19
Mayıs
2024
Pazar
KÜLTÜR/SANAT

Gerçek aşk var ama kanıtı yok

Amerika'da yayımlanan Edgedergisi, dünyanın en önemli 100 bilimadamına şu soruyu sordu: "Doğruluğuna inandığınız ama kanıtlayamadığınız şey nedir?" Cevaplar bir kitapta bir araya toplandı. Kimi gerçek aşkı kanıtlayamadığını söyledi, kimi de çocukluğumuzu nasıl hatırladığımızı....

Doğruluğuna inandığınız ama kanıtlayamadığınız şey nedir? Sorunun kendisi başlı başına yeterince tahrik edici. Bir de cevapların, dünyanın en parlak beyinlerinden geldiğini düşünün. İşte o zaman ortaya okumaya doyamayacağınız bir derleme kitap çıkar: What We Believe But Can Not Prove (İnandığımız Ama Kanıtlayamadıklarımız) ABD'de yeni yayımlanan kitapta, kendi alanlarında dünyanın en iyileri olan 100 bilim adamı, doğruluğuna inandığı halde kanıtlayamadığı şeyi anlattı. İşte cevaplardan seçmeler:

EVRİMİN KARANLIK YÜZÜ
Judith Rich Harris, Davranışsal Psikoloji "İnsanlığın evriminde sanıldığı gibi iki değil, üç seçilim sürecinin rol oynadığına inanıyorum. İlk ikisini biliyoruz: Doğal seçilim, yani güçlünün ayakta kalması ve seksüel seçilim, yani karşı cins için verilen kavga. Benim varolduğuna inandığım ancak kanıtlayamadığım üçüncü seçilim sürecinde ise güzellik seçiliyor. Ancak bu seçimi karşı cins değil, anneler yapıyor. Ben buna 'ebeveyn seçilimi' diyorum. Pek çok antropoloğun belgelediği gibi, ilk insanlar şu veya bu sebeple bakamayacakları çocuklarını doğduktan hemen sonra ölüme terk ediyorlardı. Bu söylediğim kulağa çok acımasız gelebilir, ama bu seçimde çocuğun güzelliği de rol oynuyordu. Güzellik kültürden kültüre, çağdan çağa değişen bir kavram olsa da, daha açık ten ve daha az kıl/ saç makbul sayılıyordu. Ebeveyn seçilimi, ataları Afrikalılar'a dayanan Avrupalıların ten renklerinin gittikçe açılmasının ilk basamağı oldu ve bu süreci çok hızlandırdı."

HAYVANLARIN DA BİLİNCİ VAR
Joseph Ledoux, Sinirbilimci New York Üniversitesi "Hayvanların duygularının ve, insandan faklı bir biçimde de olsa, bilinçlerinin olduğuna inanıyorum. Ama ne ben, ne de bir başkası bunu henüz kanıtlayabilmiş değil. Yine de diğer insanlardan bahsederken az da olsa bir fikrim var, çünkü aşağı yukarı tüm insanlar benzer bir beyin yapısına sahipler. Diğer canlılara baktığımızda, duygular ve bilinçle ilgili sorular sormaya başladığımızda bu biraz riskli çünkü onların beyin yapıları bizimkinden farklı."

BİR BEYNİN NESİ VAR
Stephen Kosslyn, Psikolog Harvard Üniversitesi "Aklımız sadece kendi beynimizden değil, aynı zamanda bir parça da başka insanların beyinlerinden kaynaklanıyor. Bu fikir üç temel gözlem üzerine kurulu: İlki beyinlerimizin kısıtlı oluşu. Kafadan 756'yı 312 ile çarpmayı deneyin. Kâğıt kalem mi, yoksa hesap makinası mı işinize daha çok yarar? Bu cihazlar protez sistemlerdir ve kavramamızdaki eksiklikleri telafi etmeye yarar. Aynen tahta bacağın fiziksel noksanlığı telafi etmesi gibi. İkincisi, kullandığımız en önemli protez sistemin diğer insanlar olduğu. Örneğin, mutlu bir evlilik iki insanın birbirlerine verimli bir sosyal protez olabilmelerine bağlıdır. Üçüncü gözlem, sosyal bir protez sistem olabilmenin ana unsuru, bir başkasına en iyi nasıl yardım edebileceğini öğrenmektir."

DOĞA KANUNU DENEN ŞEY
Rupert Sheldrake, Biyolog Cambridge Üniversitesi "Doğanın da bir hafızası olduğuna inanıyorum. Bizim 'doğa kanunları' dediğimiz şeylerin çoğunun, aslında zaman içinde kazandığı 'alışkanlıklar' olduğunu düşünüyorum. Ama bunu kanıtlayamam."

HAFIZA NEREDE GİZLİ?
Terrence J. Sejnowski, Sinirbilimci Kaliforniya Salk Enstitüsü "Geçmişi nasıl hatırlıyoruz? Bu soruya bir sanatçı, bir tarihçi veya bir bilim insanı farklı cevaplar verebilir. Her ne kadar sinirbilimciler bu konuda çok yol katettilerse de, ben inanıyorum ki 'uzun dönem hafızası'nın depolandığı yeri yanlış tarafta arıyoruz. Çocukluğumu hatırlama yeteneğim, beni her zaman şaşırtmıştır. Bugün vücumda bulunan moleküllerin çoğu, çocukluğumdakilerden farklı. Özellikle de beynimi oluşturan moleküller sürekli olarak yenileriyle yer değiştirmekte. Buna rağmen 50 yıl önce yaşamış olduğum yerlerin detaylı anılarına sahibim. Bence uzun dönem hafızası beyindeki hücrelerin içinde değil, hücrelerin arasındaki alanda saklanıyor. Ama bunu şimdilik kanıtlayamıyorum. "

YAZI MI, TURA MI?
Leonard Susskind, Fizikçi Stanford Üniversitesi "Eğer bir milyon kere yazı tura atsam, hepsinin tura gelmeyeceğinden eminim. Ama bunu kanıtlayamam. Olasılık teorisinin doğruluğundan eminim ama kanıtlayamam. Bütün bilimler aslında olasılık teorisi üzerine kurulu ama neden işe yaradığını bilmiyorum. Belki de bu yüzden Einstein, 'Tanrı zar atmaz,' dedi."

Gerçek Aşk Var

David Buss, Psikolog Texas Üniversitesi
"Akademik hayatımın son 20 yılını insanların eş seçimleri üzerine araştırma yaparak harcadım. Bu zaman içerisinde kadın ve erkeğin bir eşte ne arzuladığından, seksüel ihanetin en şeytani biçimlerine kadar değişik bir çok olayı belgeledim. Kadın ve erkeğin birbirini aldatmak ve ustalıkla yönlendirmek için buldukları hayret verici yaratıcılıktaki yöntemleri keşfettim. Fakat, karşı cinsle ilişkilerin bu karanlık boyutlarına rağmen, gerçek aşka olan inancım sağlam kaldı. Aşk oldukça yaygın olmasına rağmen, gerçek aşk enderdir. Sıradan aşkın yolları birçokları tarafından yeterince anlaşılmıştır: Cazibe, saplantı, seksüellik, kendini feda etme ve DNA'yı birleştirme isteği. Fakat, gerçek aşk modern bilimin yöntemlerinden yakasını sıyırır, sınır tanımaz, engel bilmez. Gerçek aşk vardır ve ben bunu kanıtlayamam."

Sabah
Yayın Tarihi : 10 Eylül 2006 Pazar 07:39:54
Güncelleme :10 Eylül 2006 Pazar 07:42:09


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?