14
Haziran
2025
Cumartesi
KÜLTÜR/SANAT

Klasik müzikte yıldızlı gece

Yıldızlar buluştu

İstanbul Müzik Festivali kapsamında Suna Kan, Alexander Rudin ve Nikolai Lugansky’in verdiği ayrıcalıklı konserin yüzlerce kişi tarafından dinlenmiş olması müzik adına çok sevindirici...
Kemancı Suna Kan, çellist Alexander Rudin ve piyanist Nikolai Lugansky’in 37. İstanbul Müzik Festivali kapsamında Aya İrini’de verdikleri oda müziği konseri son aylarda dinlediğim en doyurucu konserdi.
Ama, 18. ve 19. yüzyıllarda yaratılmış oda müziği eserlerinin 21. yüzyıl dinleyicisini zorladığı da kesin. Çünkü, oda müziği, yapısı itibariyle çalgısal cambazlıklar ve ustalık gösterileri içermez. Tam tersine hem müzisyeni hem de dinleyiciyi derin bir içsel yolculuğa davet eder. Oysa hepimizin bildiği gibi bugün klasik müzik icracıları bile böyle içsel yolculukların dinleyicinin kısa ömürlü ilgisini çekmediğini bildiklerinden, olmadık şaklabanlıklara tevessül etmekte beis görmüyor.
Suna Kan’ın kariyerini 1950’lerden bu yana adım adım izleyenlerden biriyim ve onun bunca yıl sahnedeki asil ve vakur duruşunu, kusursuz kemancılığını, eşsiz incelikli müzisyenliğini hiç yitirmediğini, aksine her geçen yıl daha da derinleşerek pekiştirdiğini hayranlıkla gözlemliyorum.

Alexander Rudin Türkiye müzik çevrelerinin yabancısı değil.
Onu da 1980’li yıllardan bu yana tanıyor ve hem çellist hem piyanist hem de Musica Viva Oda Orkestrası’nın kurucu-şefi olarak hayranlıkla izliyoruz. Olağanüstü bir müzisyen olan Rudin’in müzik piyasasında Yo Yo Ma veya Mischa Maisky’den hiç aşağı kalır yeri yoktur ama o ‘popüler’ olmak yerine ‘derinliği’ seçen müzisyen olmayı yeğlemiştir hep.

Hızla yükseliyor
Piyanist Nikolai Lugansky ile yeni tanışıyoruz. Genç kuşak Rus piyanistleri arasında hızla yükselerek parlak bir uluslararası kariyeri hak ettiğini bu konserde kanıtladı Lugansky. Gelgelelim, Aya İrini’nin oda müziğine hiç de uygun olmayan akustik koşulları nedeniyle olsa gerek zaman zaman solistleri piyanosunun sesi ile kapattığını da söylemeden geçmeyelim.
Gelelim festival dinleyicisinin durumuna. Aya İrini tıka basa doluydu, ki bu iyiye alamet. Kış mevsimi boyunca pek konser mekânlarında görmediğimiz pek çok kişi festival konserlerini kaçırmıyor. Başka bir olumlu gözlem de yabancı dinleyici sayısındaki artış.

Hevesli alkışçılar!
Belki de iyimser bir tahminle özellikle İstanbul Müzik Festivali’ni izlemeye geliyor bazı turistler diyebiliriz. Ne var ki bu yerli ve yabancı konser dinleyicisinin bazılarının konser adabından zerre kadar haberdar olmadıkları da bir gerçek. Eserlerin bölüm aralarında nerede bir boşluk olsa hevesli alkışçılar paldır küldür başlıyorlar alkışlamaya.
Neyse ki birinci bölümdeki bu pervasız alkışçılara gönderilen ölümcül bakışlar sonucu konserin sonuna doğru dinleyici kitlesinin tümünün bölüm aralarında uslu uslu oturmaları sağlanmış oldu. Yine de bu kadar ayrıcalıklı bir oda müziği konserinin yüzlerce kişi tarafından dinlenmiş olması da ciddi müzik adına çok sevindirici.
 

Filiz Ali-Milliyet
Yayın Tarihi : 12 Haziran 2009 Cuma 16:41:05


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?