19
Mayıs
2024
Pazar
KÜLTÜR/SANAT

İşte devam eden kazılar

Kırklareli'nin Kanlıgeçit mevkiindeki arkeolojik kazılar, İstanbul Üniversitesi prehistorya Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mehmet Özdoğan'ın başkanlığında başladı.

Özdoğan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Kanlıgeçit kazılarında 5 bin yıllık tarihi gün yüzüne çıkarmaya çalıştıklarını söyledi.

Kırklareli'nde 14 yıldan beri arkeolojik kazıların yapıldığını ifade eden Özdoğan, şunları anlattı:

"Kırklareli'ndeki bu yerleşim alanı MÖ 3 bin yıllarına kadar gitmektedir. Yani burada 5 bin yıllık tarihi gün yüzüne çıkarmaya çalışıyoruz. 14 yıldır burada kazılar yapıyoruz. Bu süre zarfından 2 bin civarında kişi kazı çalışmalarında yer aldı. Buna rağmen halen Kırklareli'nde yaşayanlar burada böyle bir kazı alanının olduğundan habersizler. Bu durum da beni çok üzüyor."

Kırklareli'nde yapılan bu tarihi çalışmaları başta Kırklareli olmak üzere tüm Türkiye'ye tanıtmak istediklerini anlatan Özdoğan, Kanlıgeçit kazıların bu yıl sona ereceğini bildirdi.

Özdoğan, kazı çalışmaları kapsamında 5 arkeolog ve 20 kişiden oluşan bir ekiple çalıştıklarını çalışmaların kaydetti.

Kazı alanını açık hava müzesine dönüştürmek için çalışmalar yaptıklarını vurgulayan Özdoğan, "Kanlıgeçit'teki kazılarımız bu yıl sona erecek.

İstimlak ve imar durumlarının yetkililer tarafından halledilmesi halinde burasını açık Hava Müzesi haline getirmeyi düşünüyoruz. Bu konuda da tüm kesimlerin desteğini yanımızda görmeyi arzuluyoruz" dedi.

Kanlıgeçit yerleşimi Kırklareli merkezinin güneyinde, Aşağıpınar'ın 500 metre kadar batısında, Haydardere'nin iki yakasında yer alıyor. Kanlıgeçit kazıları, Aşağıpınar Projesi kapsamında 1994 yılında başlatıldı.

Kanlıgeçit'e ilk olarak Son Kalkolitik Çağ'da (MÖ 3600), Aşağıpınar'ın terk edilmesinden sonra yerleşildiği anlaşılıyor. Kanlıgeçit'teki esas yerleşim İlk Tunç Çağı'na ait. Burada yaklaşık olarak MÖ 3000 yıllarında, yerel özellikler gösteren, dal ve ahşap kulübelerden oluşan büyükçe bir yerleşme kurulmuş, ancak İlk Tunç Çağı'nın sonlarına doğru giderek Anadolu etkileri artmış.

Doğanşehir'de yeni bir mozaik daha bulundu

Malatya'nın Doğanşehir ilçesinde Roma dönemine ait 4 metrekare alanda otlayan karaca mozaiğinin ortaya çıkarılmasından sonra bir vatandaşın bahçesinde de aynı döneme ait bir konutun tabanı olduğu belirlenen mozaik bulundu.

Kültür ve Turizm İl Müdürü Derviş Özbay, AA muhabirine yaptığı açıklamada, mozaiğin, Çömlekobası köyünden bir vatandaşın bildirmesi üzerine yaptıkları inceleme sonucunda bulunduğunu söyledi.

Özbay, şu bilgiyi verdi:

"Çömlekobası köyünde bir vatandaşımızın bahçesinde mozaik kalıntılarına rastlanmış. Vatandaşımızın durumu bildirmesi üzerine müze müdürümüzle ilçeye giderek çalışmalara başladık. Mozaiklerin yaklaşık 3,50 x 2,50'lik kısmının açıkta olduğunu tespit ettik.

Ancak uzmanların değerlendirmesine göre, burası bir konut tabanı olup biraz daha geniş bir alana yayılmaktadır. Mozaiklerin Roma dönemine ait olup milattan sonra 3'üncü yüzyıla tarihlendiği anlaşılmaktadır."

Malatya'da mozaik bakımından büyük bir potansiyel olduğunu belirten Özbay, "Vatandaşlarımızın bu konuda duyarlı olup her türlü buluntuları bize bildirmelerini istiyoruz" dedi.

Mozaiğin bulunduğu alanda kazı çalışmaları yapılması için bakanlığa başvuruda bulunacaklarını ifade eden Özbay, mozaiğin tamamının açığa çıkarılacağını kaydetti.

