28
Mayıs
2024
Salı
KÜLTÜR/SANAT

Kurtalar Vadisi Irak, ABD basınında

ABD'nin yüksek tirajlı gazetelerinden The New York Times, dünkü sayısında yayımlanan bir haber-yorumda "Kurtlar Vadisi Irak" filmine yönelik eleştirilerde bulundu.

Gazete bugün vizyona girecek olan filmin, Türkiye ile uzun süredir NATO müttefiki olan ABD'ye karşı Türk halkının giderek artan olumsuz hislerini beslediğini öne sürdü.

The New York Times, şu ana kadar çekilmiş en pahalı Türk filmi olduğunu belirttiği "Kurtlar Vadisi Irak" filminin ABD'yi şeytan gibi göstermeye çalışan popüler kültürün yeni bir tarzı olduğu yorumunu yaparak, filmin ABD ile Türkiye arasındaki bir savaşı konu alan ve aylarca en çok satan kitap olan "Metal Fırtına" romanının ardından çekilmesine dikkat çekti.
Gazete, filmde yer alan, Amerikan askerlerinin bir düğünü basarak masum insanları öldürmesi, sağ kalanları Ebu Gureyb Hapishanesi'ne göndermesi, Yahudi bir doktorun burada bu kişilerin organlarını keserek New York, Londra ve Tel Aviv'deki zenginlere satması gibi sahnelere dikkat çekerek, filmin Türklerin Amerikalılara karşı duyduğu negatif hisleri artırdığını iddia etti.

"Kurtlar Vadisi Irak" filminin 4 Temmuz 2003'te Irak'ın kuzeyindeki Süleymaniye kentinde yaşanan gerçek bir olayla başladığını belirten gazete, bu tarihte Amerikan askerlerinin Türk özel kuvvetlerine ait bir ofisi basarak başlarına çuval geçirmesi ve Türk askerlerinin 2 günden uzun süre rehin tutulması olayının, Türklerin Amerikalılara karşı özel bir kin beslemesine yol açtığını savundu. Irak savaşı nedeniyle tüm İslam dünyasında Amerikan askerlerinin zaten nefret edilen figürler halini geldiğini kaydeden gazete, doğrudan Türklerle ilgili bu olayın ise halen Türk-Amerikan ilişkilerini zedelediğini ve Türklerin ulusal onurunu incittiğini belirtti. The New York Times, Türklerin geleneksel olarak askerleri putlaştıran ve oğullarını askere son derece büyük bir şevkle gönderen bir toplum olduğunu yazdı.
Filmin salı gecesindeki galasının ardından İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş'ın, "Senaryo çok iyi. Film çok başarılı. Bir askerin onuru asla zedelenmemeli" şeklindeki yorumlarını aktaran gazete, "Ancak Topbaş ve galadaki diğer Türkler, filmin ABD'de nasıl karşılanacağı konusunda fazla bir endişe içinde değildi" ifadelerini kullandı.

.
Yayın Tarihi : 3 Şubat 2006 Cuma 11:15:32
Güncelleme :3 Şubat 2006 Cuma 11:21:35


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
mardinli IP: 85.107.92.xxx Tarih : 3.02.2006 21:55:47
ABD PKK YE DESTEK VERECEK TABİİ KURTLERE YARDIM ETTİKCE SIRTI YERE GELMEZ ABD NİN KISKANANLAR CATLASIN

YORUMCU IP: 85.101.235.xxx Tarih : 4.02.2006 14:51:50
Kurtlar vadisi dizisi türkiyedeki karanlık ve derin ilişkileri meşrulaştırmaya çalışan topluma özellikle gençliğe şiddeti yayan bir dizidir bu dizinin son versiyonu olan kurtlar vadisi ırak filminde ise sürekli olarak kürt halkı karalanmak isteniyor tabi bunlar benim kendi fikirlerimdir katılan katılır katılmayan katılmaz.

