25
Mayıs
2024
Cumartesi
KÜLTÜR/SANAT

JÜRİ, KORODAKİLERİN SESİNE DEĞİL PABUCUNA BİLE BAKAR

Boğaziçi Ü. Müzik Kulübü Caz Korosu 80 ülkeden 300 kişinin katılacağı bir uluslararası yarışmaya gidecek. Koro üyeleri sadece iyi şarkı söylemenin jüri için yeterli olmayacağını düşünüyor.

Boğaziçi Üniversitesi Müzik Kulübü (BÜMK) Caz Korosu Akbank, İstanbul, Eskişehir caz festivallerinde sahneye çıkıyor. Ekip geçtiğimiz günlerde Sertab Erener’e de eşlik etti. Şimdiyse koro, World Choir Games-Shaoxing 2010’a uluslararası koro yarışmasına katılmak için gün sayıyorlar. Türkiye adına caz, oda korosu ve çağdaş müzik kategorilerinde yarışacak olan BÜMK yarışmaya katılacağı eserleri 12 Temmuz Pazartesi 19.00’da Boğaziçi Üniversitesi Albert Long Hall’da seslendirecek.

Koroyla Galata’da buluşuyoruz.
22 kişilik gruba nasıl poz verdireceğimizi düşünürken koronun şefi Masis Aram Gözbek’in “Arkadaşlar! Haydi toplanalım” cümlesiyle koro poz verecekleri merdivenlere doğru ilerlemeye başlıyor. Böylece röportaj başlamadan aralarındaki güçlü bağa ve uyuma şahit oluyorum.

World Choir Games’e Türkiye’den katılan tek korosunuz. Öbür korolardan farkınız nedir?
Masis Aram Gözbek: Türkiye’de koro geleneği yok. İlgi çok düşük olduğu için bu işi yapan insanların da hedefleri de düşük oluyor. Mesela Almanya’da ilkokul yıllarında insanlar koro kuruyor ve küçük yaştan itibaren bu işle ilgilenmeye başlıyor. Sabırlı, istekli olmak bu işin olmazsa olmazı çünkü masraf çok, harcanan emek çok ve maalesef engeller çok.

Korodakiler nasıl seçildi?
Nazlı Dönmez: Repertuarda komplike şarkı çok. Bu yüzden öncelikli olarak bir müzik kulağına sahip olmak şart. Ses güzelliği de önemli tabii ama önceliğimiz o değil.

“Akapella, bir Boğaziçi Müzik Kulübü geleneği”
Siz akapella grubusunuz. Yani enstrüman yok, onun yerine insan sesi kullanıyorsunuz. Bu tarz Türkiye’de pek yaygın değil. Neden akapellayı tercih ettiniz?
Hilal Karamil: Bu bir Boğaziçi Üniversitesi Müzik Kulübü geleneği. Biz son üç yıldır her sene farklı bir tarzla bu geleneği yeniliyoruz. 2000’de akapella caz tarzına geçtik. Daha sonra Latin ve son olarak da hem enstrüman hem akapella bir arada devam ediyoruz.

Hangi dillerde şarkı söylüyorsunuz?
Fati Fehmiju: Türkçe, Portekizce, İspanyolca ve İngilizce. Aslında İspanyolca ve Portekizce bilmiyoruz. Ama zamanla ve çok çalışmayla bu işin de üstesinden geldik.

“Hem ses hem uyum hem görüntü önemli”
Bu yarışmalar neye göre değerlendiriliyor? Sese göre mi? Yoksa koro içerisindeki uyum mu önemli?
Nur Damla Küçük: Bir adamın ayakkabısının bağcıklarının birinin uzun ötekinin kısa olması bile jüri için kriter. Hem görüntü, hem ses, hem koronun uyumu... Kısacası her şeye tepeden tırnağa bakıyorlar.

Ece Ozan - Milliyet
Yayın Tarihi : 12 Temmuz 2010 Pazartesi 20:12:04


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?