Festival ödülleri nasıl dağıtıldı?

Sinema yazarları ustaları, jüri gençleri ödüllendirdi

İstanbul Film Festivali sona ererken, festival jürisi tercihini genç yönetmenlerden yana kullanarak onları onore eti. Eleştirmenler birliği jürisi ise, Türkiye'nin usta isimlerini seçerek gönüllerini aldı.

28. Uluslararası İstanbul Film Festivali, dünkü gösterimlerin ardından sona erdi. Festivalde önceki akşam gerçekleştirilen ödül törenine ise Türkiyeli genç sinemacılar damgasını vurdu. Kutluğ Ataman'ın başkanlığını yaptığı jüri ulusal yarışmada ilk filmlerini çeken genç yönetmenleri ödüllendirirken, sinema eleştirmenlerinden oluşan FIBRESCI jürisi ise usta yönetmenlerdi ödüllendirmeyi tercih etti.

Bu yılki festivalin ayırt edici özelliklerinden birisi "politik" olması ise, diğeri de yerli film sayısındaki sevindirici artıştı. 200 filmin gösterildiği festivalde 40 yerli yapım yer aldı ve bu yapımların büyük bir kısmı ise ilk filmini çeken genç yönetmenlere aitti. Altın Lale jürisi de bu durumdan hayli memnun olmuş ki, bu gençleri ödüllendirerek bir anlamda teşvik etti.
"Altın Lale Yılın En İyi Türk Filmi" ödülü Aslı Özge'nin ilk uzun metraj filmi "Köprüdekiler" adlı filmine verilirken "İyi Türk Yönetmeni" ödülünü ise "Uzak İhtimal" filmindeki yönetmenliğiyle Mahmut Fazıl Coşkun aldı. Bu filmin genç senaristleri Tarık Tufan, Görkem Yeltan ve Bektaş Topaloğlu da senaryo ödülüne layık görüldü. "Yılın En İyi Türk Filmi" ve "Yılın En İyi Türk Yönetmeni"ne Kültür ve Turizm Bakanlığı 50 biner TL değerinde para ödülü de verildi.

Esmer'e jüri ödülü
"Oyun" isimli belgeseliyle büyük beğeni kazanan bir başka genç yönetmen Pelin Esmer'in ilk uzun metraj kurmacası "11'e 10 Kala" ise "Jüri Özel Ödülü"ne layık görüldü.
Ödüle değer görülen bir başka genç yetenek ise ilk filmi "Uzak İhtimal" ile erkek oyuncu ödülünü kazanan Nadir Sarıbacak. Usta oyuncu Derya Alabora ise "Pandora'nın Kutusu"ndaki performansıyla kadın oyuncu dalında bu ödülü kazandı.
Festival jürisinin değerlendirmeleri bu yönde olurken, Uluslararası Sinema Eleştirmenleri (FIBRESCI) ödülü ise artık ustalığını kanıtlayan yönetmenlere gitti. Eleştirmenlerin ödülleri Uluslararası Yarışma'da Semih Kaplanoğlu'nun yönettiği "Süt" adlı filme, Ulusal Yarışma'da Reha Erdem'in "Hayat Var" adlı filmine verildi.

Sinema umut verdi
Yerli film sayısındaki bu nitelik ve nicelik artış gelecek açısından umut verici hiç kuşkusuz. Festivalde yarışan "Uzak İhtimal", "Mommo" ve "Köprüdekiler" gibi filmlerin İstanbul'a gelmeden önce uluslararası festivallerde gösterilmeleri-yarışmaları- Türkiye sinemasının özellikle Avrupa'da yükselen bir değer olduğunun da göstergesi. Filmlerin konularındaki çeşitlilik de Türkiye'nin zenginliğinin bir göstergesi aynı zamanda. Muhafazakârlık, yoksulluk, öksüzlük, aile içi ilişkiler, Kürt sorunu, ahlaki çözülme vb. gibi toplumdaki değişimlerin kendisine yer bulabildiği bu yeni sinema akımı devletten ve özel kurumlardan gerekli desteği bulabilirse Türkiye sinemasının yükselen yıldızının daha da net parlaması işten bile değil.