baran IP: 81.214.105.xxx Tarih : 5.02.2006 23:12:25
POLAT BUYUMUSTE ADAM OLMUS> "Kurtlar Vadisi Irak" Türk sağının Amerika'dan kopuşunun müjdecisi Saflara hoş geldin Polat! Rambo-Abdullah Çatlı kırması kahraman Polat, yıllardır Amerikan saflarındaki Türk sağını "Kahrolsun Amerika" pankartının altına taşıyor. "Kurtlar Vadisi Irak", sadece yenilmişlik duygusunu gideren bir yara bandı değil, aynı zamanda Türkiye sağının yeni safının habercisi... Nihayet bizim de bir Rambo'muz oldu. Aynı onun gibi gözüpek ve atak... Onun gibi devlet tarafından yetiştirilmiş, özel eğitimden geçirilmiş. Attığını vuruyor. Rambo gibi az konuşuyor ama konuştu mu lafını esirgemiyor. Rambo Vietnam'a gidip esir alınan Amerikan askerlerini kurtarırdı, Polat Irak'a gidip aşağılanan Türk askerlerinin öcünü alıyor. İşin ilginç yanı "kahraman Polat", Rambo'dan ve Hollywood'dan öğrendiği bu numaraları, onların anavatanı Amerika'ya karşı kullanıyor. Yani "kötü Amerikalılar"ı kendi silahlarıyla vuruyor. Tarkan'dan Polat'a "Kurtlar Vadisi Irak"ı izlerken gençliğimde "Kahpe Bizans"ı kılıçtan geçiren Tarkan filmlerinin hazzını aldım. "Amerikan gavuru", günahsız Iraklılara acımasızca işkence yapıp çoluk çocuk demeden kurşunlarken yan koltuğumda oturan yaşlı teyze "Allah belanızı versin. Tüh vicdansızlar" diye söylenerek ortalama Türk insanının tepkisini veriyordu. Polat tek başına zalim Amerikan ordusunu dize getirdikçe salonumuz çocukken Yılmaz Güney filmlerinde yaptığımızı yaptı ve bu zaferi alkışlarla karşıladı. Yara bandı Amerikan aksiyon filmlerinin dinamik temposu ve tekniğiyle Tarkan filmlerinin hamasetini ustaca yoğuran film soluk soluğa izleniyor. Ancak başarısının sırrını bu sürükleyicilikten ziyade, son bir yılda içine düşürüldüğümüz yenilmişlik duygusunda aramalı... Amerikalılar ulusal kırmızı çizgilerimizi silip bir de Süleymaniye'de kafamıza o çuvalları geçirdiğinden beri ezik bir ruh haliyle geziniyoruz. Ne savaşa girer gibi yapıp girmemiş oluşumuz ne "Biz de onların komutanını donuna kadar soyduk" türünden üste çıkan palavralarımız bu ruh halini onarmaya yetti. Ama şimdi Polat, Irak'ta çuvallamamıza ilaç gibi gelecek bir yara bandı sunuyor bize... Senaryo, toplumdaki anti-Amerikan hissiyata da birebir denk düşüyor. Nihayet gerçek hayatta yapamadığımızı filmde yaptık: Amerikalıların başına çuval attık. Üç kişiyle ordularını dağıttık. Sam Amca'nın göğüs kafesini yardık. Ve filmin galasında Amerikan askerlerine uşaklık yaptırdık. İntikamımızı aldık. Rahatladık. İkame kahraman Film Ortadoğu'ya ihraç edilirse Arap dünyasında büyük seyirci bulabilir ve Polat oradaki ezik ruhlular için de ideal bir kurtarıcı kahraman olabilir. Bu Irak'taki durumu düzeltmez tabii ama ruhumuzu ferahlatır. Sinemanın yarattığı hayal dünyasının bir faydası da budur. Gerçek hayatta yapamadığımız dayılanmayı perdede görmek yenilmişliğin acısını hafifletir. Eh, onca aşağılanmadan sonra toplumların bu afyona da ihtiyacı vardır. Sam aynı Sam, Polat niye değişti? Tarihsel açıdan bakarsanız "Kurtlar Vadisi Irak"taki asıl yenilik, Polat'ı Amerikan karşıtı saflarda görmemiz. Malumunuz, Polat'ın ataları 1960'larda sokaklarda "Amerikalı evine dön" diye yürüyen öğrencilerin üzerine "Komünistler Moskova'ya" diye bağırarak saldırmış, ateş açmışlardı. Türkiye'nin en büyük öğrenci eylemlerinden biri 1968 yazında, Amerikan 6. Filosu'nun ziyaretinde yapılmıştı ve orada "Bağımsız Türkiye" sloganıyla yürüyenlerin üzerine açılan ateşle Vedat Demircioğlu öldürülmüştü. Filmin kötü adamı Mr. Sam Marshall'ın da isabetle hatırlattığı gibi "Amerika, anti-komünist mücadele için Polat gibileri beslemiş, palazlandırmıştı." Onu bırakın, "Polat'ın çalıştığı" Özel Kuvvetler, Amerikan parasıyla kurulmuş ve her yıl finanse edilmişti. Ama gün oldu, filmdeki Sam gibi Sam Amca da "Artık size ihtiyacımız yok" deyiverdi. Öküz öldü, ortaklık bozuldu. Nereden nereye? 