22
Mayıs
2024
Çarşamba
KÜLTÜR/SANAT

Coppola Antalya'dan ayrıldı

Antalya’ya veda!


44. Antalya Altın Portakal ve 3. Uluslararası Avrasya Film Festivali’ne katılan yönetmen Francis Ford Coppola ile Sophie Marceau ve Christopher Lambert Antalya’dan ayrıldı. 

Festivalin onur konuğu olarak dün ailesiyle birlikte özel uçakla Antalya’ya gelen “Baba” filmlerinin yönetmeni Coppola, bu sabah özel uçakla Antalya’dan ayrıldı. Coppola’ya, yönettiği, dün akşam Türkiye’de ilk kez gala gösterimi yapılan “Youth Without Youth” filminin gösteriminden önce, “Onur Ödülü” verilmişti.


Festival dolayısıyla 3 gündür Antalya’da bulunan Fransız oyuncular Sophie Marceau ile Christophe Lambert de bu sabah Antalya’dan ayrıldı. Marceau’nun yönetmenliği yaptığı, aynı zamanda Christophe Lambert ile başrolünü paylaştığı ve 3. Uluslararası Avrasya Film Festivali’nde yarışan “Hotel Riviera” adlı filmin galası için Antalya’ya gelen ünlü ikili, tarihi Kaleiçi semtinde gezip, alışveriş yaparak kentin keyfini çıkardı. Marceau ile Lambert’in ele ele romantik dakikalar yaşadıkları Kaleiçi gezilerini, yalnızca AA muhabirleri görüntülemişti.

Türk basınına röportajlar veren, film gösterimin ardından düzenlenen söyleşiye de katılan Marceau ve Lambert, bu sabah İstanbul aktarmalı uçakla Fransa’ya hareket etti.

Festival, Uluslararası Avrasya Film Festivali’ne katılan bazı dünyaca ünlü yönetmen ve oyuncuları da 29 Ekime kadar ağırlayacak. 


Antalya'ya gelenler

44. Antalya Altın Portakal Film Festivali ile birlikte düzenlenen 3. Uluslararası Avrasya Film Festivali kapsamında gala gösterimi yapılan "Puffball" filmi için dünyaca ünlü yönetmen Nicolas Roeg ve ünlü başrol oyuncuları Miranda Richardson ve Rita Tishingham Antalya'ya geldi.


İngiltere, İrlanda, Kanada ortak yapımı olan, 2006 yılında çekilen ve Türkiye'de ilk kez bu akşam yapılan galayla izleyici karşısına çıkan "Puffball"ın gösterimine, filmin yönetmeni Nicolas Roeg, senarist Dan Weldon ile başrol oyuncuları Miranda Richarson ve Rita Tishingham katıldı.

Gösterimden önce aralarında Türk ve konuk yabancı oyuncuların da bulunduğu sinemaseverleri selamlayan yönetmen Richardson, festival dolayısıyla Antalya'da bulunmaktan mutluluk duyduklarını söyledi.

Filmi, oyuncu Miranda Richarson da salondaki sinemaseverle birlikte izledi.


"Mülteci"nin galası yapıldı

44. Antalya Altın Portakal Film Festivali'nde yarışan Reis Çelik'in yönettiği "Mülteci" adlı filmin galası yapıldı.
Ulusal Uzun Metrajlı Film Yarışması'ndaki 12 film arasında yer alan "Mülteci"nin gala gösterimi, yönetmen Reis Çelik ile filmde rol alan Luk Piyes, Derya Durmaz, Ali Tutal, ressam İbrahim Balaman ve Yüksel Arıcı'nın katılımıyla gerçekleşti.

Yaşadıkları ülkelerden siyasi ve ekonomik nedenlerle ayrılmak zorunda kalan ve mülteci olarak nitelenen insanların yaşadıklarını konu alan filmin ardından düzenlenen söyleşiye, yönetmen Reis Çelik ve oyuncular katıldı.

"Yumurta"nın gala gösterimi yapıldı 

44. Altın Portakal Film Festivali Ulusal Uzun Metraj ve 3. Uluslararası Avrasya Film Festivali Uzun Metraj Film yarışmalarında ödül arayan, "Yumurta" filminin gala gösterimi yapıldı.


Şehir hayatı ile doğup büyüdüğü kasaba arasında sıkışıp kalan bir karakterin işlendiği, Cannes Film Festivali'nde de gösterilen film, Türkiye'de ilk kez Antalya Kültür Merkezi'nde sanatseverlerle buluştu.

Semih Kaplanoğlu'nun senaryosunu yazıp yönettiği "Yumurta", festivalde en yoğun katılımla izlenen filmler arasında yer aldı.

Gala gösteriminin ardından düzenlenen basın toplantısında, yönetmen Semih Kaplanoğlu ile oyuncular Nejat İşler, Saadet Işıl Aksoy ve Ufuk Bayraktar izleyenlerin sorularını yanıtladılar.

Kaplanoğlu, "Şair Yusuf"'un annesinin ölümüyle yıllardır gitmediği kasabaya dönüşünün anlatıldığı "Yumurta"nın, bir üçlemenin ilk filmi olduğunu söyledi. Üçlemenin diğer filmleri, "Süt"ün çekimlerinin ise devam ettiğini vurgulayan Kaplanoğlu, bu filmde "Yusuf"un gençlik yıllarının, senaryo çalışmaları süren "Bal"da ise şairin çocukluğunun anlatılacağını kaydetti.

Kendisinin de doğduğu evden uzakta yaşadığını, zaman zaman annesini ziyaret için doğduğu eve gittiğini belirten Kaplanoğlu, "çok kişisel" olarak değerlendirdiği filmin otobiyografik ögeler taşıdığını da anlattı. Gençlik yıllarında şair olmak istediğini vurgulayan Kaplanoğlu, bir şairi anlattığı filmiyle hayalini gerçekleştirdiğini söyledi.

Filmlerinde Nuri Bilge Ceylan'dan etkilenip etkilenmediğinin sorulması üzerine Kaplanoğlu, "Nuri Bilge çok saygı duyduğum bir yönetmen ve dostum. Bir film yaratmanın nasıl bir şey olduğunu ondan öğrendim. Etkilenmeler olabilir" dedi.

aa
Yayın Tarihi : 26 Ekim 2007 Cuma 12:06:51
Güncelleme :26 Ekim 2007 Cuma 12:18:27


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?