amber'07 festivali

Türkiye’deki tek yeni teknolojiler ve sanat festivali olan amber’07 başladı. Festival sanatçılara, teknoloji profesyonellerine, öğrencilere, çocuklara, akademisyenlere ve gündelik hayatlarında teknolojiyi kullanan-kullanmayan herkese hitap ediyor.

Teknolojinin katılımcı ve yaratıcı kullanımını teşvik eden, Doğu ile Batı arasında, İstanbul’da yeni ve açık bir iletişim ve üretim ağı oluşturmayı hedefleyen “amber beden işlemsel sanatlar derneği” tarafından düzenlenen amber’07 festivali, genç neslin teknoloji ve sanat algısını değiştirerek, teknoloji kullanımını bir ifade aracı olarak gündelik hayata sokmayı hedefliyor. Uluslararası etkinlik olarak düzenlenen festivale 30 kadar yerli ve yabancı sanatçı katılıyor.


Digital teknolojileri bir ifade aracı olarak kullanan yeni bir sanatsal dilin örneklerinin sunulacağı festivaldeki etkinliklerden birkaçı şöyle: “Elektroakustik Giysilerin Tarihi”, “Canlı Ekranlar / Düşünen Görüntüler”, “Bir Seste Ne Vardır?”

YENİ BİR SANATSAL DİL
amber’07 atölye çalışmaları, gerçek zamanlı etkileşime dayanan performansları ve ziyaretçiyi izleyici konumundan katılımcı konumuna taşıyan enstalasyonlardan oluşan sergisi ile bugüne kadar izlediğimiz etkinliklerden ayrılıyor. Festivalde yer alan performans ve enstalasyonlar dijital teknolojileri bir ifade aracı olarak kullanan yeni bir sanatsal dilin örneklerini oluşturuyor. Tüm işler gerçek zamanlı olarak dijital teknolojileri kullanıyor.
Sahne performansları, etkileşimli enstalasyonlar, atölye çalışmaları ve seminerlerden oluşan festival bu sene “teknoloji çağında ses ve tutunma” teması etrafında teknoloji ile ilişkimizi sorgulayan işlere ve tartışmalara yer veriyor.

amber’07, sanatçılara (dans, performans vb.), teknoloji profesyonellerine (yazılım uzmanı, mühendis vb.), öğrencilere, çocuklara, akademisyenlere ve gündelik hayatlarında teknolojiyi kullanan veya kullanamayan herkese hitap ediyor.

IŞIK ORMANINDA DANS
Katılımcı sanatçılardan Marcel.li Antunez Roca kendi tasarladığı mekatronik dış iskeletleriyle bize yeni dünyanın öykülerini anlatıyor.


İzleyiciyi katılımcıya dönüştürdüğü ve gerçek zamanlı olarak yönettiği sahnesinde görsel işitsel yepyeni bir deneyim yaşatıyor. Christian Ziegler bir ışık ormanına çevirdiği sahneye dansçısının ardından izleyiciyi de sokuyor. Tanja Perisic enstalasyonuyla sergi alanını kentin yepyeni deneyimler yaşatan ara sokaklarına çeviriyor. Eda Kaban her gün çilesini çektiğimiz İstanbul trafiğini gerçek zamanlı olarak yumaklarla görselleştiriyor.

BEDEN, OYUN VE BELLEK
Festivalde çocuklar da düşünülmüş. Çocuklara yönelik “beden, oyun ve bellek” başlıklı atölyenin amacı; disiplinerarası sanat aktivitelerinde beden varlığını ve kullanımını arttırmak. Çeşitli ısınma hareketleri ve alıştırmalar gözlerin, kulakların ve zihnin zaman-mekan düzleminde hareket ve ses ile uyum içinde çalıştığını göstermeyi amaçlıyor. Daha sonra çalışma çocukların algılarını el-kol hareketleri ve duyulara hitap eden donatı/nesnelerle bağlantılı olarak ele alınıyor. Buradaki yapı genel olarak beden, oyun, bellek ve varlığı birlikte düşünmeye yönelik. Amaç çocukların kendi algılarına güvenmeleri ve bu algılayışın önceden hazırlanmış oyun rutinleri olmadan da teknoloji, ses ve hareketin bileşimine, içgüdüsel olarak ilintilebileceğini görmeleri. Sanatçı bu atölyede hareket algılayıcılarının vücut hareketlerinden ses ve efektler üreten donatılar kullanıyor.

Festival programı ve ayrıntılı bilgi www.a-m-b-e-r.net internet adresinden alınabilir.