20
Mayıs
2024
Pazertesi
KÜLTÜR/SANAT

Dallı güllü basma kumaşından


Genç sanatçı Ragıp Basmazölmez, yaptığı bütün çalışmalarda basma kumaşını kullanıyor. Almanya sokaklarını bile basma kumaş kaplı kaldırım taşlarıyla döşedi. 

Almanya’da bir sokak burası. Gelişigüzel döşenmiş gri kaldırım taşları arasında dallı-güllü basma kumaş kaplı taşlar renkleriyle dikkat çekiyor. Taşların üzerinden geçerken kimi şaşırıyor, kimi gülümsüyor. Üzerine basıp geçenlerin yanında basmamaya özen gösterenler de var. Bazıları ise acelesinden fark etmiyor bile. Birkaç gün sonra kumaş kirleniyor, yırtılıyor ve altından gri kaldırım taşları çıkıyor.

Bu taşlar aslında bir Türk sanatçının, Ragıp Basmazölmez’in sanatsal çalışması. Ekmek parası için büyük şehirlere yerleşmek zorunda kalan Anadolu insanını temsil ediyor o taşlar. Köyünden büyük şehirlere, gurbete giden herkes zamanla üstünde yırtık pırtık kirli kumaş bulunan bu kaldırım taşlarına benziyor. Ne tam şehirli olabiliyor ne de tam köylü kalıyor. Bölük pörçük, yarım yamalak bir kültür ortaya çıkıyor sonuçta. Ragıp Basmazölmez’in zihninde dallı güllü basma Anadolu kültürünü, Anadolulu olmayı temsil ediyor. Basma kumaş kaplı ayakkabıları, parke taşlarını ve oyuncakları bu sebeple yapıyor. Ortalarından bir sokak geçen iki gecekonduyu basma kumaşlarla birbirine bağlıyor.



Genç sanatçı, üniversite yıllarına kadar Sivas’ta bir köyde büyümüş. Anne ve babası hâlâ köyde yaşıyor. Her Anadolulu baba gibi onunki de oğlunun öğretmen ya da mühendis olmasını istemiş. O ise resme ve sanata ilgi duymuş. Annesinin babasından gizli verdiği paralarla boya almış. Annesinin gizliden gizliye verdiği destekle üniversiteyi okumuş. Anadolu’da kadınlar dallı-güllü basma kumaşlardan yapılmış kıyafetler giyer. Basmazölmez’in zihninde de annesi sebebiyle Anadolulu olmak kültürünü basma kumaş simgeliyor. Güzel sanatlarda okurken yaptığı çalışmaların hepsinde basmayı belki de bu sebeple kullanmış. Hatta Anadolulu erkeklerin başlarına taktığı kasketi bile basmayla kaplamış. 



Almanya’daki çalışması ile beğeni toplayan Basmazölmez, bir benzerini İstanbul’da İstiklal Caddesi’nde de yapmak istiyor. Ama bir farkla, bu sefer basma kumaştan yapılmış binlerce ayak izlerini İstiklal Caddesi üzerine yayacak. Modern tasarımlı ayakkabıların altında Anadolulu izini taşıyan ayak izleri Basmazölmez’e göre çok güçlü bir mesaj veriyor.




Bir tarla karşılığı alınan radyo

Bundan 20-25 yıl önce Anadolu’da henüz radyonun bile yaygın olmadığı yıllarda, Sivaslı Basmazölmez ailesi tarlalarına karşılık bir radyo aldı. Radyo tarla karşılığı olunca özel bir ihtimam gördü. Sadece Kuran-ı Kerim için dikilen kılıfın bir benzeri basma kumaştan dikildi, kenarlarına dantel işlendi ve Kur’an-ı Kerim asılı duvarın karşısına yüksekçe bir yere asıldı. Çocukların ve gençlerin dokunması yasaktı. Radyoyu ise yalnızca aile büyükleri lüzumlu gördükleri zamanlarda açabilirlerdi. Zaten radyo açıldıktan bir süre sonra ‘İçindeki adam yorulmuştur.’ diye kapatılıp dinlenmesi için yine aynı yerine asılırdı. İşte basma kılıflı bu radyo, sanatçı Ragıp Basmazölmez’in dimağında büyük bir yer edinmiş. Bu radyonun hikayesi onu Güzel Sanatlar Akademisi’ne kadar götürmüş.

cumaertesi
Yayın Tarihi : 18 Haziran 2008 Çarşamba 20:07:16
Güncelleme :18 Haziran 2008 Çarşamba 20:17:20


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?