20
Mayıs
2024
Pazertesi
KÜLTÜR/SANAT

Çağdaş dünyada kendinden geç

Bazı sözcüklerin yabancı dildeki karşılığını tam olarak bulamazsınız ya da bulsanız da kelimeler bir türlü anlatmak istediğiniz durumu karşılamaz. Keyif veya vecd gibi Arapça kökenli bazı sözcükler, dilimizin bu özel nitelikli terimleri arasında.
Bir tür kendinden geçme, dini duygularla bütünleşme, estetik felsefesi karşılığıyla seyr-ü temaşa ve coşkunluk anlamlarına denk gelen vecd, Ali Akay ve Levent Çalıkoğlu’nun küratörlüğünü yaptığı Akbank Sanat’ta açılan “Vecd Halleri” sergisinin teması.
Ali Akay, vecd kelimesini “Sanat eseri karşısında duyulan (hissedilen) ile anlaşılan ilişkisinin oluştuğu anda” deneyimlenen bir duygu olarak tanımlıyor.
“Kişinin kendisinden dışarıya doğru taşan (aşkın) ve görünmezi hisseden bir duyguyla dünyanın anlaşılmaz bir anını anlamaya başladığında yaşadığı bir tür aydınlanma eylemi, vecd hallerini meydana getirir. Bir tür deney ötesi bir hareketin, bilginin dışına doğru sürüklenme hali, esrime, vecd olarak adlandırılabilir” diyen Akay, sergide çağdaş dünyada kişiyi esrimeye sürükleyecek durumların neler olduğunu masaya yatırıyor.

Koşullar değiştikçe...

Sanatçılar Banu Cennetoğlu, Seza Paker ve Nasan Tur ise “Vecd Halleri” adlı bu sergide, ‘vecd’in bugünün dünyasında nasıl bir karşılığı olduğuna cevap arıyorlar. Ali Akay, sergi için daha önceki çalışmalarında vecd hallerini irdelemiş isimleri seçmiş:
“Nasan Tur, İstanbul Modern’de gördüğümüz taklalar işlerinde olduğu gibi fiziki deneyler gerçekleştiren bir sanatçı. Seza Paker, çalışmalarında sosyal olan bir psikolojik durumu içsel ve öznel bir şekilde ele alan ve kendi dünyasıyla siyasi dünya arasında ilişkiler kuran bir isim.
Banu Cennetoğlu ise fotoğraflarında mekanda görünürlük ve görünmezlik ilişkilerinin diyalektiğini göstermeyi tercih eden bir sanatçı. Bu üç isim, bu deneyi üç ayrı dünya olarak ele alıyorlar.
Dinsel bir ritüel olarak, mültecilik üzerinden bir devlet meselesi olarak ve bir dünya düzeninin değişmesiyle (Berlin Duvarı’nın yıkılması) gençliğin esrik karanlık dünyası olarak... Özetle sanatçılar sergide siyasi, toplumsal ve dini tanımıyla vecd hallerine farklı şekilde bakıyorlar. ”
Serginin önermesi, koşullar değiştiğinde duygu durumlarını ortaya çıkaran uyaranların değişmesi olgusuna odaklanıyor. Eskiden dini bir ibadet esnasında vecd haline geçen bir kişi, çağdaş dünyada Berlin Duvarı’nın yıkılması gibi bir anda ‘aynı’ duygunun ortaya çıktığını hissedebiliyor.
Ali Akay’ın cümleleriyle “Sergi, bugünün dünyasının geçmişte yaşanan toplumsal ve siyasi pratikle nasıl iç içe yaşanmakta olduğunun altını çiziyor ve o dünyadan uzaklaşmanın getirdiği bilinmezliğin karanlığına doğru bakıyor.
Başka türlü söylersek, Fransızca’da ‘illumine’ denilen, aydınlanmış ve delirmiş olan bir dünyayı ifade ediyor, sanırım. Vecd bu anlamda hem bir deney hem de eski bilgilerimizin etkisine rağmen başka yere doğru gitmekte olduğumuzu bize bir kere daha hatırlatan bir yaklaşım sunuyor. ”

Grozny ve palmiye

Sergide yer alan çalışmalar, hem işitsel hem de görsel algıya hitap ediyor. Seza Paker, ses ve katı malzemelerden yararlanarak hazırladığı yerleştirmesinde, yakın tarihe gönderme yapıyor. Nasan Tur’un beş ekranlı video yerleştirmesinde, abdest alma ritüeli izleniyor ve izleyici suyun arındırıcı niteliğini düşünmeye davet ediliyor.
Banu Cennetoğlu’nun “Grozny’de hiç palmiye ağacı var mıdır?” adlı fotoğraflarında ise Piramid Alışveriş Merkezi’nin 20 yıl sonunda yasadışı inşa edilmiş olduğu için yıkılmasının ardından geride bıraktıkları görülüyor.
Fotoğrafın içeriği, İstanbul eğlence hayatında vecdin karşılığına odaklanırken alışveriş merkezinin yanındaki kampta kalan Çeçen mültecilerin varlığı da vecd ile güncel gerçeklik arasındaki çelişkiye görsellik kazandırıyor.
19 Ekim’e kadar görülebilir. (0212) 252 35 00

Milliyet
Yayın Tarihi : 10 Eylül 2008 Çarşamba 09:58:26
Güncelleme :10 Eylül 2008 Çarşamba 14:57:54


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?