19
Mayıs
2024
Pazar
KÜLTÜR/SANAT

Koçan'dan dört öykü

Her sergisiyle, eseriyle yeni bir söz söyleyen sanatçılardan Prof. Dr. Hüsamettin Koçan. İzleyiciyi kendisine ‘bağlayan’lardan...
Sultanahmet’te bulunan Marmara Üniversitesi Rektörlüğü’nün binasında açılan Cumhuriyet Müzesi’ndeki “Sona Gitti”, Almelek Sanat Galerisi’ndeki “Bir’in Kırkbir Hali”, İzmir Atatürk Kültür Merkezi’ndeki “Gölge Yüzler” ve Frankfurt Arkeoloji Müzesi’ndeki yerleştirmesiyle, dört bir yandan eserleriyle bizi kuşatıyor!
Arkadaşı Sona’dan esinlendi
İlk olarak Cumhuriyet Müzesi’ne ulaşalım. Öncelikle şunu belirtelim, Cumhuriyet Müzesi, Osmanlı, Roma ve Bizans’a dair pek çok iz bulunan Sultanahmet gibi bir yerde ilk kez güncel sanat eserlerini izleyicilere gösterecek olması açısından çok önemli.
“Belki şu ana kadar hiç bu kadar kendi hayatıma değen bir çalışma yapmamıştım” diyor “Sona Gitti” adlı sergisi için Koçan.
Yedi yaşındayken Bayburt’un Baksı Köyü’ndeki arkadaşı Sona’nın evlatlık verilişinin Koçan’da yarattığı etki yıllar, yıllar sonra ortaya çıkıyor bu sergiyle. Sanatçı, ‘en geniş anlamıyla’ Sona’nın gidişini resmediyor bu sergide.
Baksı Müzesi’nde üretmiş bu çalışmalarını Koçan:
“İlk kez doğduğum köyde resim yapıyordum. O mekân bana anılarımı çağrıştırdı. Sona’nın gidişi benim öyküm aslında. Sona’nın evlatlık verilişi hepimizin üzerinde acaba evlatlık nasıl olur sorusunu getirmişti. Çünkü kapalı toplumlarda insanlar birbirlerine çok sahip çıkarlar. Ama Sona gitmişti.”

Bir çocuğun kırkbir hali

Sona’yı tekrar canlandırıyor sergide Koçan. Bir yandan Sona’ya çok benzediğini düşündüğü küçük bir kızın resmiyle onun nasıl solup gittiğini anlatıyor.
Diğer yandan da tuvallere serpiştirdiği polenler aracılığıyla Sona’nın gidişinin nasıl bir savrulma olduğunu...
Koçan’ın “Bir’in Kırkbir Hali” adlı diğer sergisi ise aslında “Sona Gitti” ile bağlantılı. Çünkü buradaki sergide “Sona Gitti”de kullandığı küçük kızın portresinin 41 farklı durumunu ortaya koyuyor:
“Sanatçının sözcükleri arasında bir bağ olması gerekir. ‘Bir’in Kırkbir Hali’ aslında savrulma öyküsünün bir başka boyutu. İnsanlar bizleri zihinlerinde yeniden üretirler. Yeniden başka bir tanımın elemanı haline getirirler.”
24 Kasım’da açılacak olan İzmir Atatürk Kültür Merkezi’ndeki “Gölge Yüzleri”nde ise annesini hatırlamaya çalışıyor sanatçı.
Annesinin vefatının ardından yaptığı bu resimlerle aslında ‘gölgede’ kalmayı anlatıyor. Ve de bu gölgede kalışın aslında nasıl güçlü bir duruş olduğunu:
“Aslında annemin geri durduğunu, çok güçlü bir gölge rolü oynadığını gördüm bu resimleri yaparken.”
Son olarak Frankfurt’taki yerleştirmesine göz atalım Koçan’ın. Sanatçı aralık sonuna kadar izlenebilecek olan Frankfurt Arkeoloji Müzesi’ndeki sergisiyle mitolojik figürler oluşturuyor.

Mitoloji yeniden


“Bu sergiyle Arkeoloji Müzesi’nin derinliğine bir gönderme yapmak istedim” diyor ve ekliyor:
“Orası için yeniden bir mitoloji yaratmaya çalıştım. Arkeoloji Müzesi’nin 5,5 metre yüksekliğindeki camlarına yedi tane, geçirgen bir malzemeye sahip olan figürler yaptım.”
“Sona Gitti”, aralık sonu, “Bir’in Kırkbir Hali” 3 Aralık, “Gölge Yüzler” ise 22 Aralık’a kadar izlenebilir.

Milliyet
Yayın Tarihi : 9 Kasım 2008 Pazar 17:31:03


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?