20
Mayıs
2024
Pazertesi
KÜLTÜR/SANAT

İki muhteşem ses


Aya İrini’de konser veren kontralto Sara Mingardo ve mezzo soprano Angelika Kirchschlager performanslarıyla İstanbulluları büyülediler

36. Uluslararası İstanbul Müzik Festivali kapsamında son birkaç gün içinde birbirinden etkileyici iki kadın sesi dinledik Aya İrini’de. Kontralto Sara Mingardo, çok uzun yıllardır müzik dünyasının hasret kaldığı gerçek bir kontralto sese sahipti. Pes tonları viyolonsel gibi tınlayan, dolu dolu, etli bir ses. Mükemmel, net bir diksiyon; kanlı, canlı, ateşli bir Vivaldi yorumu.


Vivaldi’nin insan sesi için bestelediği dinsel ve din dışı eserleri keşfedildikçe, Vivaldi uzmanları da çoğaldı epeydir. Barok ses repertuvarına eşyanın tabiatı gereği daha yakın duran kontrtenorların egemenliği altındaki bu eserlerin cinsiyetsiz, dümdüz yorumlarından bıkan benim gibilere Mingardo’nun heyecanlı yorumu çok iyi gelmiş olmalı. Ben oldum olasıya kontrtenor sesi sevmem zaten. Adı üstünde ‘falsetto’ yani yalancı ses. Hakikisi dururken neden yalancısını dinleyeyim?
Vivaldi’nin yaşadığı dönemde moda olan ‘kastrato’ şarkıcılar hadım edilmiş erkek olduklarından, ses rejistrleri kendiliğinden bir oktav ince olurdu ama sesleri “falsetto” değildi. Onun için, gerçek bir kontraltodan gerçek bir Vivaldi dinlemenin zevki de başkaydı. Andreas Scholl hayranları artık kusuruma bakmasınlar. 

Olağanüstü etkileyici
Birkaç gece sonra yine Aya İrini’de Avusturyalı mezzo soprano Angelika Kirchschlager ve Camerata Bern konseri vardı. Soyadını hem yazmaya hem de telaffuz etmeye üşendiğim için bundan böyle kendisinden Angelika diye söz edeceğim bu harika mezzo sopranoya, her şeyden önce şimdiye kadar hiç dinlemediğim bir başeseri bize tanıttığı için teşekkür borçluyum.
Ottorino Respighi, 19. yüzyıl sonu ile 20. yüzyıl başlarında yaşamış, “Roma Çeşmeleri” ile “Roma Çamları” dışında kalan eserleri popüler konser dağarına girmemiş bir İtalyan besteci.
Angelika ve Camerata Bern, konserde bestecinin yaylılar dörtlüsü ya da yaylılar orkestrasıyla mezzo soprano için yazdığı “Il Tramonto” adlı olağanüstü etkileyici eserini yorumladılar. İngiliz romantik şair Shelley’nin cinsel doruğa ulaştıktan sonra ölümü davet eden şiirini bir ağıt biçiminde işleyen eserde, yer yer Schoenberg’in “Verklaerte Nacht”ının renklerini, ses dokusunu duymak ilginçti.  

Arp ve çeng
Festivalin sürprizi ise Hasan Uçarsu gibi bence günümüz dünya bestecileri arasında yerini şimdiden almış olan bir müzisyenin arp, çeng ve orkestra için bestelediği konçertonun dünya prömiyeriydi. Eseri, Tekfen Filarmoni Orkestrası’nın her milletten yetkin müzisyenleri yorumladı; onları bir araya getiren şef Saim Akçıl’dı. Orkestra çalgılarının ritim, ses, tını olanaklarını çok iyi bilen ve bu olanakların birbirleriyle ilişkilerini ustaca işleyen; arp ve ‘çeng’in sesini zinhar bastırmayan, geleneksel ile çağdaş öğeleri ustalıkla harmanlayan, aynı zamanda ‘dinlenebilir’ müzik yazan ender bestecilerden biri Uçarsu.

 

Milliyet
Yayın Tarihi : 30 Haziran 2008 Pazartesi 15:39:28


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?