22
Mayıs
2024
Çarşamba
KÜLTÜR/SANAT

Bilgisizliğin verdiği cüret

Four Seasons otelinin Sultanahmet'te tarihi kalıntıların üstüne inşaat yapması, bilgisizliğin verdiği cüretin yeni halidir.

Arkeolojik alan olarak tespit ediyorlarmış. Lakin şimdikinden daha geniş bir otel sahasına üç katlı bina kompleksini dikiyorlar. Şimdilik ses çıkarmıyorlar ama yakında dibine garaj da yaparlar. İnsanlar Almanya, Fransa, İtalya ve İsrail'de de otel yapıyor. Orada da yatırım yapılıyor, oralarda daha da çok turist var ve para kazanmak herkesin hakkı. Ama kimsenin kendini daha cingöz hissetme hakkı yok. İzin veren kurula da bravo. Hangi kıstaslarla bu izni verdikleri bana malum değil. 

Madde 1. Bu bölgenin patrolojik tetkikleri yapılmamıştır. Yani bir Osmanlı tarihçisi olarak; Bizans döneminde bu şehrin yapılarından ve semtlerinden bahseden eserlerin Türkçede kıt olduğunu biliyoruz ama yabancı dillerde bile Helmut Berger ve Wolfgang Wiener Müller gibi istisnalar dışında yeterli müracaat kaynakları bulamıyoruz. Burada arkeolojik bir envanter tamamlanamamıştır ve efendiler, bu bölge 2000 yıllık dünya metropolünün merkezidir.
Madde 2. Eski hapishaneyi otele çevirirken son derece mütevazı; "Vallahi hepsi bu kadar efendim" havasındaydılar. Yarın bıraksak Ayasofya'nın karşısına da genişleyecekler. Bu şirket grubu Roma'da, Paris'te böyle bir girişimde bulunabilir miydi? Böyle şeylere halk oylamasıyla karar verilir. Menajer olmak demek tarih bilgisinden azade ve haddini bilmemek demek değildir. Bu gibi yatırımlar klasik mirası tahrip ediyorlar diye Türklere haksız hücumlara da neden oluyor. 

Cuma günkü Milliyet gazetesinin 17'nci sayfasındaki resimler fütursuzluğun belgesidir. Kurulun üyelerinden biri o sırada Avrupa'da olduğunu beyan ediyor. Şahsen bu kadar hassas konuların görüşüldüğü kurul toplantılarını bırakıp Avrupa'ya gitmezdim. 

Bazı insanların bilinçaltında "Efendim Bizans'tan bize ne?" olabilir. Ne var ki İstanbul'da 15-16'ncı asra ait değerli mezarlıklar, çeşmeler ve yollar da yerin altındadır. Bunun ne olduğunu takdir edebiliyor muyuz; tahrip edilen her şeyden önce Osmanlı mirasıdır. Mesela Mahmut Paşa Camii'nin haziresi ve oradaki değerli taşların bazılarının artık yeraltında olduğu tespit edilmiştir. Yenikapı Marmaray kazılarında 18'inci asra ait bir mahallenin temelleri ortaya çıkmıştır. Şehir tarihi açısından son derece önemlidir. 

Artık bazı kimselerin tarihi mirasa, dünya bilim çevrelerine ve kamuoyuna aldırış etmeden kendi bilgisizliklerinin verdiği cüretle hareket etmelerine dur demenin zamanı gelmiştir.

Milliyet/İlber Ortaylı
Yayın Tarihi : 31 Aralık 2007 Pazartesi 15:56:06


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
Gökhan IP: 85.103.137.xxx Tarih : 2.01.2008 15:14:06

Sayın Ortaylı,bu haberi okurken ürpermemk mümkün değil.Bir arkeolog olarak ne kadar sinirlendiğimi,üzüldüğümü anlatamam.Ama bu gibi hareketlerin sorumluları yine kanunları yapanlardır.O kadar çok zıtlıklar var ki ilgili kanunda burada anlatmaya zaman ve satır yetmez. Madem orada tarihi değerler toprak altında bulunuyor,bakanlıkça bir üniversiteden bilim heyeti oluşturulsun,kazılsın ve ortaya çıkarılsın.Bu kadar mı zor? Avrupalı,Asya ya,Mısır a gidiyor kazı yapmaya bizim elimizin altında her santimi binlerce yıllık tarihi barındıran bir toprak var ama her ne hikmetse araştırmıyoruz.Artık bunda bir art niyet görmek lazım yoksa tüm dünya nın gördüğünü biz mi görmüyoruz.Bugünleri görseydi eğer Merhum Osman Hamdi bey,herhalde kanser olurdu.Daha ne diyeyim?......