İstanbul Jazz Center’da konser verecek olan Freddy Cole, tarzıyla Louis Armstrong gibi klasik ustaların izinden giden dünyaca ünlü bir piyanist. Cole’u ilk kez dinleyenlere buğulu sesi tanıdık gelebilir...
Caz, son zamanlarda electronica’dan bossa nova’ya pek çok müzikle füzyona giriyor, besteciler sayısız ülkenin müziklerinden besleniyor. Ancak bu eklektik sahneye iyice alışan kulaklarımız, ara sıra da 1920 ve 1930’lar Amerika’sı ile Avrupa’sının klasik, “pür” cazını özlemiyor değil. İşte bugün ve yarın İstanbul Jazz Center’da sahne alacak olan Freddy Cole da tarzı ve sahne performansıyla Louis Armstrong ve Benny Goodman gibi klasik ustaların izinden giden, söz konusu özlemimizi giderebilecek, dünyaca ünlü bir piyanist.
1931 Chicago doğumlu sanatçı 5 yaşında piyano karşısına geçmiş; o yıllarda Duke Ellington, Count Basie ve Lionel Hampton gibi isimler evlerinin olağan konuklarıymış. Ama Cole sadece “alaylı” değil; Juilliard Müzik Okulu’nda John Lewis, Oscar Peterson ve Teddy Wilson gibi isimlerle çalıştıktan sonra New England Müzik Konservatuarı’nda da 'master’ yapmış.
Ağabeyinin kardeşi
2006 ve 2007’de de Türkiye’de konserler veren sanatçıya bugün ve yarınki konserlerinde klasik caz dörtlülerindeki gibi gitar, kontrbas ve davul eşlik edecek. Cole’u ilk kez dinleyenlere, buğulu sesi tanıdık gelebilir. Evet, kendisi Nat King Cole’un kardeşi ve ses renkleri de çok yakın. Ancak Freddy Cole’un sesi kardeşinden daha “dumanlı”, daha az “akademik”, daha az “temiz”. Yakınlıktan hiç şikâyetçi olmayan sanatçı, konser öncesinde sorularımızı yanıtlarken, “Ağabeyim Nat Cole, Billy Eckstine ve Billy Daniels gibi klasik caz şarkıcılarından etkilendim; günümüzdeyse müziğimi etkileyen isimler arasında Natalie Cole ve Lionel Ritchie’yi sayabilirim,” dedi.
Yılın en iyi albümlerinden biri
Sanatçının son albümü “Music Maestro Please” (“Maestro, Müzik Lütfen”) New Yorker dergisi dahil, uluslararası medyada 2007 yılının en iyi albümleri arasında gösterildi. Cole, albümünün hazırlık sürecini ise şöyle anlattı:
”Prodüktörüm Todd Barkan’la konsept üzerinde çalıştık, ardından buna uyan müzikler ve müzisyenler aradık. Bu kararlar sonucunda albüm başarılı oldu...”
İstanbul’da pek çok defa sahneye çıkan Cole’a, Chicago ve İstanbul dinleyicisi arasında bir fark hissedip hissetmediğini sorduğumuzda hoş bir yanıt aldık:
'İstanbul’da çalmak çok keyifli’
“İstanbul seyircisine çalmak her zaman çok keyifli. Bence müzik ve özellikle de caz, küresel diller. Nerede sahneye çıktığınızın önemi yok, sizde her zaman aynı hissiyatı yaratıyor. Ama İstanbul’daki gibi nitelikli bir caz seyircisinin karşısına çıkmak, her şarkıcı için bir şans!”
Cazseverler konserde Cole’un son albümünden “I’ll Never Be the Same,” “Music, Maestro, Please!” ve “How Do You Say Auf Wiedersehn?”in yanında, yıllardır beğenilen ”I Remember You,” “Something Happens to Me,” “Please Don’t Change Your Mind about Me,” ve “I See Your Face Before Me,” gibi Cole klasiklerini dinleyebilecekler.
Bugün 21.30, yarın 21.30 (0212) 327 50 50
'Kimsenin Bilmediği Cole’
The New York Times’ın “Freddy’nin kusursuz bir swing duygusu var. Genel olarak baktığımızda, kendi kuşağının en olgun ifade gücüne sahip erkek caz şarkıcısı” diye nitelediği sanatçının yaşamıyla ilgili olarak, yönetmen Clay Walker, “The Cole Nobody Knows” (Kimsenin Bilmediği Cole) isimli bir belgesel çekmiş ve “Cine Golden Eagle” ödülüne layık görülen bu belgesel 30’un üzerinde film festivalinde gösterilmişti.