1950'lerde Marshall yardımı getiren gemileri törenlerle karşılayan Türkiye şimdi "büyük şeytan"a isim diye takıyor Marshall'ı... 1960'larda İstanbul'u ziyaret eden Amerikan askerleri için kerhane duvarlarını boyatanlar şimdi Iraklı dul, zalim Amerikalının kalbini deşince alkış tutuyor. Polat işgalcilerle sosyalist jargonla konuşuyor, "Amerikan askerlerinin patronu Amerikan kapitalizmi değil mi?" diyor. Amerika mı değişti? Hayır. Vietnam'dan beri Sam aynı Sam... Lakin 11 çuval, Türk sağına 50 yılda anlatılamayanı anlatıverdi. 1960'larda boyanan kerhane duvarları nasıl Türk-ABD yakınlaşmasının fotoğrafı olarak hafızalara kaydolduysa, sanırım "Kurtlar Vadisi Irak" da Türk sağının Washington'dan kopuşunun simgesi olarak tarihe geçecek. Polat, Çatlı mı? Dizideki Polat'ı ayrı değerlendirmek lazım. Ama filmdeki Polat, hiç kuşkusuz Abdullah Çatlı'yı akla getiren bir karakter olarak çizilmiş. Gökçen Çatlı'nın babasıyla ilgili anılarını okursanız ("Babam Çatlı", Gökçen Çatlı, Timaş, 2000) Çatlı ve arkadaşlarının bir dönemki eylemlerinin benzer şekilde değerlendirildiğini görürsünüz. Çatlı da "devlet tarafından özel olarak işe alınıp yetiştirilmiş, milleti ve devleti için her türlü tehlikeyi göze almış, gerekirse cinayet işlemiş, sonra yurtiçi ve yurtdışında sayısız operasyonlara katılıp ülke menfaatleri için çalışmış bir kahraman" olarak tarif ediliyor. Şu farkla ki, Çatlı'nın 1970'lerde ölüm emrini verdiği ve evlerinde boğazlanarak öldürülen yedi TİP'li genç, 30 yıl sonra bugün Polat'ın boğazladığı Amerikalılar ülkelerini işgal etmesin diye uğraşıyorlardı. Belki de filmdeki Amerikalı'nın işaret ettiği gibi, şimdi Türklerle Kürtleri birbirine düşüren de, o gün sağcılarla solcuları birbirine kırdıran da onlardı. Polat ve arkadaşlarının bunu anlaması 30 yıla ve 30 bin cana mal oldu. Türk sinemasının inanılmaz sıçraması "Kurtlar Vadisi Irak"ta gözü kara Polat'ın iki adamıyla Amerikan ordusunu dize getirmesi yürek ferahlatan bir palavra olabilir. Ama Polat'ın Hollywood'u yüreğinden hançerleyeceği şimdiden belli gibi... Sinema izleyici istatistikleri inanılmaz bir gelişmeyi haber veriyor: Geçen yıl Türkiye'de toplam 28 milyon biletli seyirci vardı. Bunların 11 milyonu yerli filmleri tercih etti. Bu, yüzde 40 civarında bir Türk filmi seyircisi demekti. Hollywood'un ezip geçtiği Avrupa'da (Fransa hariç) ulusal sinema seyirci oranı yüzde 10'larda geziniyor. O yüzden yüzde 40'lık yerli film seyircisi, müthiş bir rakam... Şimdi sıkı durun; çünkü daha da büyük bir rakam geliyor: Geçtiğimiz ocak ayında yaklaşık 6 milyon seyirci sinemaya gitmiş. Bunlardan 5 milyonu Türk filmlerini tercih etmiş. Yani oran yüzde 80'leri aşmış. Ki, büyük seyirci çekeceği anlaşılan "Kurtlar Vadisi Irak" yeni vizyona girdi. Ankara Sinema Derneği Başkanı Ahmet Boyacıoğlu "Şubatta toplam seyirci 10 milyona çıkacak, bunun 9 milyonu Türk filmi seyircisi olacak" tahmininde bulunuyor ve "Bu, Türk sinemasında bir Rönesans habercisidir" diyor. Dedim ya, Polat Amerikalıları asıl burada vuracak gibi görünüyor.

