19
Mayıs
2024
Pazar
KÜLTÜR/SANAT

AKM tartışması bitmiyor

AKM uğruna kaynatılan 'cadı kazanı' soğumuyor

13 ay önce 'yıkılabilir' kaygısıyla kapatılan AKM'nin geleceğini tartışan uzmanlar, yenileme projesinin başlamaması nedeniyle 'sanat da, mimarlık da küçülüyor,' uyarısı yapıyor
Mimar Hayati Tabanlıoğlu'nun yapımı için 30 yılını harcadığı, İstanbul Taksim Meydanı'ndaki 'simge' modern mimarlık yapısı Atatürk Kültür Merkezi'nin (AKM) geleceği, önceki akşam Tepebaşı Suna ve İnan Kıraç Vakfı Pera Müzesi'nde, İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı'nın (AKBA) öncülüğünde (bir kez daha) tartışıldı. AKM Nasıl Kimin İçin ve Hangi Yöntemle Korunmalı?' konulu toplantıya mimarlar Doğan Tekeli ve İhsan Bilgin ile, Tabanlıoğlu'nun oğlu, mimar Murat Tabanlıoğlu, İstanbul Bilgi Üniversitesi Kültür Yönetimi Programı Direktörü Doç, Dr. Serhan Ada, mimarlık tarihçisi Tansel Korkmaz ve alanında 20 yılı aşan tecrübeye sahip 2 No'lu İstanbul Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu Başkanı Prof. Dr. Mete Tapan katıldı.

AKM BİR KÜLTÜR VARLIĞI
Uzmanlar, 63 milyon dolarlık yenileme projesinin bir türlü hayata geçirilememesi nedeniyle 'sanat da, mimarlık da küçülüyor' uyarısında bulundu. AKM'nin geleceğindeki belirsizliğin son halkası, yapının Murat Tabanlıoğlu imzalı yenileme projesinin, ihale sonucu Özsoy İnşaat'a ait 63 milyon 400 bin dolar tutarındaki 211 günlük yenileme çalışması ile ilgili olarak, Kültür Sanat ve Turizm Emekçileri Sendikası tarafından açılan yürütmeyi durdurma davasının karara bağlanmış bulunuyor olmasından ileri geliyor. İşte, toplantıdan ilginç satırbaşları:

Sadece boya badana isteyenler var:
Prof. Dr. Mete Tapan, 'belli kesimler'in AKM'nin yenileme projesine karşı itirazları olduğunu ve onların sadece boya-badana işlerinin yapılmasını istediklerini belirterek, "Ama koruma açısından yapılan iş bilimseldir, doğrudur'' dedi. Tapan şunları ekledi: "AKM yenileme ihalesinin yürütmesi, mahkemede bilirkişinin öngörülen değişikliklerin koruma kurallarına uymadığı yönünde rapor vermesi üzerine durduruldu. Daha sonra da, yürütmenin durdurulmasının yürütmesi durduruldu. Kelime kelime her şeyi değerlendirirseniz, badana- boyadan başka hiçbir şey yapamazsınız!'' Tapan, AKM'nin sekiz yıl önce Kültür Varlığı olarak tescil edildiğine dikkat çekti.

Para yok vakit yok ama güzel olsun!:
Prof. Dr. Tekeli ise, "Türkiye bir mimari dram ülkesidir," dese de Murat Tabanlıoğlu'nun hazırladığı projeyi övdü ve projesi hakkında, yapının ön cephesine ayrıca 'ikinci bir ön yüzey öğesi' daha katılması arzusunu dile getirdi. Toplantının odak noktası, yine devletin kültüre ayırdığı bütçeye odaklandı. Tekeli, konuşmasında devletin 63 milyon dolarlık projeyi durdurmayı başardığını, bunun da üzerine "paramız yok, vaktimiz yok, ama çok güzel olsun" diye beklentiye girildiğini acı bir gülümseyişle ifade etti. AKM için düşünülen restorasyon bütçesini ABD'nin Washington kenti Lincoln Center Kültür Sanat yapısı ile mukayese eden Tekeli, bu yapının restorasyon projesinin 1 milyar 300 milyon dolar olduğunu söyledi.

Açık ve kapalı kalma süresi aynı:
Yar. Doç. Dr.Serhan Ada ise, yapı açıldığında özellikle çocukları, eğitimi ve gençleri gözetir bir işletme ve mimarlık modeli taşıması gerektiğinin önemini vurguladı. Yapının tarihi boyunca sekiz hükümet ve altı bakanlık gördüğünü hatırlatan Ada, AKM tarihinde yapının açık ve kapalı kalış sürelerinin aynı olduğuna dikkat çekerken, bina kullanımındaki yüzde 60'lık kapasitenin yüzde 100'e çıkmasından yana olduğunu açıkladı.

'İÇİNE KAPALI FİLDİŞİ BİR KULE'
AKM aylaklığın da mekanı olsun: Etkinlikte konuşan mimarlık tarihçisi ve akademisyen Tansel Korkmaz ise, filozof Hannah Arendt'e atıfla 'Kamusal mekân toplumların harcıdır' diye başladığı konuşmasında, AKM'nin kamusal alandaki varlığının önemini ortaya koydu. Korkmaz, "AKM Taksim Meydanı'nın kıyısında kalmış kendi içine kapalı bir fildişi kule. Proje, AKM'yi sadece sanat için gelenlerin değil oradan geçenlerin de uğradığı, aylaklığın da mekânı olarak dönüştürmeyi hedefliyor," dedi.
Muhatap bulamıyorum, bırakabilirim: Projenin kendisi için özellikle babasından devraldığı mirastan ötürü taşıdığı sorumluluktan kaynaklı öneminin altını çizen mimar Murat Tabanlıoğlu ise, İstanbul 2010 ve kendi ofisiyle çıktığı bu yolda 'muhatap bulamamaktan' da yakındı ve "Karşımda müşteri yok, yalnızca İstanbul 2010 ajansı ve bazı bakanlıklar var" gibi, bir şikâyette bulundu ve ekledi: Zaten bundan sonraki süreç de şu andaki gibi olacaksa, ben bu işi yapmayacağım."
AKM bir meydan okumadır: Toplantının ev sahibi olan, ancak mekândan erkenden ayrılan İstanbul 2010 AKB Ajansı Yönetim Kurulu Başkanı Şekip Avdagiç ise, amaçlarının, "İnsanlar İstiklal'de bir mağazaya nasıl rahatça girebiliyorlarsa AKM'ye de öyle rahatlıkla girebilmelerini sağlamak'' olduğunu söyledi. Avdagiç, ''Bu proje, sanatın özelleşmesine, ticarileşmesine, seçkincilleşmesine, kamu hayatından sökülüp atılmasına karşı bir yerde bir meydan okuma olacaktır. Karşımızda engeller olsa da, biz bu projeyi tamamlayacağız." diye konuştu.

 

Sabah
Yayın Tarihi : 7 Ağustos 2009 Cuma 13:58:30
Güncelleme :7 Ağustos 2009 Cuma 14:04:46


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?