22
Mayıs
2024
Çarşamba
KÜLTÜR/SANAT

İstanbulluların suyu müzede akacak

 "Kâinatta ne varsa suda yaşadı önce; / Üstümüzden su geçer doğunca ve ölünce / Su duadır, yakarış, ayna, berraklık, saffet; / Onu madeni gökte altınlar gibi sarf et." Necip Fazıl Kısakürek anasır-ı erbaa'nın en safı, en sadesi ve en bereketlisi suyu böyle anlatıyordu, Su şiirinde.

Lakin gün geldi sular çekildi, yaz kuraklığı hüküm sürdü. Televizyonlar, radyolar, gazeteler cümle mahlûkata duyururcasına, suyun git gide azaldığının tellallığını yaptı. Gündemi yağmur duaları, tasarruf tedbirleri, boy boy afişler ve teknolojinin nimetleri meşgul ederken, kurşuni göklerden yağmur damlaları bir bir düşmeye başladı. Yağmurun hüküm sürdüğü şu günlerde de su gibi bir haber geldi; 'İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi (İSKİ), Şişli'deki tarihî Cendere Hamidiye Pompa İstasyonu'nu şehrin su tarihine ışık tutacak 'İstanbul Su Medeniyetleri Müzesi'ne dönüştürecek.' diye. Bir su medeniyetini gün yüzüne çıkaracak müzede, haritalardan maketlere, belgelerden videolara, icatlardan su teknolojisine derya misali arşiv sunulacak. İstanbul Teknik Üniversitesi ile birlikte yürütülen projeyle, 2008 yılı içinde faaliyete geçecek müze, ülkemizde bir ilk olma niteliği taşıyor.

"Her şeyi sudan yarattık" ayet-i kerimesini kendisine düstur edinen Osmanlı, su yolları ve kemerler ile taşıyıp yüzlerce membadan sular getirmiş payitahtına. Gelen sular çeşme ve sebiller vasıtasıyla halka dağıtılarak bir 'su medeniyeti' kurulmuş. Şehr-i İstanbul'da hüküm süren hemen hemen her sultan, sadrazam, valide sultan ve ileri gelenler gelenek halinde birçok çeşme yaptırmış. Şişli Ayazağa Köyü sınırları içindeki Cendere Hamidiye Pompa İstasyonu da dönemin padişahı II. Abdülhamid'in Hamidiye tesislerini yaptırmasıyla kurulmuş. Sultan II. Abdülhamid'in şehre kaliteli içme suyu sağlamak amacıyla yaptığı Hamidiye tesislerinin büyük bölümü 1900 yılında tamamlanmış. Günde bin 200 metreküp su sağlayan tesis için o dönemde 100 bin altın lira harcanmış. 86'sı çeşitli bölgelerde, 30'u Yıldız Sarayı'nda, 10'u Beşiktaş Sarayı'nda olmak üzere toplam 126 çeşmeden halka su ulaştırılmış.

Haritalar, belgeler, icatlar...

Cendere Hamidiye Pompa İstasyonu; işlevi, mekan düzeni, mimari tasarımı, mekanik donanımı ve özgün nitelikleriyle benzersiz bir endüstri mimarisi. Restorasyon çalışmaları devam eden istasyonun kültürel bir merkez olarak değerlendirilmesine 2006'da karar verilmiş. İSKİ bünyesinde bulunan çeşitli su tesislerine ait tarihî haritaların, plan ve projelerin, konu ile ilgili kitapların, endüstri-mimari örneği olan su pompalarının sergileneceği müzede Osmanlı öncesinde Anadolu ve İstanbul'daki su teknolojisi ve kültürü de reprodüksiyonlar ve tarihî eserler ile anlatılacak. Kurulacak müzeyle suyun o dönemlerde nasıl bir teknoloji bilgisiyle kullanıldığını, kentlere su getiren şebekelerin nasıl planlanıp inşa edildiğini ve su kültürümüzü oluşturan teknik birikimin neler olduğunun ortaya konulmas hedefleniyor. Bunun yanı sıra Türk bilginlerinin bilim ve teknoloji dünyasına armağan ettiği çalışmaların yeni nesillere sunulması amaçlanıyor. İstanbul'un su tarihine ışık düşürecek müze Sezai Karakoç'un "Çeşmeler eşyanın arka yüzünün / Fotoğrafını çekerler / Olayların geçmiş zamanın / Toplumun ve tarihin" dizelerini akla düşürüyor. Müzenin açılmasıyla, suyun yanında, İstanbul'un köşe bucak pek çok yerinde sessizce bekleyen 'su güzelleri' de daha bir anlam kazanacak.

Zaman
Yayın Tarihi : 10 Aralık 2007 Pazartesi 15:45:26


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?