Toprakci IP: 195.212.49.xxx Tarih : 3.02.2006 13:33:03
ABD'de bu filimin nasil karsilanacagi sanki çok umurumuzdaydi. ABD PKK'ya destek verirken, Türkleri basinda karalarken, müslïmanlari öldürürken çokmu umurundaydi. Duvar devrildikten sonra ABD'nin yeni bir düsmana ihtiyaci vardi. Seçimini yanlis yapti!

özgür IP: 85.103.115.xxx Tarih : 5.02.2006 14:54:30
mardinli arkadaş!cahillliğin içimi acvıttı doğrusu. gözün görmüyor ,kulakların duymuyor mu? hiç mi anlamadın ABD nin niyetini? sen ABD kürtlere dost falan mı sanıyorsun?ABD çıkarı olmadığı sürece kimseye iyilik etmez. Kürt halkını pislik emellerine alet ettiği için,Özgürlük adı altında bu insanları kullandığı için,Müslümanları birbirine düşürüp ahlaki değerlerimizi yitirmemiz için elinden geleni ardına koymadığı için ABD'lilerden nefret ediyorum. Lütfen daha uyanık olun Mardin'li kardeş. Bunlar birer kandırmaca,düzmece. Şimdi sırtını sıvazladıklarının yarın kıçına tekmeyi vuracak,bu hep böyle olmuştur,olacaktır. Bu sömürgeci zihniyete emellerine ulaşması açısından meydan vermeyelim. Dağa çıkıp teröre bulaşan gençlerimiz özgürlük için değil,ABD nin Türkiye üzerindeki oyununun birer piyonudur. Bu gençlerin ellerine silah değil,kalem verelim.katil değil,doktor yapalım. Devlete de sesleniyorum,lütfen bu konuda sözden öteye geçelim.

NE MUTLU TÜRKÜM DİYEN IP: 85.96.46.xxx Tarih : 6.02.2006 23:28:04
Bir film altı astarı niye zorunuzamı gittide hemen siyaset katıyorsunuz..Zorunuzamı gidiyor hemde siz pkk diyince niye üstleniyorsunuz.Sonrada vay efendim kürt düşmanlıgıymısda falnmısda filanmısda bizim kürtlere degil pkklılara düşmanlıgımız var.Benim en yakın arkadasımlarımdan birisi kürttür aslını asla inkar etmez ama bu vatanıda bölmeye kesinlikle calısmaz

fatih ari IP: 83.82.73.xxx Tarih : 3.02.2006 18:39:16
eski amerikan filimlerindeki gibi intikam alinmasi yerine gercekten bi intikam alinsaydi ve filim yapilsaydi dahada guzel olurdu.

baran IP: 85.100.101.xxx Tarih : 4.02.2006 22:45:39
kurtalar vadisi degil kurtlar vadisi. bana görede cakallar vadisi