20
Mayıs
2024
Pazertesi
KÜLTÜR/SANAT

Balenin parlayan yıldızı

Geçen hafta Türkiye’de yapılan ilk uluslararası bale yarışmasının en büyük ödülü, ‘junior kategorisi’nde yarışan Kadir Okurer’e verildi. Dünya çapında tanınmış jüri üyelerinin ödüllendirdiği Kadir Okurer ile yarışmanın ertesi günü, gala gecesi için yaptıkları prova sırasında görüştük.
Altı bin euro para ödülü ve Münih Akademisi’nde tam öğrenim bursu kazanan 18 yaşındaki Kadir Okurer, Hacettepe Üniversitesi Ankara Devlet Konservatuarı’nda öğrenim görüyor; bir yıldır da Ankara Devlet Opera ve Balesi’nde dans ediyor. Halası Binay Okurer, Türkiye’nin ilk balerinlerinden. Bu yüzden baleyi tanıyan bir ortamda büyümüş Kadir Okurer. “Babamın balerin bir arkadaşının tavsiyesi üzerine konservatuvar sınavına girdim. Üç gün kursa devam ettim, sınavı kazandım. 11 yaşından beri bale yapıyorum” sözleriyle anlatıyor, genç kariyerinin başlangıcını.

‘Don Kişot’un yeri ayrı
Son üç aydır I. İstanbul Uluslararası Bale Yarışması için ‘Uçan Türk’ lakaplı Serhat Güdül ile çalışan ve kendisine teşekkür borçlu olduğunu ifade eden Okurer, üniversitedeki hocasını anmadan geçmiyor:
“Hacettepe’de lisans eğitimimin ikinci yılındayım. Okulda Rus eğitmenlerden Boris Barannikov ile çalıştım, ancak hocam bu yıl vefat etti. Üstümde çok büyük emeği vardır.”
Okulda ağırlıklı olarak klasik bale eğitimi alan genç sanatçı, bir yandan da modern bale öğreniyor. Günde yaklaşık üç saat bale yaptığını söyleyen Okurer, sosyal hayatını ihmal etmediğini, sağlıklı ve sistemli bir hayat tarzı sürdürmeye çalıştığını vurguluyor. En sevdiği klasik bale eserinin ne olduğu sorusunu ise şöyle yanıtlıyor: “Bütün klasik bale eserleri çok güzeldir; ayrım yapılamaz ama her dansçının özel olarak sevdiği bir bale vardır ki bu da benim için ‘Don Kişot’. Okulda ‘Mavi Kuş’ ve ‘Copella’ balelerinden ‘pas de deux’ ve sololar yaptım. Başka balelerden varyasyonlar da yaptım. Daha önce Uluslararası Varna Bale Yarışması’nda üçüncü oldum. Bu yarışma için Serhat Güdül ile çok çalıştık, çok yorulduk ama emeğimizin karşılığını aldığımızı düşünüyorum.” Yarışmaya onur konuğu olarak davet edilen iki efsane isim, Bolşoy Balesi’nin eski Direktörü Vladimir Vasilliev ve Bolşoy Balesi’nin prima dansçısı olan eşi Ekaterina Maximova, provalar süresince yarışmacılara direktifler verip önerilerde bulunmuşlar. Bu isimleri tanımış olmak ve yeni arkadaşlar edinmek Kadir Okurer’i çok mutlu etmiş:
“Onur konuğu olarak yarışmaya gelen dünyanın en büyük yıldızı Vasilliev’le tanışmak, sahnede yapmam gereken farklı şeylerden söz etmesi, benim için çok önemli ve büyük bir şeydi. Kendisini dinlerken tüylerim ürperdi.”

Seyirciye saygıdandır...
Geçen cuma akşamı Tan Sağtürk ödülleri açıklamak üzereyken, daha ismi anons edilmeden bir anda sahneye fırlamıştı Kadir Okurer. “Kulisteyken kimlerin kazandığını söylemişler miydi?” diye sorduğumuzda “Hayır” diyor ve şöyle anlatıyor o gün yaşadığı ilginç anı:
“Sağtürk yarışmacıların isimlerini anons ederken seyirciler ‘Kadir’ diye bağırıp alkışlamaya başladılar. Ben de, seyirciye saygıdandır, alkışa karşılık selam verip yerime geçtim. Bu sırada da Tan Abi seyirciye ‘Kadir de ödül aldı, izin verin onunkini de açıklayayım’ dedi. Zaten sonrasında hissettiğim duygular tarif edilemez; tek kelimeyle mükemmeldi. Tekrar öne çıktım ve selam verdim. Bu yarışma bana çok büyük tecrübe oldu.”
Okurer, kariyer planlaması hakkında ise şunları söylüyor: “Yurtdışında uzun yıllar dans edip Türk balesini tanıtmayı, onu güzel yerlere getirmeyi, Türkiye’de hocalık yapıp bildiklerimi, öğrendiklerimi ve öğreneceklerimi gelecek nesillere taşıyabilmeyi hedefliyorum.”

Milliyet
Yayın Tarihi : 17 Eylül 2008 Çarşamba 12:04:34


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?