunlar. Ama bu topraklardan Paris'e giden sanatçıların hiçbiri o eğilime girmiyor, tenezzül etmiyor. Bir tek kişi dışında; o da Osman Hamdi Bey. İlginçtir, onların içinde en Batılı olan Osman Hamdi Bey, Oryantalizm'e en yakın duran kişi," diyor Nazan Ölçer.

Nü çizdiler ama sergileyemediler

Türk resmi aradaki boşluğu doldurmaya çalışmış olsa da birtakım akımları geç izliyor. "1904'lerde Paris'te Kübizm çıkıyor, Empresyonizm baş vermiş... Bunlar, eski akımlara tepki olarak çıkmış. Geçmişiyle hesabını yeni kesmeye çalışan Türk ressamlarından bu beklenemezdi," diyor Nazan Ölçer. Sonra konu nü resimlere geliyor. Bu ressamların hepsinin nü yaptığı biliniyor ama hiçbiri zamanın şartları nedeniyle sergilenememiş.

Grup resmi az

Katalog kapağında da kullanılmış olan Feyhaman Duran'ın 1921 tarihli Ressamlar Grubu resmi, bir grup resmi olması açısından önemli. Bu tarz grup resimleri Türk resminde çok az yapılmış. Nazmi Ziya'nın Taksim Meydanı resmi, modernliğe geçişin simgesi olarak bilinir. Süleyman Seyyid ise natürmortlarıyla bilinen ilk ressamlardan.

İlham alınan gravür

Sergilenen bir diğer önemli eser, ikiz kardeşi Pera Müzesi'nde bulunan Kaplumbağa Terbiyecisi. Tablo, Belma Simavi Koleksiyonu'ndan alınmış. Sergideki bir diğer 'ilk' ise Osman Hamdi Bey'in etkilendiği tahmin edilen bir Japon gravürünün de sergileniyor olması. Elinde teneke davulu, kaplumbağaları eğitmeye çalışan bir adamın bulunduğu bu gravürü, Osman Hamdi Bey Bağdat'ta Midhat Paşa'yla görevliyken babası mektupla göndermiş.

Ece Koçal - Sabah
Yayın Tarihi : 10 Mayıs 2009 Pazar 21:17:05


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?