19
Mayıs
2024
Pazar
KÜLTÜR/SANAT

Amerika'ya bir Türkiye kuruluyor

Şu an ABD'de yaşayan Türk hanımları harıl harıl mantı yapıp yaprak sarıyorlar. Çünkü misafirleri var. Misafirleri ise öyle çok uzaktan değil, belki de hemen yan komşuları... Bütün bu hazırlıklar, 2-5 Nisan 2009 tarihleri arasında Los Angeles'ta yapılacak Anadolu ve Türk kültürü temalı dünyanın en büyük festivali için...

100 bin kişinin ziyaret etmesi beklenen "Anatolian Cultures&Food Festival" için geri sayım başladı. Bütün bu çalışmaları yürüten ve festivalin düzenlenmesine önayak olan kurum ise Pacifica Enstitüsü. Festival için 2,5 milyon dolar harcandı. İstanbul, Konya, Antalya, Van ve Mardin illerine ait kültürel varlıkların dev maketler halinde sergileneceği festival, dört gün boyunca Türkiye'yi tanıtacak. Bu büyük tanıtım projesinin tek eksiği ise Türkiye'nin ilgisizliği.

Mevlânâ Türbesi, Akdamar Kilisesi, Kız Kulesi...
TÜRKiYE, AMERiKA YOLCUSU

Türkiye'nin beş önemli şehrine Amerika yolu göründü. Antalya, İstanbul, Konya, Mardin ve Van şehirlerimiz Amerika'ya çıkarma yapmaya hazırlanıyor. Nasıl mı? Merter'deki Norm Design'a ait fabrikaya girip de içerideki tatlı koşuşturmacayı görünce doğrusu epeyce şaşırdık.

Bir yandan ne işe yaradığını çözemediğimiz sütunlar ölçülüp kesiliyor, bir taraftan büyük bir dijital baskı aleti Dolmabahçe'nin sütunlarını basıyor. Neyse ki bu içinden çıkamadığımız duruma Gürkan Vural açıklık getiriyor da meraktan kurtuluyoruz.

Tüm bu hazırlıklar 2-5 Nisan 2009 tarihleri arasında Amerika'nın Kaliforniya Eyaleti'ne bağlı Los Angeles şehrinde yapılacak 'Anadolu Kültürleri ve Yemek Festivali' içinmiş. ABD'de beş yıldır seminerler, paneller, kitap fuarları, geziler ve Türkçe dersleri ile Türk kültürünü ve Türkiye'yi Amerikalılara en iyi ve doğru şekilde tanıtmak üzere faaliyetler yürüten Pacifica Enstitüsü bu yıl büyük bir festival için kolları sıvamış.

Anadolu ve Türk kültürü üzerine hazırlanmış dünyanın en büyük festivali için 60.000 m²lik bir yerleşim alanı içinde 30.000 m²lik etkinlik alanı planlayan enstitü, 4 gün sürecek festivalde 100 bin ziyaretçiyi ağırlamayı hedefliyor. Böylece kültürümüzü ve değerlerimizi iz bırakacak bir görsellik ve estetikletanıtmak mümkün olacak.

10 dolarlık ücret karşılığında festival alanına girecek konuklar önce boyu altı metre olan 11 adet 'Uygarlıklar Yolu'ndan geçecekler. Sanat tarihi profesörlerinin danışmanlığında tasarlanan ve Anadolu'da yaşamış uygarlıklardan 11'ine ait takların olduğu yolda Hitit, Truva, Urartu, Frigya, Lidya, İyonya, Roma, Bizans, Selçuklu, Osmanlı ve Türkiye kapıları var.

(Soldan sağa): Hakan Durmaz (dijital baskı), Erol Uysal (ustabaşı), Gürkan Vural (Festival Genel Koordinatörü), Kıvılcım Kalaba (sanat yönetmeni, tasarımcı), Murat Efe (heykeltıraş), Deniz Saraçoğlu (tasarımcı), Yunus Kıymaz (grafiker), Ali Güven (grafiker)

Çocuklar için tasarlanan komplekste çocuklar pamuk şekeri, helva, elma şekeri, macun gibi geleneksel tatlarımızı tadacak ve Nasrettin Hoca, Keloğlan ve Karagöz-Hacivat oyunlarını İngilizce olarak izleyebilecekler. Soldaki 1.500 kişilik ana sahnede ise gün boyu etkinlikler, gece ise sema gösterisi, yöresel halkoyunları, saray kıyafetlerinden oluşan defileler sergilenecek. Ömer Faruk Tekbilek'in de bir konser vermesi bekleniyor.

Madem kapıdan içeriye girdik, ilerlemeye devam edelim. İstanbul Kapalıçarşı baz alınarak sedef, çini ve ahşap olarak tasarlanan 9'ar metrekarelik 90 adet tanıtım ve satış ofislerinde ziyaretçilere ürünler satılacak. Alanın tam ortası yemek yenilebilecek masalara ayrılmış. Hemen yanlarında ise Üsküdar'daki 3. Ahmet Çeşmesi bulunacak. Dört ayrı çeşmesinden dört farklı içecek akacak.

Tiyatro sahnesindeki Türkiye!