Zeugma gibi potansiyel var

Malatya Müze Müdürü İzzet Esen de Malatya'nın tarihi mozaikler bakımından zengin olduğunu, yapılacak çalışmalarda çok sayıda mozaiğin bulunacağını söyledi.

Mozaiklerin gün yüzüne çıkarılarak değerlendirilmesi gerektiğine dikkati çeken Esen, "Malatya, özellikle Roma dönemine ait yerleşimlerin çok olduğu bir kent. Doğanşehir ve Kuluncak'ta bunu kanıtlayacak önemli mozaikler bulundu. Çalışmaların yoğunlaştırılması halinde başka yerlerde de mozaiklerin çıkarılacağını düşünüyoruz" diye konuştu.

Gaziantep'teki Zeugma ve Hatay'da bulunan mozaiklere de değinen Esen, Malatya'da da bu anlamda bir potansiyelin olduğunu, bu potansiyelin değerlendirilmesi gerektiğini kaydetti.

Amasya'da Oluz Höyük kazıları başladı

Amasya'nın Tokluca köyü yakınlarında geçen yıl başlatılan Oluz Höyük kazılarının bu yılki bölümü başladı.

Kültür ve Turizm Bakanlığı ve İstanbul Üniversitesi işbirliğinde geçen yıl başlatılan çalışmalara bu yıl da Adnan Menderes, Hacettepe ve Alman Heidelberg üniversitelerinden ekipler katılırken, jeofizik, antropoloji ve arkeobotanik uzmanları ile gerçekleşecek kazı çalışmalarında MÖ 2000'li yıllarda Hitit ve Frigler dönemine ait önemli maddi kültür kalıntılarına ulaşılması hedeflendiği kaydedildi.

Kazı Başkanı İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Şevket Dönmez, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Oluz Höyük kazılarının Anadolu arkeolojisinde Hitit kültüründe önemli bir boşluğu dolduracağını söyledi.

Kazıda 70 kişilik bir ekibin görev alacağını belirten Dönmez, çalışmaların bir ay boyunca devam edeceğini ifade etti.

Kazıyı Kültür ve Turizm Bakanlığı Döner Sermayeler İşletmesi Genel Müdürlüğü ile İstanbul Üniversitesinin finans ettiğini kaydeden Dönmez, kazının ilk etabının 10 yıl, ikinci etabının ise 25 yıl süreceğini ifade etti.

Yaklaşık 45 dönümlük bir alanın 300 metrekarelik bölümünde 3 ana bölgede çalışmaların gerçekleştiğini belirten Dönmez, şöyle konuştu:

"Oluz Höyük kazılarının 2008 dönemi çalışmalarına başladık. Höyüğün batısında, ortasında ve güneyindeki alanda geçen yıl özellikle Frig ve Hitit dönemine ait önemli bulgulara ulaştık. Yaklaşık 45 dönümlük alanıyla Oluz Höyük çok önemli bir Hitit kenti.

Bu yılki çalışmalarımızda asıl amacımız yüzeyden yaklaşık 3 metre aşağıda bulunan Hitit kalıntılarına ulaşmak ve kentin Hitit dönemi sorunlarına ışık tutmak, tarih ve coğrafya sorunlarına ışık tutmak. Hitit dönemine ulaşırken Frig dönemine de ulaşmayı ve en üstte bulunan MÖ 2'nci yüzyıl yerleşmelerinin incelenmesini de heyecanla beklemekteyiz."

Oluz Höyük'ün, sahip olduğu katmanlarıyla Amasya'nın eski çağ kronolojisini yeniden şekillendirecek çok önemli bir höyük olduğunu ifade eden Dönmez, "projemizin 25 yıllık olduğunu düşünürsek daha yolun başındayız" dedi.

Bu kazıların Hitit kültürünün bölgedeki kesin yayılımını sunacağını kaydeden Dönmez, "Oluz Höyük kazıları Anadolu arkeolojisinde özellikle Hitit kültürü ile ilgili önemli bir boşluğu doldurulacaktır" diye konuştu.

Oluz Höyük kazılarının geçen yılki çalışmalarında çoğunluğu bebek 14 iskelet ve çeşitli dönemlere ait 50'ye yakın eser gün yüzüne çıkarılmıştı. Bu eserlerin içinde MÖ 2 binli yıllarda Friglere ait kadın göğsü şeklinde 20 cm büyüklüğünde biberon ve Hitit dönemine ait düğme şeklinde 4 santimetre çapında mühür dikkati çekmişti.

AJANSLAR
Yayın Tarihi : 2 Ağustos 2008 Cumartesi 12:54:20


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?