Nesrin Kazankaya, 'Quintet' adlı oyunda 12 Eylül darbesinin 2000'li yıllara yansıyan sonuçlarına bakıyor. Yazan, yöneten ve oynayan Kazankaya, 'Eğer ben bu oyunları yazıp, gençlerle buluşabiliyorsam, umut var demektir' diyor
Geçen sezon Tiyatro Pera’da sahnelediği ‘Rahat Yaşamaya Övgü (Brecht Kabare)’ ile Afife Tiyatro Ödülleri’nde ‘En iyi reji’ ödülünü alan Nesrin Kazankaya yeni sezonda ‘Quintet-Bir Dönüşün Beşlemesi’ni sahneliyor. Hem oyunun yazarlığını hem de yönetmenliğini üstlenen Kazankaya oyunda rol alan oyunculardan biri olarak da çıkıyor karşımıza. Ve ‘Karşılaşma-uzlaşma-çatışma-vedalaşma-ayrılma’ olmak üzere beş bölümden oluşan oyun, Nesrin Kazankaya’nın “Bu ülke üç darbeyle sarsılmış kırılgan bir cumhuriyettir. Bunların içinde en sistematik, en sert en planlı olanı da 1980 darbesidir. Bir gecede anarşinin duruverdiği, aklımızın pek almadığı ölümcül bir darbe, her şeye darbe... Hem bir kuşağın yok olduğu hem de yeni bir apolitik kuşak yetiştirilmek üzere yapılmış bir darbe” diye özetlediği 1980 darbesinin 2000’li yıllara yansıyan sonuçlarını irdeliyor.
Yıllar sonra karşılaşma
Bütün bunları da yer yer video görüntüleri kullandığı, 1980 darbesiyle geride bir oğul bırakarak yurt dışına iltica eden bir kadının 20 yıl sonra İstanbul’a dönüşünde oğlu, eski devrimci yeni iş adamı arkadaşı ve onun karısı ve tabii ki İstanbulla karşılaşması üzerinden anlatıyor. ‘Quintet’in bir diğer özelliğiyse, yine Nesrin Kazankaya’nın geçtiğimiz yıllarda yazıp yönettiği ve 1955’ten 1960 ihtilaline uzanan dönemi anlattığı ‘Şerefe Hatıralar’ ile 1980 darbesinin hemen ardından, 1981-82 yıllarında yaşananları anlattığı ‘Profesör ve Hulahop’ oyunlarından oluşan bir üçlemenin son oyunu olması.
“Türkiye ile ilgili bir oyun yazma isteği zaten sosyal kimliğimizde hep vardı ama darbelerle sarsılmış kırılgan tarihimizle yüzleşmeden de Cumhuriyet tarihimize dair bir şeyler yazmak pek olası değildi benim için” diyen Nesrin Kazankaya, üstüne basa basa darbe anlatmadığını söylüyor; “Darbe anlatıyor, kırılma noktalarını anlatıyor derken şuna dikkat etmeliyiz, ben darbe anlatmıyorum oyunlarımda, insanı ve insana dair hikayeleri anlatıyorum. Çok özel insana dair öykülerden politik ortama gönderme yapan oyunlardır bunlar. Quintet, biliyorsunuz beş enstrümanlı şey demek. Beş figür var oyunda, darbenin ezdiği dört insan ve İstanbul şehri. Bunlar bir quintet oluşturuyor. Artı beş bölümden oluşuyor oyun. Bir çaba var, yirmi yıl sonra yeniden yüzleşme, yeniden uzlaşmaya çalışma, karşılaşma birlikte bir şey yapmaya çalışma, ama çaresiz ayrılık. Bir yüzleşme daha doğrusu. Kadın bu yüzleşmenin ardından geri dönüyor. Zaten kalsaydı biraz Polyanna olmaz mıydı... Ama bu yüzleşmeden bir arınma çıkacaktır, herkes, İstanbul da dahil bir sağaltımın adımını atmıştır. Fakat kimse mucize beklemesin...”
Oyunların belgesel değil
Oyunda yer yer video gösterilerine de yer veren Nesrin Kazankaya, kısa bir süre bile olsa darbenin yaşattığı acıları, işkenceleri, ihanetleri bu videolar aracılığıyla hatırlatıyor izleyiciye. Ama sadece hatırlatıyor ve özellikle belirtiyor, “Sahnede asla somut bir şey vermek istemem. Oyunlarım asla bir belgesel niteliğinde değildir.”
Ayrıca “Bu dünyada biz her şeyi izliyoruz. Darbeleri, savaşları vs. Bu oyunda da oyuncular dahil olmak üzere herkes her şeyi izliyor” diyen Kazankaya, oyuncuları da oyun süresince sahnede tutuyor. Ve 80 sonrasında her şeyin, politik düşünmenin bile suçlu kılındığını, böylece de hızlı yaşayan, sormayan, sorgulamayan bir kuşak yetiştirildiğini söyleyen Kazankaya, bütün bunlara rağmen umutlu; “Bir şey var ki Türkiye Cumhuriyeti asla bir umutsuzluğu da getirmiyor. Eğer ben bu oyunları yazıyorsam, eğer ben bu oyunlarla gençlerle buluşabiliyorsam demek ki bir de umut var.”
Oyundaki hapishanede doğup terkedilen ve yıllarca annesinin aramadığı ‘Oğul’la da 80’li yıllarda doğmuş bütün gençlere bakmak istediğini söyleyen Kazankaya’ya göre herkesin yapabileceği bir şey var; “Şöyle bir şey yok ‘Yasalar engelliyor!’ Yasalar hep engelledi. 141-142 ile benim içinde bulunduğum kuşak, komünist suçlamasıyla mahvedildi... Yasalar Latin Amerikada da engelledi ama, bakın bugün tarihiyle yüzleşerek belki bir yerlere gelecekler. Kimseyi suçlamak ya da idealize etmek istemiyorum, şu sloganın yanlışlığını kavramak zorundayız, ‘Hayat çok zor, politik olarak çok zor ve yapılacak her şey çok zor.’ Öyle mi? Militanlıktan söz etmiyorum, iki cümle bir satır yazma, biriyle bir tartışmada varolma, kitap paylaşma, bir oyunda rol alma gibi şeyler... Özeti herkesin kendi uzmanlık alanında yapacağı o kadar çok şey var ki...”
‘Quintet-Bir Dönüşün Beşlemesi’ 6 Aralık Pazar 18.30’da Tiyatro Pera’da izlenebilir. Tel: 0212 245 44 60