Festival Genel Koordinatörü Gürkan Vural, "Burası dev bir tiyatro salonu, oynamak istediğimiz oyun var ve biz bunu sergileyeceğiz. 99 çeşit Türk yemeğini misafirlerimize sunacağız." diyor. Her şehrin girişinin o ile ait tarihî kapı ya da kalıntılardan yapıldığını ve o sınırlar içerisinde illerin fotoğraf sergisi, belgeselleri ve el sanatları uygulamalarının da gösterileceğini belirten Vural, el sanatları ustalarının gün boyu sanatlarını icra edeceğini ve konuklarında buna katılabileceklerini söylüyor.
2,5 milyon dolara mal olacak bu önemli festival için son hazırlıklar bitmek üzere. Vural, Türkiye'den yüzlerce insanın bu fuara gitmek için başvurduğunu belirterek, insanların bu beş şehri gezme maliyetine ABD'deki festivale katılabileğini söylüyor.

Bir otelle geceliği 30 dolara anlaşıldığını kaydeden Vural, festivale gelmek isteyenler için resmi davet gönderdiklerini ve ABD Konsolosluğu'nun da vize konusunda kolaylık sağladığını ifade ediyor. Gelecek yıl hem il hem de fuar süresini artırmayı hedefleyen Pacifica Enstitüsü'yle ilgili www.pacificainstitute.org ve 0216 557 57 77 No'lu telefondan bilgi alabilirsiniz. s.zengin@zaman.com.tr

Türkiye konuya ilgisiz

Gürkan Vural (Anadolu Kültürleri ve Yemek Festivali Koordinatörü): Türkiye'nin tanıtımıyla ilgili bu festival için ABD'de 60 tane reklam panoları kapış kapış gitti, ama Türkiye'den hiçbir firmaya satamadık. Kültür Bakanlığı sahip çıktı; semazen ve mehteran ekibini, geleneksel sanatla uğraşan ustalarını gönderecek.

Tarihî kapılardan Osmanlı kapısını Fatih Belediyesi üstlendi. Eskişehir, Diyarbakır, Antalya ve Manisa belediyeleri ile görüşüyoruz. İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nden randevu bile alamadık. Bu işe inanan ABD'deki 40 adamın 10'ar bin dolar kredi çekerek koydukları 400 bin dolarla bu işe girdik. 2,5 milyon dolarlık bir proje bu. Amerikalılar bu işe daha sıcak.

ABD Konsolosluğu vize konusunda bize çok yardımcı oluyor. Duşakabin satmak isteyen bile çıktı ama festival logolu tişört üretip satacak firma bile yok bizden, düşünün. Toplam 5 milyon dolarlık bir gelir hedefliyoruz, bunu da stantlar paylaşacak. Cumhurbaşkanı'mızı ve Başbakan'ımızı açılışa davet etmek istiyoruz. 3,5 milyon tirajlı Los Angeles Times gazetesi basın sponsoru olabilir. 1983'e kadar Van ilimize yılda 25 bin ABD'den Ermeni turist geliyormuş, şu an bu sayı 250 kişi. Festivalle bu turist sayısını da artırmak istiyoruz.

Kız Kulesi'nde Türk kahvesi

Boğaz'ın iki yakasını bir arada görmek isteyenler Dolmabahçe Kapısı'ndan İstanbul'a girebilirler. Anadolu ve Rumeli hisarlarının görüntülerinin hemen önünde inşa edilen tarihî Kız Kulesi'nin içinde Türk kahvesi yudumlamak da mümkün. Misafirler ayrıca burada tezhip, ebru, minyatür ve hat sanatı uygulamalarını görüp öğrenebilecekler.

***

Van kedisi bile var!

Van şehrinin bulunduğu bölüme Hoşap kalesinin kapısından girilecek. Van'dan savat ve ceviz-oyma ustaları, halkoyunları ekibi ile âşıklar bu bölümde maharetlerini sergileyecekler. Üç boyutlu yapılan Akdamar Kilisesi'nde her saat çan çalacak ve pazar günü ayin yapılacak. Van yemeklerinin yapımının da öğretildiği bölümde iki tane Van kedisi bile olacak.

***

Mardin evinde mırra keyfi!

Tarihî Kız Lisesi Kapısı'ndan giriş yapılacak Mardin şehrinde telkari ve taş ustaları hünerlerini sergilerken hazırlanan Mardin evinin içerisinde ziyaretçiler mırra içecek ve Reyhani oyun ekibinin gösterilerini izleyecekler. Süryani Korosu gün boyu ilahiler okuyacak.

***

Antalya'nın kumunda dolaşın!

Dünyaca ünlü sahilleri ve denizi ile öne çıkan turizm şehri Antalya'ya girişler Apollon Tapınağı'nın kalıntılarından. El sanatları uygulamalarının bulunduğu bölümde tarihî Aspendos Tiyatrosu'nun içinden halkoyunları gösterilerini izlemek mümkün. Plajda dolaşmak isteyenler ise yalınayak Antalya'dan götürülen orijinal kumda gezinebilirler.

***

Ne olursan ol gel!

Karatay Medresesi'nin kapısından Konya şehrine girenleri çini ve dokuma ustaları karşılayacak. Konya yemeklerinin yapımını öğrenecek ziyaretçiler ayrıca her saat dönüş gerçekleştirecek olan bir semazeni izleyebilecek; semanın anlamı ve ritüelleri ile ilgili bilgiler alacaklar. Mevlânâ Türbesi ve Cami'nin bulunduğu alanda erkekler ve hanımlar için tasarlanmış mescit de yer alacak.

Zaman
Yayın Tarihi : 1 Şubat 2009 Pazar 18:56:06


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?