İKSV’nin uzun zamandır hazırlandığı, dinleyicilerin merakla beklediği Caetano Veloso konseri önceki akşam Cemil Topuzlu Açık Hava Sahnesi’nde gerçekleşti
Brezilya popüler müziğinin yaşayan en önemli sesi Caetano Veloso, sahneye çıkar çıkmaz selamını verip gitarını eline aldı; sessiz bir İstanbul gecesinde, huzur yaratan dingin sesiyle yaklaşık 90 dakika boyunca parçalarını seslendirdi.
“Ce” gibi son albümleri için bolca ‘indie rock’ esinli parçalar kaleme alan Veloso, 15. Uluslararası İstanbul Caz Festivali için hazırladığı solo konserinde, bossa nova parçalarına ağırlık verdi.
Dostlarıyla birlikteymiş gibi samimi bir tavırla söyleyen mütevazı şarkıcı, 40 yılı aşan zengin müzikal üretiminden seçmeler ve Brezilya’nın en tanınmış samba ve bossa nova bestecilerinden eserler çaldı.
Veloso konseri iki bestesiyle açtı: İlk kez Brezilyalı kadın şarkıcı Gal Costa tarafından seslendirilen “Minha voz, minha vida” adlı parçasını, ustası kabul ettiği, bossa nova’nın kurucusu, Joao Gilberto’yla birlikte de söylediği “Desde que o samba e samba” izledi.
“Gerektiğinde İngilizce birkaç söz edebilirim” diyen Veloso, aralarda mütevazı ve teklifsiz bir tonla seyirciye teşekkür etti, parçaları ve bestecilerini açıkladı ve de bol bol gülümsedi.
30’lara yolculuk
“Voce e linda” parçasıyla devam eden sanatçı, ardından 1930’lar Brezilya’sının ünlü samba bestecisi Ary Barroso’nun “Bahia” adlı parçasını seslendirdi.
Seyirciye Barroso’nun “Brazil” gibi tanınmış parçalarından kısa bölümleri gitar eşliğinde mırıldanan Veloso, “Barroso benim gibi Bahialı değildi, ama orayı çok severdi” dedi. Derin bir iç çekerek sonraki parçasına geçerken, belki de doğduğu toprakları hatırlıyordu.
Büyük alkış ‘Paloma’ya
Veloso, Almodovar’ın “Konuş Onunla” filminde geçen “Cucurrucucu Paloma” şarkısına başlayınca dinleyicilerden büyük alkış aldı. Ardından bizi ‘60 ve 70’li yıllara götüren şarkıcı, Beatles’ın “Let it be” albümüne göz kırptığı “Qualquer Coisa” albümünden aynı adlı parçayı ve 1967 tarihli ilk albümünün ilk parçası, Veloso’yu Veloso yapan “Coraçao Vagabundo”yu seslendirdi.
Sanatçının sürprizi ise, son derece minimalist bir yorumla seslendirdiği, Fransız şarkıcı Charles Trenet’nin unutulmaz bestesi “La Mer”di. Aldığı keyif yüzünden okunan Veloso’nun, “Tekrar söylüyorum” deyip, parçayı baştan alması, içtenliğinin yansımasıydı.
Veloso, bossa nova’nın bir diğer önemli ismi Antonio Carlos Jobim’e selam vermeyi de ihmal etmedi konserde. Şarkıcı, Jobim’den “Eu sei que vou te amar” parçasını aslına oldukça sadık biçimde yorumladı.
Çarşamba akşamki konserinde “Gracias” (Teşekkürler) projesini seslendiren Omara Portuondo gibi, Veloso da seyircilere bolca teşekkür etti. Sanatçı, bize “Çok teşekkürler” anlamına gelen Portekizce “muito obrigado” demeyi öğrettiği gibi, anlamını bilmediğimiz nakaratları söyletmeyi de ihmal etmedi...
Veloso tizden peslere uzanan geniş ses yelpazesi ve ‘piano’ mırıldanmalardan kreşendolara yaptığı kolay geçişlerle İstanbullulara coşku taşıdı; konser sonunda dinleyiciler Açık Hava’nın aşağı basamaklarına inmiş, Brezilyalı ozanı ayakta alkışlıyordu.