16
Mayıs
2024
Perşembe
KÜLTÜR/SANAT

En Fantastik müzikal

Amerikalı müzikal bestecisi Harvey Schmidt’in 'tüm zamanların en uzun süre sahnelenmiş müzikali’ unvanını taşıyan, 1960’ta yazdığı “The Fantasticks”i, bu sezon İstanbul Devlet Opera ve Balesi’nde sahneleniyor. 

“The Fantasticks”in sözlerini, bestecinin tüm eserlerinin söz yazarı Tom Jones yazmış (Ünlü müzisyen şarkıcı Tom Jones ile karıştırılmasın). “The Fantasticks” ya da İstanbul’da sahneye konduğu adıyla “Fantastik”, 1960’tan 2002’ye kadar aralıksız olarak oynanmış ve bir sayıma göre tam tamına 17 bin 162 kez perde açmış. 1929 doğumlu bestecinin “Mirette” ve “Roadside” gibi başka müzikalleri de bulunuyor. Bu arada “Fantastik”in 5 yıl aradan sonra bu yıl New York’ta tekrar sahnelenmeye başladığını da belirtelim.

Neden fantastik?
Nedir bu müzikalin cazibesi? Ya da şöyle soralım: Nedir bu 42 yıl oynamış müzikali 'fantastik’ yapan şey? Schmidt ve Jones yazın tarihinde bolca bulunan bir temayı, aileleri tarafından engellendikleri için birbirine kavuşamayan sevgililer temasını alıp ters yüz etmişler. Babalarının ördüğü bir duvarla birbirinden ayrılmış iki sevgili özlem içindedir ve onları ayıran babalarına kızgındırlar. Müzikal ilerledikçe duvar örme mevzusunun, gençlerin birbirlerine karşı olan tutkularını körüklemek ve şiddetle evlenmek istemelerini sağlamak için iki babanın el birliğiyle tezgâhlanmış bir cin fikir olduğu ortaya çıkar. 

Böylelikle metin bir yandan aşk kavramının ulaşılamayana duyulan özlem olarak çözümlemesini yapar, bir yandan da günümüz gençliğinin isteklerine ulaşma yolundaki hırçın azmini eleştirir. İkinci perdede gençlerin evlenmesinden sonra birbirlerinden sıkılıvermeleri bu alaycı okumanın bir devamı gibidir. 

Ulaşılanın cazibesi sönüyorsa aşkın anlamı neden ibarettir? Tüm bu fikirlerin hafif güldürü diliyle sorgulandığı metin, bir anlamda geleneksel edebiyat, opera ve müzikallerde var olan, 'düşman ailelerin çocukları’ temasına ironik bir gönderme de yapıyor. Ailelerin ayırdığı, acı çeken aşık gençleri anlatan “Romeo ve Juliet” ya da “The West Side Story” gibi metinleri aldatıcı kıyafetlerinden soyarak seyirciye işin astarını gösteriyor. Böylelikle alegori yoluyla, sahnedeki görünür olaylar farklı bir anlam katmanını ortaya çıkarıyor.

Ucuz bir müzik değil
Eseri, İstanbul’da Doğan Çelik sahneye koymuş. Minimal tutumla şekillendirilmiş dekorda bir çubuk, duvar işlevi görüyor. Bu arada eserin orijinal adı 'Fantasticks’ sözcüğünün İngilizce çubuk anlamına gelen 'stick’ sözcüğünü içerecek şekilde “Fantastik” olarak değiştirilmesine dikkatinizi çekerim. Schmidt’in müziği, melodik bir yapıda olmakla birlikte gayet modern. Ucuz bir müzik değil. 

Operacılarca oynanan müzikallerde, müziksiz sahnelerin çokluğu nedeniyle oyunculuğun şan becerisinden daha çok öne çıktığı bir gerçek. Hatta saf aktörlük gücünün çıplak bir şekilde gözler önüne serildiğini söyleyebiliriz. Bu nedenle eğitim ve oryantasyonlarını şancılık yönünde almış, oyunculuk yönleri belki bir tiyatrocu kadar iyi sayılamayacak şancılar, böyle bir eserde tempo düşüklüğüne neden olabilir. 

Bu doğal dezavantaja rağmen yine de son derece atak ve enerjik oyunculuğuyla Henry rolünde Yücel Özeke, Bellamy rolünde Barbaros Taştan, Mortimer’de Cemil Özfırat, dilsizde Ahmet Eroğlu bir tiyatrocu olarak da parlıyor ve seyircinin yüzünü gülümsetiyorlar. Tenor Çağrı Köktekin ve soprano Tülay Uyar da dramatik bir üslup ya da ses gerektirmeyen müzikal partilerinin hakkını veriyorlar. Koreografi ise biraz fazla basit kalmış. Eserin şaşırtıcı alegorisindeki beklenmediklikle örtüşmüyor. 

“Fantastik” 11 Aralık 20.00’de Kadıköy Süreyya Operası Sahnesi’nde. (0216) 336 06 82

Milliyet
Yayın Tarihi : 7 Aralık 2007 Cuma 17:25:32


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?