19
Mayıs
2024
Pazar
KÜLTÜR/SANAT

KÜTÜPHANEYİ KİTABINA UYDURMAK...

Ansiklopedi, sözlük cildi karıştırmak demode, gazete ya da kitabı 'kâğıttan' okuma devri neredeyse kapandı, en değerli arşiv belgeleri bile internette var. Bu durumda 'klasik' kütüphane manalı mı? Kütüphanede kullanıcı ihtiyacı ve döneme odaklı yenileme projelerinin piri Janine Schmidt anlattı...

E-kitap okuyucular çok satıyor, ‘kâğıttan’ ansiklopedi-sözlük devri kapanalı çok oldu, ağır akademik başvuru kaynaklarına bile internetten ulaşmak mümkün. Peki artık ‘klasik’ kütüphanenin manası var mı? Bu soruyu en doğru cevaplayabilecek insan Janine Schmidt. O, Ocak 2010’da ayrıldığı Kanada, McGill Üniversitesi Kütüphanesi’nde beş yıl direktör olarak çalıştı; 13 şube kütüphanesi, 235 personel, 33 milyon dolarlık bütçeden sorumluydu. Bu dönemde pek çok kütüphanede fark yaratan geliştirme ve yenileme projelerine imza attı. Önceki görevlerinde (Queensland Üniversitesi Kütüphane Direktörü, New South Wales Devlet Üniversitesi Kütüphanesi Koleksiyon Hizmetleri Direktörü) de kullanıcı ihtiyaç ve deneyimlerine odaklı kütüphane tasarım ve değişiklik yönetimi projelerinde çalıştı.

Pek çok konferansta bildiriler veren, uluslararası çapta kütüphane tasarım projelerinde danışmanlık yapan, Uluslararası Kütüphane Dernekleri Federasyonu Kütüphane ve Donanımları Bölüm Komitesi üyesi Schmidt, geçen hafta İstanbul’daydı. Özyeğin Üniversitesi’nde ‘Kütüphane Tasarımının Değişen Yüzü: Kütüphane Olanaklarının Kullanıcıların Gereksinim ve Deneyimleriyle Örtüşmesinin Sağlanması’ başlıklı bir seminer veren Schmidt’le kütüphanelerin ne tür değişimlerden geçmekte olduğunu, dijital yayıncılığın ve e-kitapların geleneksel basılı yayınları ne derece etkilediğini konuştuk...
Teknolojik gelişmeler, elektronik yayıncılığın yaygınlaşması geleneksel kütüphaneciliği nasıl etkiledi?

Anlayış değişiyor fakat genel olarak bakıldığında kütüphaneler hâlâ bilginin merkezi. Bu gelişmeler bir bakıma kütüphanenin de genişlemesi demek. Öğretme, yerini öğrenmeye bırakmakta. Teknoloji bu anlamda önemli bir etken. Hem internetten de erişilebilen dijital yayınlarla basılı yayınlar birbirinden ayrı tutularak değerlendirilmemeli. Herkes bir şekilde bilgiye ulaşıyor, basılı ya da dijital... ‘Screenagers’ (Ekran gençleri, bilgisayar gençliği) denen gençler özellikle interneti ya da gelenekselden farklı yöntemleri kullanıyor. Ayrıca artık görsel olandan alınan bilgi de en az yazılı olandan alınan kadar önemli.

Değişen şartlar kütüphane tasarımlarında ne gibi farklılıklar yaratıyor?
İlgiyi çekmek, insanları kütüphaneye yönlendirmek için pek çok faktör var. Işık, kitapların konumu, renkler ve mekânın doğru kullanımı gibi... Ama en önemlisi kişinin oradayken kendisine değer verildiğini hissetmesi. Görüntü önemli ama kütüphanede işlevsellik yine de görsellikten daha önemli. Aranılana çabuk erişilmesi kullanıcı için hayati. Neyi nerede bulacağınızı, nerede olduğunuzu gösteren işaretler olmalı, kafa karıştırmamalı. Bunun için de bilgisayar kullanılmalı.

Yeni tip kullanıcı kütüphaneden neler bekliyor?
Değişmekte olduğunu gözlemlediğim bir şey, grupça çalışmaya yönelimin artması. İnsanlar birbirlerinden bir şeyler öğrenebileceklerini düşündükleri için bunu tercih ediyor. Dolayısıyla kütüphanelerin mekânsal olarak, grup halinde çalışmaya gelenler için de düzenlenmesi gerekiyor. Tek başına gelenlerde de değişen bir şey var; basılı yayın yerine laptop kullanıyorlar. Bu gibi farklı beklentileri karşılayan kütüphanelerin kullanıcı sayıları artıyor. McGill Üniversitesi’nde çalıştığım süre boyunca kütüphane kullanıcılarının doğru ve etkili dizayn yöntemleriyle kısa sürede iki katına çıktığını gördüm.

Basılı yayının işi giderek zorlaşıyor mu sizce de? ‘Geleneksel’ bitecek mi?
Basılı dergi ve gazete ölüyor! Pek çok insan gazeteyi artık internetten okuyor. Ayrıca basılı gazetelerden bazıları mesela Londra’da ücretsiz dağıtılıyor. Yani önceden para verip aldığımız ürünler artık bedava olarak karşımıza çıkıyor. Çünkü reklam genelde basılı olanda iş görmekte, online alanda o kadar işler halde değil. Belki de online gazeteler ücretli, basılı gazeteler ücretsiz olmalı. Evet, kitaplar da iPhone ya da benzeri cihazlardan elektronik okunuyor. Fakat ben gelecekte de basılı kitapların kütüphanelerde varlığını sürdüreceğini düşünüyorum.
Bu iki tarzı birleştirmek imkânsız mı?

Hayır, değil. Kütüphanelerin, basılı eserlerin dijital ortama aktarılması ve dijital olanların basılı hale getirilmesi konusunda da hizmet sunması gerekiyor. Bunun ilki ‘Digitize on Demand’ (Talebe göre dijitale hale getirme), ikincisiyse ‘Print on Demand’ (Talebe göre basılı hale getirme) olarak tanımlanıyor. Örneğin bazı kütüphanelerde ‘Print on Demand’ hizmeti için ‘Espresso kitap makineleri’ bulunuyor. Bunlarla bir dijital kitabı kısa sürede basılı hale getirip satın alabiliyorsunuz. Yani teknoloji klasik kitap basımını da değiştiriyor.

Özgür Çatıkkaş - Radikal
Yayın Tarihi : 21 Şubat 2010 Pazar 23:34:58


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?